"Devletsiz, statüsüz bir halkın, dünya demokrasi mücadelesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dönük bu yaklaşımının dünya tarafından izlenmesi siz değerli halklarımızın emeği ve çabasıyla oldu."
DEM Parti 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri aday tanıtım toplantısı, “Rabe Dem Hat”,“Dem Gelir, Devran Döner” sloganlarıyla Amed’de gerçekleştirildi. Tanıtımın yapıldığı salona, “Dem Gelir, Devran Döner, Yerel Demokrasi Kurulur”, “Li dijî tecrîdê rabe dem hat”, “Seba şaredarîyê zafziwanî” pankartları asıldı. Toplantının açılış konuşmaları Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan tarafından yapıldı.
Hatimoğulları, şunları söyledi: Merhaba hevalno, hûn bi xêr hatin li ser seran serçavan hatin. Merhaba, ehlen ve sehven bikul cemien.
Hatimoğulları: Açlık grevi ve adalet nöbetini selamlıyorum
Halkın iradesiyle seçilerek aday olan değerli eş başkan adaylarımız, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Buraya gelirken bir selamı Ankara’dan, adalet nöbetindeki analardan getirdim. Onların şahsında cezaevlerinde devam eden açlık grevlerini, anaların devam ettirdiği açlık grevi ve adalet nöbetini saygıyla selamlıyorum. Mutlaka başaracağımıza olan inancımızla onların yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Türkiye ve dünya siyaset tarihinde örneğine az rastlanan bir halk oylamasında 100 bine delegasyonun katılımıyla seçilmiş olan belediye eş başkan adaylarımızın tanıtım programındayız. Başta kadınlar olmak üzere analarımız, gençler, bütün halkımız yağmur çamur demeden sandık başına koştu ve kendi adaylarını belirledi. Bu büyük demokrasi şölenine destek veren bütün halkımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.
Belediye ile halk arasına giren beton blokları darmaduman edeceğiz
Seçim çalışmalarımız başka belediyelerde bizlerin doğasını ortadan kaldıran, kültürünü ve kentini silmek isteyenlere karşı bir ekolojik mücadeledir aynı zamanda. Tarihi Sur'da katledilen insanları unutabilir miyiz? Sur’un siluetinin değiştirilmesine ve binlerce yıllık tarihin ortadan kaldırılmasına gönlümüz razı gelebilir mi? İşte biz o yüzden seçimlere hazırlanırken Sur’un nasıl tarumar edildiğini, insanların orada katledildiğini bir an bile unutmadan çalışacağız. Belediyemizde doğrudan demokrasiyi hayata geçireceğiz. Belediyelerimizi doğrudan halkın iradesine sunacağız. Kayyımlar geldi belediyelerimizin etrafında beton bloklar yükselttiler. Bir hırsız malından korkar ya onlar da öyle yaptı. Belediye ile halk arasına beton bloklar girdi. İşte bizler o blokları darmaduman edeceğiz. Halk oylamasında halk nasıl o sandıklara gelip sizleri seçtiyse, aynı şekilde belediyelere gelecek ve o yönetimlerin ortağı olacak.
Her yurttaşımız eline süpürgesini alacak, 31 Mart’ta tek tek kayyımları süpüreceğiz
Kürt, Türk, Arap, Ermeni, Süryani, Alevi, hiç kimseyi dışarıda bırakmadan hizmet sağlayacağız. Her mahalle ve sokakta hizmetimiz olacak. Bu ülkenin, Kürdistan’ın, Türkiye’nin geleceği olan gençler tarihte görülmediği kadar göç yollarını tutmuş durumda. Bizler yerel yönetim anlayışımızla gençlere mutlu olacakları, istihdam edilecekleri ortamları yaratacağız. Gençlerin kendi topraklarında kalmalarını sağlayacağız. Halkın iradesini yok sayan, demokrasinin asgari koşullarından biri olan seçme ve seçilme hakkını gasp eden anlayışa karşı Kürt halkı buradadır. Kürt halkı, Türk halkı kadar; Arap halkı, Ermeni halkı kadar eşittir ve seçtiği belediyeler, seçme ve seçilme hakkı gereği o belediyeler kendisinde kalmalıdır. İşte bizler bu yerel seçimlerde aynı zamanda bunun siyasi mücadelesini vereceğiz hep beraber. Kayyımları süpüreceğiz arkadaşlar ama tek süpürge yetmez. Her yurttaşımız eline süpürgesini alacak ve 31 Mart günü tek tek kayyımları süpüre süpüre kendimiz oralara yerleşeceğiz.
