Myanmar’ın orta kesiminde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından geçen on günde can kaybı 3.500’ü aşarken, Birleşmiş Milletler (BM), sağlık sisteminin tamamen çöktüğü, halkın sokaklarda yaşadığı ve salgın hastalık riskinin giderek arttığı uyarısında bulundu.

BM Kalkınma Programı (UNDP) Myanmar Bölge Temsilcisi Titon Mitra, yıkımın en yoğun hissedildiği Mandalay kentinden yaptığı açıklamada, “Depremin ardından kurtarma aşaması yerini trajik bir şekilde toparlanma sürecine bıraktı. Ölü sayısı artmaya devam edecek” dedi.

Depremde en az 4.000 kişi yaralanırken, özellikle Sagaing, Mandalay ve Magway bölgesinde binaların yüzde 80’i hasar gördü. Sağlık hizmetleri ise neredeyse tamamen felç oldu. Mitra, “Hastaneler hastalara yetişemiyor, ilaç ve tıbbi malzeme kıtlığı had safhada” diye konuştu.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'ne (OCHA) göre, ülkede yarım milyondan fazla kişi hayati sağlık hizmetlerine erişimini kaybetti. Şehirlerdeki su boru hatlarının zarar görmesi ve su depolama altyapısının çökmesi nedeniyle kolera ve diğer su kaynaklı hastalıkların yayılma riski ciddi boyutlara ulaştı.

İsrail 14 yaşındaki Filistin asıllı Amerikalı bir çocuğu ve gazetecileri hedef aldı İsrail 14 yaşındaki Filistin asıllı Amerikalı bir çocuğu ve gazetecileri hedef aldı

Açıkta Yaşam, Açlık ve Enflasyon Krizi

Erken başlayan muson yağmurları, evlerini terk eden insanlar için yaşamı daha da zorlaştırıyor. Yerel meteoroloji kurumu, Cuma gününe kadar şiddetli yağış ve rüzgarların süreceği uyarısını yaptı. Geceleri sokaklarda üzerlerinde hiçbir örtü olmadan uyuyan halk için barınma, en acil ihtiyaçlardan biri haline geldi.

Depremin etkilediği Sagaing ve Magway bölgelerinde pazarlar büyük oranda işlemez durumda. İnsanlar gelir elde edemiyor ve hızla artan fiyatlarla baş etmek zorunda kalıyor. “Yer yer hiperenflasyon belirtileri görülüyor” diyen Mitra, gıda erişiminin büyük kriz haline geldiğini vurguladı.

Savaşın Gölgesinde Yardım Seferberliği

Ülkede 2021'deki askeri darbeden bu yana süren iç savaş da afet müdahalesini karmaşık hale getiriyor. Yardım ulaştırılması için kısa süreli bir ateşkes ilan edilse de, pek çok bölge hâlâ askeri otoritenin kontrolünde.

Mitra, “Yardımların yalnızca ordu kontrolündeki alanlara değil, direnişin elindeki bölgelere de ulaşması gerekiyor. Bu konuda uluslararası toplumun dikkatli olması şart” dedi.

Kronik Krizin Derinleşen Yüzü

UNDP’ye göre, bu felaket 2008’de 130.000 kişinin ölümüne yol açan Nargis Kasırgası’ndan bu yana Myanmar’ın yaşadığı en büyük insani kriz. Zaten kırılgan olan ülke, şimdi çok daha derin bir yoksulluk ve yıkımla karşı karşıya. Deprem öncesinde bile 15 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor, 3.5 milyondan fazla kişi yerinden edilmiş ve 19.9 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyuyordu.

Titon Mitra, “Umarım bu felaketin ardından kameralar Myanmar’dan çekilince, dünya bu krizi bir kez daha unutmaz” sözleriyle çağrısını yineledi.

Editör: Haber Merkezi