Postmodern hayatı kolaylaştırmak amacıyla hayatımıza giren internet, yeni bir hastalık türünün ortaya çıkmasına neden oldu. Bu hastalık kişinin internet kullanımını kontrol edememesiyle başlamaktadır.
Kompulsif internet kullanımı ya da problematik internet kullanımı olarak da bilinen internet bağımlılığı, kişinin onsuz yaşamını sürdürememesi, kontrolsüzce devam etmesi, eylem üzerinde iradesinin kalkması istemsiz olarak davranışı yinelemesi anlamına gelmektedir.
İnternette çocuklar online oyun oynarken, kadınlar alışveriş yapmakta kumar sitelerine girmekte, daha çok karşı cinsle chat yapmaktadır. Erkeklerin çoğu kumar sitelerinde yerini alırken, kimi erkekler de chat yapmayı kendisine online üzerinde partner aramayı tercih etmektedir.
Bilgi bağımlıları ise internet bağımlılığının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bütün gün bilgisayar ekranı açık olan insanlar, kendileri için gerekli olmayan bilgi sitelerine giriyor. Kiralık ev, arsa, satılık araba ilanı gibi sitelerde saatlerce zaman geçiriyorlar. Çocuklar ise, internet bağımlığı nedeniyle okula gitmek istemiyor, evden dışarı çıkmıyor. Ailesi bilgisayarı kapatmak istediğinde ise onlara saldırgan tepkiler verebiliyor.
Peki, kişinin internet bağımlısı olduğunu nasıl anlarız.
Doyum sağlamak için internet başında geçirdiği sürenin giderek artması, İnternet kullanımını kontrol altına almak için tekrarlayan başarısız çabaları, İnternete ulaşamadığında veya internet kullanımını durdurduğumuzda yorgun, depresif veya gergin hissetme, internet başında planladığından daha fazla zaman geçirme, önemli bir ilişkiyi, mesleki, eğitimsel veya kariyeri ilgilendiren durumu riske atacak derecede internete zaman ayırma, internet kullanımı hakkında aile üyelerine, çevresine veya terapistine yalan söyleme, gündelik problemlerden, istenmeyen duygulardan kaçınmak için internette zaman geçiriyorsa bu durumlardan 5 veya daha fazlasını 12 ayı aşan bir süredir yaşıyorsa internet bağımlılığından söz etmek mümkündür.
İnternet bağımlılığını en çok güçlendiren şey ödüldür.
Eğer bir şeyden çok zevk alıyorsanız ona bağlanma ihtimaliniz artar. Bu nedenle, bahis sitelerinde para kazananların bağımlı olma ihtimali kaybedenlerden çok daha yüksektir.
İnternette yapılan alışverişlerde ise yapılan harcamalar insana gerçekmiş gibi gelmemektedir. Çünkü kişinin cebinden çıkan somut bir şey yoktur. Böyle olduğunda işin gerçekliği de ortadan kalkmaktadır.
Bağımlılıklar genellikle tekrarlayabilir. Tekrarlamazsa yön değiştirir.
Mesela bir alkol bağımlısı daha sonra kokain bağımlısı olabilir. Bağımlılığa yol açan unsur engellenmedikçe kişi risk altındadır. Şayet birey alternatif bir hayat tarzı geliştirmiyorsa, sosyal çevresiyle iletişimi iyi değilse, düzgün bir iş veya okul hayatı yoksa bağımlılığı bir yerden tekrar eder. İnternet bağımlılığı sona erdiyse başka bir bağımlılıkla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle psikoterapi ve davranışçı psikoterapi yöntemleriyle kişinin hayatını değiştirmek, internet bağımlılığına neden olan etkenlerden onu uzaklaştırmak gerekmektedir.
Çocuklara interneti sınırlamak, enerjisini atabileceği sosyal kanallara, yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor dallarına yönlendirmek, arkadaşları ile doğal yollardan görüşmelerini, akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlamak, arkadaşlık ilişkilerini desteklemek onları bir araya getirecek aktiviteler planlamak, gerekmektedir.
Şayet birey sosyal fobik olduğu için internette zaman geçiriyorsa öncelikle kişinin sosyal fobisi tedavi edilmektedir. Depresyon nedeniyle interneti tercih ediyorsa ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Altta yatan başka bir psikiyatrik hastalık varsa önce o tedavi edilmelidir.
Kişinin bir sosyal fobisi, depresyonu yoksa sorunu sadece internet bağımlılığıysa davranışçı çözümlerden yararlanılmaktadır. Ancak, internet bağımlılarının % 50'sinde anksiyete bozukluğu, psikotik bozukluk depresyon veya distimik bozukluk, duygu durum bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, gibi başka bir psikiyatrik bozukluk daha görülebilmektedir.