Dijital platformların toplumsal değişim ve politik dönüşüm için bir araç olarak kullanılmasına sosyal medya devrimciliği diyoruz. Bu tür devrimcilik, özellikle baskıcı rejimlerde, yönetimlerde ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı bölgelerde, devletlerde, kurumlarda önemli bir rol oynamaktadır. Bu platformlar sayesinde bireyler, medyanın görmezden geldiği ana akım veya gündemdeki olayların içeriğini fotoğraf, video, yazılı bir metin vb. sosyal medya üzerinden dolaşıma sokulması ile basit, masrafsız ve en önemlisi de daha az sansürleyip gündem oluşturup kamuoyunun dikkatini çekme şansı bulabilirler.
Arap Baharı, Amerika'da başlayan ve dünya genelinde yankı uyandıran feminist #MeToo hareketi ve Trayvon Martin'in öldürülmesi sonrası başlayan #BlackLivesMatter hareketi, sosyal medyanın toplumsal adalet arayışındaki gücünü gösteren örneklerdir. Bu tür hareketler, haksızlıkların ifşasında ve farkındalık yaratmada etkili olmuştur.
Günümüzde ise bir grubun bireylerinin sosyal medyada seslerini duyurmak için sosyal medya üzerinden yapay gündemler yaratarak, herhangi bir sivil toplum örgütü veya bir bölgenin üzerinde yapacakları manipülasyonla birlikte, sözde haksızlıkları ifşa edebilecekleri ve geniş kitleleri harekete geçirebilecekleri güçlü bir mecra alanına dönüşebilir.
Sosyal medya devrimciliği, bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Gurubun üyeleri eleştirileriyle yanlış bilgilendirme, manipülasyon ve sanal aktivizm ile bir sivil toplum örgütü veya bir bölge üzerinde kötü bir algı yaratıp kötü bir değişim isteyebilirler. Ancak bu konuda yetersiz kalmaları durumunda ise grubun içinde sorunların büyümesine ve ayrışmalara neden olacaklardır. Sözde devrimci olan bu grubun üyeleri kendilerine cevap olarak yazılan yazıların içeriğini algoritmalarla filtreleyip kendilerince oluşturdukları yankı odaları (yalnızca kendi görüşlerini yansıtan ve destekleyen bilgi veya görüşlerle karşılaştığı bir ortam) gibi unsurlarla, farklı eleştirilerin bastırılmasına neden olacaklardır.
Sonuç olarak sosyal medya devrimciliği, dikkatli ve bilinçli kullanıldığında toplumsal değişim için önemli bir araç olabilir. Ancak bu gücün sorumlu ve şeffaf bir şekilde kullanılması, kalıcı değişim ve adaletin sağlanması için kritik öneme sahiptir. Ama bu güç sorumsuz ve kötü niyetli guruplar tarafından haksız yere suçlayıcı ifadelerle, asılsız ve yalan bilgiler ile kullanıldığında güvenilir bir sivil toplum kuruluşuna veya kamuoyuna toplum nezdinde büyük zararlar verebilir.