Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan bayramlaşmalar, günün anlamına uygun şekilde; ihtiyacı olanların unutulmadığı, sevgi ve saygının içtenlikle yaşandığı, küskünlüklerin ve kırgınlıkların geride bırakıldığı, empatinin yapıldığı, her türlü olumsuz duygu ve düşünceden arınıp temizlendiğimiz o güzel anılarla dolu çocukluk günlerimin bayram günleri geldi aklıma.
Annemin tereyağlı pekmeze bandırdığı bazlamaların serili olduğu tepsiyi başımızda taşıyarak, önce durumu iyi olmayan komşularımızın kapısını çalar, ellerini öper, tatlı bazlamaları ikram ederdik sorumluluğumuzu yerine getirdiğim o saf, sade ve içten günlerin güzel insanları ve yarattığı ortamlar gözümün önünde bir film şeridi gibi geçti. Annem, kardeşlerimle birlikte bizleri bir gün önceden bizleri yıkar, güzelce giydirerek bayrama hazırlardı. Heyecanla beklediğimiz bayram sabahının o sevgi ve saygı selinin yaşandığı günleri geçirdiğim köyümdeyim bugün.
Bayram kutlamaları için sabırsızlanan çocukların sevgi gördüğü, büyüklerin şefkatle kucak açtığı, komşuların ve dostların birbirini ziyaret ettiği, varsa kırgınlıkların unutulup barışıldığı, mezarlıkların ziyaret edilerek sevdiklerimizin anıldığı, insanların kendini arındırdığı ve birbirine nitelikli zaman ayırdığı o günleri yaşadığım köyümde, şimdi geriye ne kaldı diye sağa-sola bakıyorum. Her bayram köye gittiğimde genelde köyü gezer bütün evlerin kapılarını çalar büyük küçük hal hatır sorarım. Karşılıklı sevginin hazzı anlatılamaz.
Yaşamımın ilk başladığı kırsaldaki göçebe hayatın o tarım toplumunun bayram değerlerinin bugün de aynı şekilde yaşanmasını beklemiyorum elbette. Günümüzün iletişim teknolojileri çağında, işlerin hızlandığı, ulaşımın ve yaşam tarzının değiştiği bir dönemdeyiz. Bunu anlıyor ve yaşıyorum. Ancak insanın duyguları, beklentileri ve fıtratı acaba çok değişir mi? Bilmiyorum. Hislerime göre, insanın yaptığı işler, etkinlikler ve maddi durumu değişmiş olabilir, ama yine de insani duygular aynı olmalı. Çocukluğumda öğrendiğim "önce insan" anlayışı, sonra edindiğim tüm değerler ve birikimler bir yana, şimdi çocuksu heyecanla bayramı sevdiklerimle içtenlikle kutlamak istiyorum. İnsan oluğumuzu unutmadan kapı-komşu, dost ve arkadaş ve her canın bayramlarını gönüllerince inandıkları ve düşündükleri gibi geçirmelerini isterim.
Siz değerli arkadaşlarım, dostlarım, öğrencilerim ve tüm sevdiklerim; bayramınızı, bayramın anlamına uygun şekilde, sevdiklerinizle birlikte sağlık, huzur ve mutluluk içinde geçirmenizi diliyor, en içten dileklerimle ve sevgiyle bayramınızı kutluyorum.