Kadınlarla kentleri yöneteceğiz
Kayyımların ilk saldırıları Kürtçe diline olduğu kadar kadınlara yönelik olmuştur. Binbir emekle kurduğumuz kadın merkezlerimize, danışma merkezlerimize tek tek el koydular. Kadın emekçileri kapı dışarı ettiler. Belediye eş başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi hapishanelere gönderdiler. Amîda Jin Kadın Danışmanlık Merkezine erkek müdür atadılar. İşte onların kadın konusuna yaklaşımının en önemli göstergelerinden biri budur. Kadın politikaları daire başkanlıklarını ortadan kaldırdılar. Kayyımcı zihniyetin kadın düşmanlığını ne kadar anlatırsak anlatalım inanın bitiremeyiz. 1 Nisan’dan itibaren kadınların yerel yönetimdeki kazanımlarını tekrar hayata geçireceğiz. Bizler kadınlarla kentleri yöneteceğiz, kadınlarla kazanacağız, kadınlarla mutlaka başaracağız. Tarihin birçok evresinde erkek egemen zihniyet inkarcı ve tekçi anlayışla kadınları ve bütün farklılıkları öteki saymıştır, asla yönetimde onları ortak görmemiştir. DEM Parti’nin yönetim anlayışında kadınlar önemli bir belirleyendir.
Kapatılan bütün kurumlarımızı kadınlar olarak yeniden tek tek açacağız
Biraz önce kadın eş başkan adaylarımızı burada tanıtırken şu örneği bir kez daha bütün dünyaya göstermiş olduk. DEM Parti’nin kadın konusunda yaklaşımı başkadır. DEM Parti hakikaten bir kadın partisidir. Mor çizgimiz olan bu kazanımlarımızı savunacak ve koruyacağız. Yerel demokrasinin güçlendirecek, demokratik, çoğulcu ve cinsiyet eşitlikçi bir toplumsal dönüşümün yolunu hep beraber açacağız. Kadınlar sosyal, siyasal, toplumsal, ekonomik süreçlerin tamamında inşacı olacak. Köylerimizden, evlerimizden, mahallelerimizden çıkıp belediyelerimizin yönetimlerine biz kadınlar her yerde katılım sağlayacağız. Bu seçimlerde demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışının bereketli tohumlarını ekeceğiz. O tohumlar boy verecek ve Mezopotamya ve Anadolu topraklarında dalga dalga yayılacak. Bir kadın bakanlığı kuracağız mutlaka. Kadınların eşit temsiliyetinin sadece kendi partimizde değil Türkiye ve Kürdistan’ın tamamında yer bulması için çaba içerisinde olacağız. Tıpkı nasıl bakanlık istiyorsak bunun yerel izdüşümleri olarak yerellerde kadın politikaları daire başkanlıklarını hep birlikte kuracağız. Kadınlar hangi partiye oy verdiklerinden bağımsız olarak, sadece kadın olarak bu merkezlerimize gelecek ve hizmet alacaklar. Kayyımları gönderdikten sonra kapatılan bütün kurumlarımızı kadınlar olarak yeniden tek tek açacağız. Kadınlara hukuki ve psikolojik destek vereceğiz. Kadın emeğinin değerlenmesi için özel çabalar göstereceğiz. Özel savaş ve asimilasyon politikalarına karşı kültür ve dil çalışmalarını yoğun bir şekilde gerçekleştireceğiz.
