İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi'nin düzenlediği dayanışma yemeğinde konuşan Av. Yakup Ataş, insan hakları ve barış mücadelesinin önemine dikkat çekti. Ataş, konuşmasında geçtiğimiz günlerde kaybedilen Hüsnü Öndül ve Hüseyin Galı'yı anarak sözlerine başladı.
"Hüsnü Öndül ve Hüseyin Galı'nın Anısı Mücadelemize Işık Tutuyor"
Av. Ataş, 90'lı yıllarda insan hakları mücadelesinde cesur bir duruş sergileyen Hüsnü Öndül’ü saygıyla andığını belirterek, “Hüsnü abi hepimiz için çok büyük bir kayıp. Ancak onun fikirleri ve mücadelesi yolumuzu aydınlatmaya devam edecek” dedi. Ayrıca, geçtiğimiz Ekim ayında kaybedilen İHD Adana Şubesi’nin eski başkanlarından Hüseyin Galı’yı da sevgi ve saygıyla andı.
"İHD'nin 38 Yıllık Mücadelesi Devam Ediyor"
Ataş, İHD’nin 12 Eylül 1980 darbesinin ardından kurulduğunu ve bugüne kadar ezilenlerin, ötekilerin sesi olmaktan bir an bile vazgeçmediğini vurguladı. 38 yıllık bu mücadelede ağır bedeller ödendiğini ifade eden Ataş, “Derneğimizin 23 üyesi ve yöneticisi yaşamını yitirdi, birçok üyemiz haksız gözaltılarla, hukuksuz mahkumiyetlerle karşı karşıya kaldı. Ancak hiçbir zaman bu mücadeleden ödün verilmedi” dedi.
"Türkiye İnsan Hakları İhlalleri Konusunda İlk Sıralarda"
Türkiye'nin insan hakları ihlalleri açısından dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirten Ataş, “Bugün maalesef demokratik bir hukuk devleti olmanın çok uzağındayız. Yargı, insan haklarını korumak yerine, iktidarın talimatlarını yerine getiren bir mekanizma haline geldi” dedi.
Barış ve Kürt Sorununda Çözüm Çağrısı
Kürt meselesine de değinen Ataş, “Türkiye, Kürt meselesiyle yüzleşmeli ve onurlu bir barışı inşa etmelidir. Savaş ve çatışmalarla bir sonuca varılamayacağı artık açık bir şekilde ortadadır” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Ortadoğu'da yaşanan çatışmaların bölge halklarına ve doğaya büyük zarar verdiğini dile getirdi.
Basın Özgürlüğü ve İnsan Hakları Savunucularının Korunması
Ataş, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünün baskı altında olduğunu, gazetecilerin, akademisyenlerin ve insan hakları savunucularının haksız yere tutuklandığını belirtti. Rojava’da iki gazetecinin öldürülmesine dikkat çeken Ataş, “Gazeteciler savaşın bir parçası değil, sivillerdir ve korunmaları gerekmektedir” dedi.
Ataş, konuşmasını dayanışmanın önemini vurgulayarak sonlandırdı ve insan hakları mücadelesinin ancak omuz omuza verildiğinde başarıya ulaşabileceğini ifade etti.
İHD Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin'in Konuşması: Keskin ise, Kürt meselesinin sadece bir bölgesel sorun olmadığını, Kürdistan meselesi olarak ele alınması gerektiğini belirtti. "Kürtler sadece bu coğrafyada yoklar; dört ayrı devletin sınırları içine hapsedilmiş durumdalar," dedi. Suriye’deki gelişmeleri örnek göstererek, Kürt halkının kazanımlarının hedef alındığını ancak bu süreçte eski zamanlardan farklı olarak kolay bir çözüm elde edilemeyeceğini ifade etti.
Keskin, 90'lı yıllardaki insan hakları ihlallerine değinerek, o dönemde yaşanan katliamlar ve gözaltında kayıplara dikkat çekti. Bugün ise, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün engellendiğini belirtti. Ayrıca, devletin birçok uluslararası sözleşmeye imza atmasına rağmen, bu sözleşmelerin ihlal edildiğini ve Avrupa Birliği ülkelerinin bu ihlallere ortak olduklarını vurguladı.
Keskin, kadına yönelik şiddetin ve LGBTİ+ haklarının ihlallerinin de bir insan hakları sorunu olduğunu belirtti ve devletin bu ihlalleri meşrulaştırıcı bir dil kullandığını ifade etti. Konuşmasını, dayanışmanın önemini vurgulayarak sonlandırdı ve ortak mücadeleye dikkat çekti.
Bu etkinlik, katılımcılara insan hakları mücadelesinin birleştirici gücünü hatırlatarak, karşılaşılan zorluklara karşı birlikte hareket etmenin gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.
