20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. İHD Çocuk Hakları Komisyonu adına açıklamayı Belgin Işık yaptı. Açıklamada, çocuk haklarının tarih boyunca ihmal edildiği ve ancak 20. yüzyılda uluslararası gündeme taşındığı belirtildi. Işık, çocukların haklarını korumanın yalnızca devletlerin değil, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 35. Yılında Eksikler Devam Ediyor
1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 1990 yılında Türkiye’nin de imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin, 1995 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı. Ancak Türkiye'nin bazı maddelere çekince koyması nedeniyle sözleşmenin tam anlamıyla uygulanamadığına dikkat çekildi.
Işık, dünyanın en çok ülke tarafından onaylanan sözleşmesi olmasına rağmen, imzacı ülkelerin büyük çoğunluğunun sözleşme ilkelerini kendi iç hukuklarına uyarlamadığını söyledi. Özellikle yoksulluk, çocuk işçiliği, istismar ve eğitim hakkı gibi temel konularda birçok ülkenin sınıfta kaldığını belirtti.
Dünya Çocuklar İçin Zor Bir Yer
Açıklamada, UNICEF 2023 Innocenti Raporu’ndan veriler paylaşan Işık, Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin, Kolombiya ve İngiltere ile birlikte çocuk yoksulluğunu azaltmada en alt sıralarda yer aldığını ifade etti. Raporda, çocukların yaşam koşullarının onların zihinsel ve fiziksel gelişimini olumsuz etkilediği, uzun süreli yoksulluk yaşayan çocukların psikolojik sorunlarla karşılaşma ihtimalinin iki katına çıktığı belirtildi.
“Dünyada her gün yalnızca açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 25 binden fazla çocuk yaşamını yitiriyor” diyen Işık, çocuk işçiliği, çocuk fahişeliği ve çocuk köleliği gibi korkunç gerçeklerin uluslararası toplum tarafından görmezden gelindiğini vurguladı.
Türkiye’de Çocuk Haklarının Durumu
Belgin Işık, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin Türkiye’de yürürlüğe girmesinden bu yana geçen 30 yılı aşkın süreye rağmen, çocukların karşı karşıya olduğu sorunların devam ettiğini söyledi. Türkiye’de hâlâ tarım sektöründe çalışan yaklaşık iki milyon çocuk işçinin bulunduğuna dikkat çeken Işık, erken yaşta zorla evlendirme, cezaevinde tutulan çocuklar, eğitime erişim sorunu, istismar ve şiddet gibi sorunların çözülmeyi beklediğini ifade etti.
“Sağlık sistemindeki özelleştirme politikaları, çocukların yeterli sağlık hizmetine erişimini engelliyor. Yoksulluk, birçok çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkiliyor. Çocuklar, yaşadıkları bu zorluklar nedeniyle gelecekte psikolojik ve sosyal açıdan daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyor” dedi.
Adana’da Çocuk Hakları İhlalleri
Adana özelinde, çocukların suça sürüklendiği, ihmal ve istismara uğradığı, sokakta çalıştırıldığı gibi sorunların yaygın olduğuna dikkat çekildi. Suçun hem mağduru hem faili olan çocukların sayısının arttığını ifade eden Işık, “Bu durum sadece hukuki değil, aynı zamanda ciddi bir sosyal sorun” dedi.
Işık, suça itilen ve risk altındaki çocuklar için cezaevinden farklı çözüm yolları oluşturulması gerektiğini belirterek, çocuklar için onarıcı adalet mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Devletlerin ve Toplumun Sorumluluğu
Çocuk haklarının günlük politik ihtiyaçlara göre değil, çocuğun yüksek yararı gözetilerek ele alınması gerektiğini vurgulayan Işık, ayrımcılığın her türlüsüne karşı olduklarını belirtti. Çocukların, renkleri, cinsiyetleri, inançları veya kökenleri nedeniyle ayrımcılığa uğrayamayacağını, yaşam haklarının hiçbir şekilde ellerinden alınamayacağını ifade etti.
Işık, şöyle devam etti:
“Devletler, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen asgari standartları yerine getirmekle yükümlüdür. Ancak Türkiye’de çocukları koruma konusunda ciddi eksiklikler bulunuyor. İdari altyapının güçlendirilmesi, kurumlar arasında etkin koordinasyonu sağlayacak politikaların geliştirilmesi gerekiyor.”
İHD Adana Şubesi’nin Taahhütleri
Belgin Işık, İHD Adana Şubesi olarak çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi için mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek şu taahhütlerde bulundu:
- Çocukların karşı karşıya kaldığı zorlukları anlatmaya devam edeceğiz.
- Çocukların yüksek yararını gözeten politikaların oluşturulması için çalışacağız.
- Çocuklar için sevgi, destek ve dayanışma ortamını büyütmek için çaba göstereceğiz.
Son Mesaj
“20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü, tüm dünya çocuklarının eşit, adil bir dünyada yaşama hakkının hatırlandığı bir gün olmalıdır” diyen Işık, çocukların yaşam hakkını korumanın ve onların gelişimini sağlamanın, hem devletlerin hem de toplumun ortak görevi olduğunu vurguladı.
Açıklama, çocuk haklarının yalnızca bir gün değil, her gün korunması gerektiği mesajıyla sona erdi.