Görecekler ki 31 Mart Yerel Seçimlerinden hemen sonra hafızamız yeniden canlanacak
Belediyelerde Kürtçe başta olmak üzere o yerelde konuşulan bütün dillerle hizmet sağlayacağız. Diller düşman değildir; diller insanları birbirine bağlar, bir coğrafyanın farklılıkların birbirine el uzatması ve dayanışmayla bir toplumun kurulması demektir. Dilleri düşman görenler görecek ki bizler dillerin dostluğunu yerel yönetimlerimizde hep birlikte yaratacağız. Kayyım yaptığımız işleri aynı zamanda hafızalardan silmek istiyor. DEM Parti yerel seçimlere ilk kez girmiyor. Bizim bugüne kadar kapatılan bütün partilerimiz yerel seçimlerde önemli başarılara imza atmıştır. Kayyım aynı zamanda sanki biz daha önce hiç belediye kazanmamışız sanki bizler hiç üretim yapmamışız sanki bizlerin bir hafızası yokmuşuz gibi bir hafızasızlık yaratmak istiyor. Görecekler ki 31 Mart Yerel Seçimlerinden hemen sonra hafızamız yeniden canlanacak, o tarihi birikimimiz ve pratiğimiz yeniden hayat bulacak. Bu topraklar, bu kültür, insanlar demokratik belediyecilik anlayışımızı çok sevdi ve bizleri kabul etti. Terzi Fikri, Edip Solmaz. Onların başlattığı yolda büyük bir inanç ve kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Tarihsel birikimimiz ve deneyimlerimiz var. Yeter ki yolumuzdan sapmayalım, ideolojik duruşumuzdan bir gıdım geri adım atmayalım. Biz bu tarihi birikim ve deneyimle çok daha iyilerini sağlamış olacağız. Coğrafyamız ne yazık ki acılarla dolu ve savaş çığırtkanlığıyla baş başa kaldığı bir dönemden geçiyor. Savaşlar ha başladı ha başlayacak. Savaş yorgunu bu coğrafyada halklar başarı haberi bekliyor. Bu önemli başarıların uğrak yerlerinden biri olarak 31 Mart Yerel Seçimlerindeki başarıyı bizler bütün bölge halklarına hediye edeceğiz. Halklar için başarı bir domino etkisi yaratır. Burada Amed’deki bir başarı bütün bölgeyi ve ülkeyi etkiler. Bizler seçim çalışmalarımızı yaparken dar anlamda bir iktidar kazanmak gibi ele almadık, almayacağız. Halklara neler kazandırdığımız bilinciyle çalışma yürütmeliyiz. Azmimizin buradan gelmesi gerekiyor. Bizler sandıktan DEM Parti’yi çıkardıkça ve haritayı mora boyadıkça mutlaka yol bulacağız. Yol açacağız ve mutlaka başaracağız.
DEM Parti’nin kadın özgürlükçü paradigmasını özümseyerek yöneteceğiz
Bugün burada halkımız tarafından seçilmiş olan eş başkan adaylarımız var. Ancak seçimlere girerek bu demokrasi şölenine katkı veren çok sayıda arkadaşımız oldu. DEM Parti’nin demokrasi karnesinin aynı şekilde not edilmesini sağladı bu arkadaşlarımız, yoldaşlarımız. Seçilemeyen arkadaşlarımıza sesleniyorum; bu bir demokratik yarıştı ve bu yarışta yakın yoldaşlarımız seçilmiştir. Mahalle mahalle ev ev hep beraber gezerek ve bu tarihi başarıya hep birlikte imza atarak buna ortak olmanız çok önemlidir. Bizim mücadelemiz seçme ve seçilme mücadelesi değildir. Bu coğrafyada ezilen ve sömürülen bütün halkların, işçilerin, kadınların, bütün farklılıkların özgürlüğü ve adaleti için mücadele ediyoruz. Bu düşünceden asla kopmadan, eminim ki hep beraber bu çalışmalara hep birimiz adaymışız gibi katılacağız.
İlk görevimiz elbette seçimleri kazanmaktır ama ikinci ödevimiz birincisinden daha önemli. Bu düşüncelere ve DEM Parti’nin programına bağlı olarak halkın çıkarlarını gözeten bir yerden belediyeciliği icra etmek, örnek olmak ve bütün Türkiye ve dünyaya DEM Parti nasıl yönetir göstermek. Sizleri seçilmiş olarak görüyorum ve lütfen kimse seçilmeden gelmesin. Ona göre çalışalım. İl ve ilçe örgütlerimiz ve kanaat önderlerimizle hep beraber elimizi taşın altına koymamız gereken bir dönem. DEM Parti’nin demokratik anlayışı ile ekolojik kadın özgürlükçü çoğulcu paradigmasını özümseyerek yöneteceğiz. Bundan hiç kuşkumuz yok. Bunun için halkımız size güvenerek sizleri seçti.
