Ekmek ve Onur üyeleri Adana'da İnönü Parkında, "İnsanca Yaşanabilecek Ücret İstiyoruz" başlıklı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını katılımcılar adına Rıdvan Altınçınar okudu;

Rıdvan Altınçınar konuşmasının başında; "Ekonomik kriz ile birlikte emekçilerin enflasyonu her geçen gün artarken, alım gücü aynı oranda azalıyor, büyümeden aldığı pay hızla azalırken, sermaye sahipleri açıkladığı kar oranlarıyla rekorlar kırmaya devam ediyor. 2016’da asgari ücretin kişi başına gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 59,7 iken 2022’de yüzde 43,7’ye geriledi. Tarihin en derin bölüşüm şoku ile karşı karşıya bırakılan emekçiler en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi. İşçiler, emekçiler tarihin en derin yoksullaşma sürecini yaşadığı bugünlerde 2023 Asgari ücreti 8.500 TL olarak belirlendi" dedi.

WhatsApp Image 2022-12-24 at 17.34.27

Altınçınar açıklamaya şu şekilde devam etti;

Komisyonun açıklamasını bile bekleme ihtiyacı görmeyen Erdoğan, keyfiliğine sanki sadaka veriyormuşçasına milyonlarca işçinin hayatını belirleyecek rakamı, milyonlarca işçiyle dalga geçercesine gülümseyerek sefalet ücreti olan 8.500tl olarak açıklıyor.

Erdoğan tarafından açıklanan 2023 asgari ücreti hangi oranda artmış olursa olsun, ekonomik krize bağlı olarak yüksek enflasyonda azalmaya devam edecek. Açıklanan asgari ücret hâlihazırda kıt kanaat geçinen milyonlarca işçi açısından bir anlam ifade etmiyor.

Yıllarca patronlarla el ele verip işçiyi ucuz işgücü olarak pazarlayan iktidar, asgari ücreti bile kendisine yük olarak görüyor. Sanki işçiyi sırtında taşıyormuşçasına kurdukları bu düzenekle işçilerin rızasını alacağını hesaplıyor.

Asgari ücret işe başlama maaşı olarak hesaplanması gerekirken, ülkemizde asgari ücret ortalama maaş olmuş durumda. Milyonlarca işçi asgari geçim için yetersiz olan asgari ücretle geçinmeye çalışırken, işçilerin bir bölümü de yasal asgari ücrete dahi erişemiyor, ülkenin dörtte biri kayıtsız çalışıyor, yani sigortasız ve asgari ücrete dahi ulaşamıyor.

Türkiye’de asgari ücretle çalışan işçi sayısı Avrupa’dan yaklaşık 20 kat daha yüksek. Ücret konusunda ise Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücreti alan Arnavut ve Bulgaristan’dan sonra üçüncü ülkeyiz. OECD verilerine göre haftada 60 saatten fazla çalışan ücretliler oranında da Dünya şampiyonuyuz. Yani herkesten çok çalışıyoruz ama herkesten çok yoksuluz.

İşçi ve emekçilerden, maaşları daha cebe girmeden gelir vergisi alınıyor. Diğer taraftan patronların vergi borçları yapılandırılıyor ya da affediliyor, vergi teşvikleri ile servetlerine servet katılıyor. Ücretimizden aldıkları vergi yetmiyormuş gibi bir de işsizliğe ayrılan fona gözlerini dikmiş durumdalar.

Asgari ücretlinin sofrasına çöken iktidar, asgari ücretin artışını sermayeye yük olmasın diye işsizliğe ayrılan fonu İŞ KUR üzerinden sermayeye aktarmayı planlıyor. Emekçilerden toplanan vergiler ise bankalara ya da sermaye sahiplerine faiz olarak aktarılıyor. Dışarıda servet sahiplerine vergi cenneti yaratırken, içeride ise halka vergi ve zam cehennemi yaşatıyor.

Bugün dört kişilik bir ailenin asgari geçim şartlarını belirleyen yoksulluk sınırı 26 bin TL oldu. Ülkede açlık sınırı 7.800 TL ama açıklanan asgari ücret 8.500 TL. Onun için diyoruz ki, Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı bir kriter olarak dikkate alınmalı 2023 yılı için; insanca yaşayabileceğimiz ve yoksulluk sınırının üstünde bir asgari ücret olarak belirlenmelidir. Asgari ücret tespitinde işçinin ailesinin de hesaba katılması gerekir. Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun şekilde sadece bir işçi üzerinden değil işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği bir tutar olarak belirlenmelidir. Aynı zamanda En düşük emekli aylığı asgari ücret olmalı ve tüm emekli aylıkları da aynı oranda yükseltilmelidir.

TALEPLERİMİZ

  • İşçi sınıfının örgütlenmesinin önündeki tüm engeller kaldırılsın sendikal hakların kullanımının önündeki tüm yasal ve fiili engeller, barajlar kaldırılsın, başta Asgari ücret olmak üzere tüm ücretler toplu pazarlıkla belirlensin ve uyuşmazlık durumunda grev hakkını da içersin.
  • Asgari ücret yılda bir defa değil, her üç ayda bir gerçek enflasyon oranında güncellensin.
  • Herhangi bir hanenin gelirine bakılmaksızın temel gelir sağlansın,
  • İşsizlik ödenekleri sermayeye değil işçi sınıfına kullanılsın,
  • Başta temel tüketim maddeleri olmak üzere, asgari geçim sağlayacak ulaşım, sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlar ücretsiz sağlansın,
  • İşçi ve emekçilerden alınan tüm vergiler kaldırılmalı kademeli servet vergisi uygulansın,

Ülke kaynaklarının nasıl kullanılacağına, neyi ne kadar, nasıl üreteceğimize ve nasıl bölüşeceğimize dair söz ve karar sahibi olacağımız, emekten ve haktan yana bir düzeni kurmak için tüm işçi ve emekçileri Ekmek Onur’da Örgütlenmeye mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Editör: Haber Merkezi