Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, devletin başındaki kişiye yönelik yapılan ciddi ve tehlikeli suçlardır. Suikast, bir kişiyi, özellikle de devlet başkanını, öldürmeyi amaçlayan planlı bir saldırıdır. Fiili saldırı ise genellikle daha az öldürücü niyetlerle gerçekleşen, fakat yine de kişinin fiziksel zarar görmesine yol açabilecek bir eylemdir.

Cumhurbaşkanına yönelik suikast girişimleri veya saldırılar, birçok ülkede devlet güvenliği açısından en ciddi suçlardan biridir. Bu tür eylemler, sadece devlet başkanını hedef almakla kalmaz, aynı zamanda ulusal güvenliği, toplumsal düzeni ve siyasi istikrarı da tehdit eder.

Örneğin, tarihte bazı devlet başkanlarına yönelik suikast girişimleri şunlardır:

John F. Kennedy (ABD) 1963 yılında Dallas'ta suikasta uğramıştır.
Anwar Sadat (Mısır) 1981'de bir askeri geçit töreni sırasında suikasta kurban gitmiştir.
Mehmet Ali Ağca'nın 1981'de Papa II. John Paul'a yönelik suikast girişimi, dünyadaki en dikkat çeken fiili saldırılardan biridir.
Bu tür saldırılar, hukuk sistemi, güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri için büyük bir mücadele alanıdır. Cumhurbaşkanına yönelik suikast veya saldırı, sadece fiziksel zarar yaratmaz, aynı zamanda ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler açısından da geniş çaplı etkiler yaratabilir.

Cumhurbaşkanına karşı suikastta bulunulması, kasten öldürme suçuna göre özel bir suç olarak tanımlanmıştır.

Suçun hukuksal konusunu, devletin başı olarak siyasal kimliği bulunan cumhurbaşkanın yaşam hakkı oluşturmaktadır.

Herkes bu suçun faili olabilir. Failin cumhurbaşkanı yakını olması, kasten öldürme suçunun aksine suçun nitelikli şekli olarak kabul edilmemiştir.

Suçun maddi konusu cumhurbaşkanının bedenidir.

Suçun hareket ögesini cumhurbaşkanını öldürmeye yönelik davranışlar oluşturmaktadır. Suikast sözcüğü, kasten öldürme eylemini ifade etmektedir.

Suç, serbest hareketli, ani ve sonuçlu bir suçtur. Bu suçta cumhurbaşkanının ölümü sonuçtur.

Bu yönüyle bir zarar suçu söz konusudur.

Suç hem icrai hem ihmali hareketle işlenebilir. Örneğin yoğun bakımda olan cumhurbaşkanına gerekli olan ilacın verilmemesi, ihmali bir harekettir.

Suçun manevi unsuru kasttır. Suçun oluşması için saik ya da amaç aranmaz.

Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmesi durumunda suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

Suç iştirake elverişlidir.

Bu suç, kasten öldürme suçuna göre özel norm olduğundan faile ayrıca kasten öldürme suçundan dolayı ceza verilmez.

Failin başkası sanarak yanlışlıkla cumhurbaşkanını öldürmesi durumunda cumhurbaşkanına suikast suçu değil, kasten öldürme suçu oluşur.

Bu suçun faili hukukumuzdaki en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Cumhurbaşkanına suikast suçu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasında terör suçu olarak kabul edildiği için faile verilen ceza yarı oranında artırılır.

Cumhurbaşkanına Fiili Saldırı

Cumhurbaşkanına fiili saldırı, onun maddi ve manevi varlığına karşı yönelmiş hareketlerdir.

Suçun hukuksal konusunu, devletin başı olarak siyasal kimliği bulunan cumhurbaşkanının maddi ve manevi varlığının korunmasına yönelik bireysel ve anayasal düzenin korunmasına yönelik kamusal yarar oluşturmaktadır.

Herkes bu suçun faili olabilir.

Suçun hareket ögesini fiili saldırı oluşturmaktadır. Fiili saldırı terimine cumhurbaşkanına karşı suikast ve cumhurbaşkanına hakaret eylemleri özel olarak düzenlenmiş olduğundan bunlar dışında kalan diğer bütün fiili saldırılar girmektedir. Örneğin cumhurbaşkanın yaralanması veya kaçırılıp alıkonulması gibi.

Bu suçta meşru savunma hukuka uygunluk nedeninin uygulanması mümkün olabilir. Örneğin cumhurbaşkanına gelen saldırıya karşı kendisini koruyan kişinin durumunda olduğu gibi.

Suçun manevi unsuru kasttır. Failin amaç ve saiki suçun oluşması bakımından önem taşımamaktadır.

Cumhurbaşkanına fiili saldırıda bulunulması durumunda, fail hakkında ilgili suça ilişkin ceza yarı oranında artırılır. Belirlenecek ceza belli bir sınırın altında olamaz.