Kayyımdan sonra halkımızın özlediği belediyecilik anlayışını mutlaka göstermeliyiz
Ben değil biz anlayışıyla yönetmeliyiz belediyelerimizi. Kayyımdan sonra halkımızın özlediği belediyecilik anlayışını halkımıza mutlaka taşımalı, mutlaka göstermeliyiz. Halkımız adına ağır bir sorumluluk yüklendik. Bu tarihsel, anlamlı ve kıymetli sorumluluğu da başta eş başkan adaylarımız olmak üzere en iyi şekilde parti olarak taşımak gibi bir görev ve sorumluluğumuz var. Bizi seçen halkımız için, acılar içinde barış talep etmekten geri durmayan analarımız için, acılar içinde kıvranarak kendi kayıplarının acısını bile yaşayamayan ailelerimiz için, çocuğunun cenazesinin nerede olduğunu bile bilmeyen analarımız için, Kürtçenin rahatça bu ülkede konuşulması için, anadili olarak görülmesi için bunu yapmalıyız. Bu ülkede bir tek ezilen ve sömürülen kalmayıncaya dek bu mücadeleyi biz yürüteceksek, bütün bu değerlerimizi hatırlayarak hep beraber bir seferberlik ruhuyla çalışmak durumundayız. Bunu yapacağımıza inanıyorum. Halk oylamasında, bu halkın iradesini ve partimizin iradesini bir kere daha deneyimledik. Buna olan inancımla hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız. Serkeftin.
Tuncer Bakırhan, şunları söyledi:
Merheba gelê Amedê, hûn bi xêr hatin li ser seran li ser çavan hatin. Rêhevalê Edip Solmaz, Fikri Sonmez, rêhevalên Apê Mûsa, Vedat Aydin hûn bi xêr hatin. Li ser navê Navenda DEM Partiyê silav û hurmetên xwe ji we re pêşkêş dikim. Bêle demeke pir giring li pêşiya me ye. Ez bawer im gel hemû tev namzedên xwe tev hevserokênn şaredariyan em ê vê demê bi serkeftinê xelas bikin.
Bakırhan: Amed'de demokrasi şölenimizi onurlandıran hepinizi sevgiyle selamlıyorum
Değerli Amed halkı, çok değerli belediye eş başkan arkadaşlarım, barış anneleri, kadınlar, gençler, Kürdistan’ın dört bir yanından bugün Amed'de bu demokrasi şölenimizi onurlandıran hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bütün zulüm ve zor politikalarına rağmen ayakta duran bir mücadelenin temsilcisiyiz. Sadece devletin baskısıyla, faili meçhul cinayetleriyle, işkenceleriyle uğraşmıyor, bunlara karşı direnmiyoruz; bir yandan da Kürt halkı, Kürdistan halkı, Türkiye halkları ve emekçileri olarak bu zulüm devletine, merkeziyetçi anlayışa, tek adamların yönettiği bu siyaset anlayışına demokrasiyi öğretiyoruz. Bu demokrasi mücadelesinde, bu halk oylamasında kadını, genci, Alevi’yi, diğer halkları ve inançları yok sayanlara bir demokrasi dersi veren siz değerli halkımızı, çalışanlarımızı, gençlerimizi, sandık kurullarımızı saygıyla selamlıyorum. Emeğinize sağlık, sağ olun, var olun.
Eş Başkanlık Modeline yasal statü kazandırdık
Bugün tarihe büyük bir not düştük. Eş başkanlık sistemimizi uyguladığımız zaman, baskı altında yok sayılan bir halk böylesine demokratik ve eşitlikçi bir anlayışı acaba yaşama geçirebilir mi diye kuşkular vardı. Peki, biz ne yaptık? Eş başkanlık modeline neredeyse yasal statü kazandırdık. Dünyanın dört bir yanında 100 yıllık devlet geleneği olan, demokrasi geleneği olan ülkeler dahi Kürtlerin kendi bağrından çıkardığı eş başkanlık sisteminin nasıl uygulandığını, nasıl hayata geçirildiğini öğrenmeye çalışıyorlar. Kentlerimizi ziyaret ediyorlar, belediyelerimizi ziyaret ediyorlar, eş başkanlık sistemimizi anlamaya çalışıyorlar. Devletsiz, statüsüz bir halkın, dünya demokrasi mücadelesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dönük bu yaklaşımının dünya tarafından izlenmesi siz değerli halklarımızın emeği ve çabasıyla oldu.
