Yemek yediğiniz her an, gerçekten aç olduğunuzu mu sanıyorsunuz? Yoksa ruhunuzu doyurmaya mı çalışıyorsunuz? Gelin, bedenimizin sesini birlikte duyalım!
Hayatın temposu içinde kaç kere “Açım!” dediniz, sonra düşündüğünüzde aslında sadece sıkıldığınızı fark ettiniz? Emin olun, yalnız değilsiniz.
Modern yaşamda çoğumuzun kafası karışık: Gerçek açlığı ve duygusal açlığı ayırt etmek bazen hiç kolay olmuyor.
Ancak vücudunuz size her zaman doğru sinyali veriyor; mesele onu dinleyebilmekte.
Gerçek Açlık Nedir?
Gerçek açlık bedensel bir ihtiyaçtır. Kan şekeriniz düşer, enerji seviyeniz azalır, konsantrasyonunuz bozulur. Mideniz hafif hafif guruldar, başınız biraz dönebilir, eliniz ayağınız kesilir. Bu sinyaller vücudunuzun “Yiyeceğe ihtiyacım var!” demesidir.
Duygusal Açlık Nedir?
Duygusal açlık anidir. Genellikle kötü bir haber aldıktan sonra, stresli bir toplantıdan çıkınca, ya da yalnız hissettiğiniz bir akşamda kapınızı çalar. O an sadece çikolata, pizza ya da abur cubur gibi yoğun tatlar istersiniz.
Ve en önemlisi: Duygusal açlık yemekle geçmez. Yedikten sonra pişmanlık, suçluluk ya da tatminsizlik gibi duygular bırakır.
⸻
Kendine Sorman Gereken 5 Soru:
Yemek yemek istediğin anda kendine şu soruları sor:
1. Karnım guruldamaya başladı mı? (Gerçek açlık belirtisi)
2. Belli bir yiyecek için mi aşeriyorum, yoksa genel bir açlık mı hissediyorum?
3. Açlık aniden mi geldi, yoksa yavaş yavaş mı oluştu?
4. Azıcık beklersem bu istek azalır mı?
5. Yemekten sonra fiziksel rahatlama mı yoksa suçluluk hissi mi yaşayacağım?
Eğer çoğunlukla “belli bir yiyecek istiyorum”, “ani geldi” ve “suçluluk hissedeceğim” diyorsan, büyük ihtimalle duygusal açlık yaşıyorsun.
⸻
Duygusal Açlıkla Nasıl Başa Çıkılır?
Duygularınızı bastırmak için yemeğe sarılmak kısa vadede iyi hissettirse de, uzun vadede hem fiziksel hem de duygusal yük getirir.
İşte birkaç pratik öneri:
1. Duygunu Tanı:
Canın yemek çektiğinde, kendine “Şu anda ne hissediyorum?” diye sor. Belki sıkıldın, belki kızgınsın, belki de sadece yalnız hissediyorsun.
2. Alternatif Rahatlama Yöntemleri Bul:
• Kısa bir yürüyüş yap.
• Sevdiğin bir şarkıyı dinle.
• Derin nefes egzersizi yap.
• Bir arkadaşını ara, sohbet et.
• Günlüğüne duygularını yaz.
3. Zihinsel Mola Ver:
Açlık hissettiğinde hemen mutfağa koşmak yerine 10 dakika bekle. Bu süre içinde açlık duygusu geçiyorsa, duygusal bir tepkiden ibarettir.
4. Sağlıklı Seçimler Yap:
Gerçekten açsan da, vücuduna nazik davran. Tam tahıllar, proteinler ve sağlıklı yağlar içeren besinler seç.
Yemek yemek sadece fiziksel değil, duygusal bir şefkat gösterme biçimidir.
⸻
Vücudunla Barış İçinde Ol!
Yemek yeme dürtüsü kötü değildir.
Ama her duyguyu yemeğe sarılarak bastırmak, zamanla hem bedensel sağlığı hem de ruhsal dengeyi bozar.
Vücudun aslında senin en iyi arkadaşın.
Ona kulak verirsen, aç olduğunda onu doyurur, duygusal açlık hissettiğinde ise ruhunu beslersin.
Unutma:
Kendine yediğin lokmalardan değil, anlamadan yediğin duygulardan zarar verirsin.
Bir sonraki atıştırmalık isteğinde dur, gözlerini kapat ve şu soruyu sor:
“Gerçekten aç mıyım, yoksa kalbim biraz ilgiye mi aç?”
Cevabını içtenlikle dinle. Göreceksin, zamanla duygularla yemeği ayırmak çok daha kolay olacak.
⸻
Hiç sadece sıkıldığın için buzdolabını açtığın oldu mu?
Ya da stresli bir günde elin otomatik olarak çikolataya mı gitti?
Gerçek Açlık ve Duygusal Açlık Arasındaki 3 Büyük Fark
1. Başlangıç Şekli:
• Gerçek Açlık: Yavaş yavaş ortaya çıkar.
• Duygusal Açlık: Ani ve yoğun gelir
2. Yeme İsteği:
• Gerçek Açlık: Her türlü yiyecekle tatmin olunur.
• Duygusal Açlık: Genellikle belirli bir “konfor yiyeceği” (tatlı, pizza, cips vb.) aranır.
3. Duygu Durumu Sonrası:
• Gerçek Açlık: Yedikten sonra doyum ve rahatlama hissedilir.
• Duygusal Açlık: Yedikten sonra suçluluk, pişmanlık veya hala eksiklik hissedilir.
“Her lokma bir seçimdir: Bedenini mi doyuruyorsun, yoksa ruhunu mu avutuyorsun? Kendine her zaman şefkatle yaklaş.”