Gömülme Hakkı Ya da Yas Hakkı İnsan diğer canlılar gibi ölümü içinde taşıyan bir varlık. Doğduğumuz...
Gömülme Hakkı Ya da Yas Hakkı
İnsan diğer canlılar gibi ölümü içinde taşıyan bir varlık. Doğduğumuz gün ölümle yaşamaya başlıyoruz. Ölüm geride kalanlar için acı, elem dolu oldukça yıpratıcı bir süreç. İnsanlar ölüm ile uzlaşmak için çeşitli kabuller geliştirmişler. Dinsel törenler, ritüel ve cenaze törenleri, ölümü kabullenmeyi sağlamaya yönelik çabalar. Arkeolojik kalıntılar bize uygarlıkların ölüm karşısında yapıp ettiklerini gösteriyor. Şöyle dünyaya bakınca ne kadar farklı cenaze ve defin biçimleri olduğunu görebiliriz. Ölü bedenleri yırtıcı hayvanlara atanlar, yakanlar, asanlar, farklı türde mezarlara koyanlar. İnsan topluluklarının her biri neredeyse ayrı bir tören, ölü gömme biçim ve ritüeline sahip. Aynı dinin mezheplerinde dahi farklılıklar gösteriyor. Yas tutma biçimleri de farklı elbette.
Cenaze törenleri aslında ölümle yüzleşme, kabul etme, yokluğun yarattığı travmayı birlikte atlatma olarak tanımlanabilir sanırım. Ve ölüm tek başına da olsa cenaze toplumsal. Peki ölümün kol gezdiği zamanlarda ben niye cenaze diyorum, tören diyorum, sırlama, toprağa verme diyorum. Muktedirler, muhaliflere yaşarken dünyayı dar ettikleri yetmezmiş gibi ölünce de işkenceyi sürdürmüşler sürdürüyorlar. Buna ister toplumun geri kalanına verilen mesaj diyelim ister öte dünyaya da müdahale.
Sophokles'in Antigonesi İ.Ö. 440 yıllarda yazılmış bir tregedya. Sophokles bu tiyatro oyununda bireyin, buyruğa başkaldırmasına dikkat çekmiş. Antigone ölen Kral Oidupus`un kızı. Erkek kardeşlerinden biri ülkeyi yöneten amcası Kreon`a karşı, diğeri de Kreon`un tarafında savaşır. Savaşta birbirlerini öldürürler. Kreon, ölenlerden kendi safında savaşanın cesedinin gömülmesi, diğerinin ise meydanda bırakılması emrini verir. Oysa gömülme hakkı insanin en doğal hakkıdır. Bu düşünceyle Antigone, Kreon`un buyruğuna karşı çıkar ve diğer kardeşini de gömer. Kral`ın buyruğuna karşı gelmek ise ölüm cezası demektir.
Antigone aynı zamanda Kreon un gelinidir. Diri diri mezara atılmasına neden olan ise aslında otoritenin sarsılmasıdır. Peki Kreon kimi cezalandırmaktadır. Kreona karşı safta savaşan kardeşimi, yoksa kardeşinin yasını tutan gelini Antigoneyi mi? Kreon bu cezalandırmayla kendi oğlu ve karısı dahil bir çok ölüme neden olmuştur.Bu tragedya tüm dünyada sık sık anımsanıyor zira halen gömdürmeme, ölüyü mezarsız bırakma uygulanan cezalardan biri.
Cenazeye tören yaptırmamak, ritüeli engellemek, ölü için ceza mıdır gerçekten? Yoksa öte dünya inancına göre orada da rahat vermemek midir? Yunan mitolojisine göre Antigone Kreon'a 'her insanın gömülme hakkı var ben tanrı emrini uyguladım' der. Hatta bu savunma doğal hukuk-pozitif hukuk karşılaştırmalarında anılmaktadır.
Ölüye karşı ahlakı sorumluluğu yerine getirmek. Ölenin saygın bir kişi olarak son yolcuğuna uğurlanması inancına ya da geleneğine uygun biçimde törenin sonlandırılması yakınları için önemlidir. Gömülme hakkından mahrum bırakmak, muktedir açısından etrafa korku salmak gibi bir amaç da taşımaktadır. Son yıllarda ülkemiz gündeminde sıkça tartışıldı. İşlenen suça göre cenazeler sahipsiz bırakıldığı gibi hainler mezarlığı teklifi dahi yapılabildi. Sokaklarda günler boyu kalan cenazeleri, almaya gidenlerin dahi öldürüldüğüne tanık olduk.
Oysa yas sürecinde komşusuna ayıp olur diye Tv açmayan insanlardık biz. Cenazede geride kalanları yalnız bırakmayan dostlarımız sevdiklerimiz komşularımız vardı.Kim olursa olsun 'Ölünün arkasından kötü konuşulmaz' diyenlerdik. Salgın hastalıkların ortak özelliği olan cenazeyi törensiz defin belki bize 'gömülme hakkının' önemini anımsatır demeyi çok isterdim.
Jacques Ranciere in 'Cahil Hoca' kitabından bir alıntı ile bitirelim yazıyı: 'Güce adalet kazandırmanın bir yolu her zaman bulunmuştur ama, adalete güç kazandırmanın bir yolunu bulmaya yaklaşan olmamıştır'. Adaletin güç kazandığı günlere....
Sevgiyle sağlıkla kalın