Kürtler seçim öncesi halk oylamalarıyla bir kez daha dünyaya örnek oldu
Evet daha çok dersler vermeye çalışacağız. Her seçim döneminde siyasi partilerine genel merkezinin önünde bir yığılma olur. İnsanlar günlerce Ankara’nın yolunu yol ederler. Aday olmak için partilerin genel başkanlarıyla, partilerin genel merkezlerinde yapmadıkları diplomasi, vermedikleri taviz kalmaz. Dünyaya hem direnişi hem jin, jiyan, azadi diyerek mücadeleyi gösteren, Ortadoğu’da bir demokrasi vahası yaratan Kürtler bu seçimlerde halk oylamasıyla bir kez daha dünyaya örnek oldu, ders verdi. Ne yaptık? Genel Merkezimize gelen giden olmadı. Niye? Biz dedik ki Amed halkı öznedir, Serhad halkı öznedir, Dersim halkı öznedir. Seçilmek istiyorsanız, bu halka hizmet etmek istiyorsanız, bu halkı yönetmek istiyorsanız bize değil, tek adama değil, partinin genel merkezine değil halklarımıza gidin, sokaklara caddelere gidin. Gidin Kürt halkından onay alın, sonra bize gelin dedik. Bunu da başardınız. Sizlerle ne kadar onur ve gurur duysak azdır. Sıkıştığımız her dönemde, zora düştüğümüz her dönemde yardımımıza koşan siz halkımız, büyük bir demokrasi örneği göstererek bu halk oylamasını da başarıyla sonuçlandırdı. Sizlere bin teşekkürler. Eminim ki bugün burada ortaya koyduğumuz demokrasi modeli de dünya demokrasi tarihinde Kürtlerin dünya halklarına hediye ettiği bir model ve sistem olacaktır.
31 Mart’ta Kürt'ün her şeye rağmen vazgeçmediğini göstereceğiz
Zor bir dönemden geçiyoruz. Sistem irademizi yok saymak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyuyor. Yok gerekçelerle kayyımlar atıyor, irademizi gasp ediyor. Zannediyorlar ki Kürtler belediyeleri bir iki dönem gasp edilince mücadelesinden vazgeçecek. Zannediyorlar ki Selahattinleri, Gültanları, Figenleri, Leylaları cezaevine attıkları zaman biz genel merkezlerimizi kapatıp onların önünde eğileceğiz. Bizlerin Mazlumvari, Vedat Aydınvari, Musa Antervari direneceğimizi, bu halkın özgürlük mücadelesi için her şeyi göğüsleyeceğimizi bir türlü anlamadılar. Ama inşallah sizin sayenizde 31 Mart’ta onlara Kürt’ün her şeye rağmen vazgeçmediğini, direndiğini, iradesine ve partisine sahip çıktığını her birlikte bir kez daha göstereceğiz.
İrademizi gasp etme girişimi karşısında durmayacağız, el birliği ile çalışacağız
Kayyımı anlatmaya gerek yok. Kayyım hırsızlık demektir, yolsuzluk demektir. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Devletin kendi Sayıştay’ının tuttuğu raporlarda da var. Mardin, Amed kayyımlarının yaptığı usulsüzlükler, Le Casa De Papel dizisinin senaristlerini, yazarlarını şaşırtacak niteliktedir. Kayyım kadına ve Kürt’e düşman, dilimize düşman, Apê Musa ve Celadet Bedirxan’ın ismine düşman. Kürtlerin varlığına düşman, iradesine düşman. Ne yapacağız? Tülay Başkan söyledi, 31 Mart’ta bunları Ankara’ya yollayacağız. Merak etmeyin, Saray’ın bin odası var, hepsi orada kendisine yatacak yer de bulur iş de bulur. Biz kendi işimize bakacağız. Kürt toplumunun, halklarımızın daha özgür, şeffaf ve demokratik bir anlayışla yönetilmesini hep birlikte sağlayacağız. Burada sizlere büyük görevler düşüyor. Değerli Barış Annelerim, barış mücadelesinde örnek olan anneler, ev ev dolaşacağız ve gitmediğimiz kapı bırakmayacağız. Bunların kaçak seçmenlerine karşı biz iki seçmen kazanacağız. Bunların bütün polisleri, askerleri ve kolluk kuvvetlerini taşıyarak irademizi gasp etme girişimi karşısında durmayacağız dinlenmeyeceğiz. Bunlara Kürt’ün nasıl bir çelik iradeye sahip olduğunu hep birlikte göstereceğiz. Sizler yoktan var ettiniz. Sizler adı dili ağızlara alınmayan bir halkın mücadelesini, gerçekliğini ortaya koydunuz. Sizler Rojava'da milliyetçiliğin, muhafazakarlığın, dinciliğin hüküm sürdüğü, kadının ve Kürt’ün yok sayıldığı bir coğrafyada büyük bir devrim yarattınız. Şimdi Kürdistan coğrafyasındaki halklarımızla birlikte bizim bağrımızdan çıkmayan, bize ait olmayan, her şeyimize yabancı olan bu kayyımları göndereceğiz.
AKP ülkeyi yönetemediği gibi belediyeleri de yönetemiyor
Sadece kayyımlar değil AKP’nin belediyeleri de iyi yönetemiyor. Ağrı Belediyesinin ne halde olduğunu Ağrılı hemşerilerimiz çok iyi bilir. İnanın yollar köstebek yuvası, çamur içerisinde yürünmüyor. Bingöl Belediyesi deprem bölgesi olmasına rağmen depremin ne olduğunu bilmiyor. Deprem hattı üzerinde iskan veriyor, imar izni veriyor. Sanıyor ki deprem oradan es geçecek. Bingöl Belediyesini batırmış, bitirmiş, borçlandırmışlar. Dersim Belediyesinde, Tunceli zihniyetini ortadan kaldırarak ve Dersim’in gerçek evlatlarını iktidara taşıyarak demokratik yerel yönetimlerimizi oraya da götürmek durumundayız. Kars kayyımı namaz kılıyor ama vallahi yapmış olduğu yolsuzluklar yol olur. Yani bunların namazı, ibadeti bir yere kadardır. Mesele rant olunca, mesele Kürt’ün iradesi olunca bunlar her şeye karşı çıkarlar, takiye yaparlar. AKP yönetemiyor, ülkeyi yönetemediği gibi belediyeleri de yönetemiyor. Bize kayyım atamasının sebebi örnek modeller ortaya koymamızdır. Siirtli arkadaşlarımız bilir bir dönem biz de orada belediye eş başkanlığı yaptık. Emin olun suyu kesilen tek bir hane yoktu, parası olmadığı için okula gidemeyen tek bir öğrenci yoktu. Kadın kooperatifleri kuruldu. Açlığı ve yoksulluğu önlemek için elimizden gelen her şeyi yaptık, halkın belediyesi olduk. Sadece Kürtlere değil orada yaşayan Araplara ve Türklere de eşit hizmet götürerek ciddi bir model ortaya koyduk. Şimdi 25 yıldır büyük bedellerle yaratmış olduğumuz bu modeli batıya taşıma, AKP belediyelerini alarak oralara götürme gibi bir sorumluluğumuz var. Bunları başaracağımıza inanıyorum.
Kimi eksiklerimize rağmen halk oylaması başarılı oldu
Yeni bir model uyguladık, kimi eksikliklerimiz olabilir, kimi yetersizliklerimiz olabilir. Yeni uygulanan her şeyde ufak tefek kimi arızalar ortaya çıkabilir. Eminim ki önümüzdeki dönem şimdi ortaya çıkan bu eksiklikleri de birlikte gidereceğiz. Aday adayı olan bütün arkadaşlar bizim arkadaşlarımızdır, yoldaşlarımızdır. Dosyasını aldığımız, yarışa giren bütün arkadaşlar bizim için eş değerdedir. Sadece seçilen eş başkanlar değil, seçilemeyenler de bizim yol arkadaşlarımızdır, bizim değerlerimizdir. Birlikte yürüyeceğimiz, birlikte mücadele edeceğimiz, birlikte bu zorlukları göğüsleyeceğimiz arkadaşlarımızdır. Dolayısıyla çağrım onlara: Siz yenilmediniz, kaybetmediniz; hep birlikte halkımız kazandı, modelimiz kazandı. Önümüzdeki dönem seçilen arkadaşlarımızla beraber daha çok çalışarak bu halkın hizmetinde olduğumuzu kanıtlayalım. Biz bir seçim partisi değiliz. Kimin nereye seçildiğinin bir yere kadar önemi var. Önemli olan Kürt halkının geleceğidir, mücadelesidir. Önemli olan bu mücadele için kaybettiğimiz binlerce insanın onuruna layık olmaktır. Cezaevinde bizim başarımızı bekleyen, direnen, açlık grevine giren bütün arkadaşlarımıza başarı borcumuz var.
Birbirimize güvenerek, birbirimize inanarak, örgütümüze, merkezimize, kurumlarımıza sahip çıkarak bu zulüm düzeniyle baş edebiliriz. 31 Mart’ta ezilenlerin, ötekilerin, Kürtlerin tekrar demokratik yerel yönetimler anlayışını yönetime taşıyacağına olan inançla bu demokrasi modelini hayata geçiren halklarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Hepimize başarılar diliyorum. Serkeftin.
29 Ocak 2024