Sağlık özelikle de küresel düzeyde salgın hastalıklar kişilerin keyfine bırakılmayacak bir konu olduğu gerçeği şimdi dah...

Sağlık özelikle de küresel düzeyde salgın hastalıklar kişilerin keyfine bırakılmayacak bir konu olduğu gerçeği şimdi daha iyi anlaşıldı. Çağımızda ilk defa hepimiz çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Bekleneninde ötesinde beklenen çok sayıda iyi korunan, varlıklı, nüfuzlu kişilerin hastalıktan ölmesi paniği iyice artırdı. Değişik ülke ve kültürlerden bilinen ve bilinmeyen insana hastalığın bulaşmış olması konuyu kişisel önlemelerinde ötesinde birlikte kararların alınmasını zorunlu kılıyor.

 

Konuyu Kavramak İçin Verilerin Bütünlüklü Bilinmesi Önemli

İlk defa Sağlık Bakanı günlük verileri açıklamaya başladığından beri gelişmeler merakla izlenmektedir. Verileri çok önemsiyorum. Bu denli kapsamlı veri sunulduğu için en azında kendi kendimize de bazı analiz yapabiliyoruz. Pendaminin ülkemizdeki yayılımının matematiksel modelini en azından birkaç gün öncesinin verileri üzerinden tam biliyor muyuz? Günlük verilerin matematiksel model için ülkemizdeki mevcut veriler bir kestirimden bulunmak için yeterli mi? onu da çok kestiremiyoruz. En kötü ihtimalle salgının zirve yapması ne zaman görülür? Veriler üzerinden bilim kurulunun yaptığı öneriler salgının hızını kesmeye yetiyor mu? Yoksa yeni yaklaşımlar mı önermek gerekir? Ve sunulan veriler önümüzdeki günler için ne diyor bu konuda daha çok veriye ihtiyaç var mı onu konuyla ilgili epidemoloji uzmanları vereceklerdir.

Konuyu bilimsel yaklaşım açısından da çok önemsiyorum. Geçen hafta Bilimsel Araştırma Metotları ve Yayın Etiği dersi ekseninde lisansüstü öğrencilerimize bir probleme ilişkin hipotez kuruma konusunda herkesin korona virüs verileri ve olgusunu dikkate alarak bir hipotez kurmalarını ve ona bağlı da bir amaç oluşturmalarını önerdim. Bilimsel olarak bir konunun kavranması bakımından yaralı bir örnek oldu. Virüs bulaşığın önlenmesi bir kamu sorunu ve konusudur. Bütünü görerek alınması gereken analizlerin yapılması ve önlem ve çözüm üretilmesi gerektirdiği için şeffaf olmak ve daha çok veriye erişmek önemlidir. En azında toprak bilimcileri sanırım konuyu bilen ve mikroorganizmaların doğadaki çeşitliliği ve bolluğu konusunda bilinci olan meslek mensupları olarak süreci daha iyi anlıyorlardır.

 

Konuya Bütünlüklü Yaklaşmak Gerekir

Toplumumuzun bunca uyarılara karşın sokağa çıkmaya korumasız ve sorumsuz davranışları ile eğitim-bilinç düzeyi arasında bir ilişki görüyorum. Bizlerin bu keyfiyeti çok da vatandaşların duygularına bırakılmaması gerektiğini belirtmek zorundayız. Önce kendi sağlığımız ve sonra toplumun sağlığını düşünmek ve koruma konusunda bütünlüklü ve kamu anlayışı ile hareket etmek zorundayız. Sıtma hastalığının dünyada çok can aldığını ve uygarlıkları yok etiğini biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ilk kuruluş yıllarda bulaşıcı hastalıklarla ciddi ve sistematik mücadeleler yürüttü. Tün bu mücadeleleri halk sağlığı mantığı ile bütünlüklü olarak yürüttü.

Bugünde yaşanan virüs salgını konusundaki mücadelenin tek bir kişiye bırakılamayacağı açık. Salgına neden olan bulaşıcı hastalığın öznesi çok küçük olduğu için bulaşma riski yayılarak gelişmektedir. Prof. Dr. Ahmet Saltık idarenin bilim komitesinin önerilerini harfiyen uygulaması istiyor.

Alınan tedbirlerin bütünlüklü değil de parça parça alınması da çok tartışıldı. Önceleri maskenin herkes tarafından takılması gerekmez dendi. Sonra zorunlu hale getirildi. Salgın bütün alınan önlemlere rağmen Türkiye sathına yayılınca, sokağa çıkma konusu kişilerin kendisi alsın dendi. Sağlık Bakanı “herkes kendi kararı ile evde kalması gerektiğini” belirti. Halk sağlığı ve bilim kurulu üyeleri, diğer bilim insanları, duyarlı kişi ve aklıselim yöneticiler ve siyasi patilerin yöneticileri sürecin başından salgın yaygınlaşmadan bulaşığın olduğu alanların karantinaya alınmasını ve sokağa çıkma yasağının acilen uygulanarak hastalığın yayılmasının önlenmesini istediler. Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Saltık, karantinanın tam anlaşılmadığını belirterek. Sokağa çıkma yasağı süresince vatandaşların sıcaklık ölçümleri ile genel taramadan geçirilmesini ve ateşi olanların izole edilmesini savunuyor. Anlaşılan konu bir halk sağlığı yönetimi sorunu ve teknik bir konu ve uygulaması doğal olarak idarenin tasarrufunu da ilgilendirmektedir.

 

Konu Bilimsel-teknik Çözümler Gerektiriyor

Salgının yayılımının tespiti ve çözümü bilimsel ve teknik bir konu olması nedeniyle siyasi iradenin de üstünde bütünlüklü bir şekilde ele alınmasını zorunlu kılıyor. Bu bağlamda bilimsel yaklaşım gerektiren konunun devletin bütün organlarının en azından bilim kurulunun önerilerini siyasi kaygılara göre değil, bilimsel kaygılara göre ele almaları gerekmekte olduğu bilim insanları tarafından belirtiliyor. Onun için keşke son alınan önlemler ilk başta alınsaydı acaba daha mı erken salgın kontrol altına alınırdı? diye sorgulayanların sayısı artmış gözüküyor. Demek ki bizde ülke olarak yaşayarak öğrenmek durumundaymışız.

Ülkemizin 2019 yılında konuya ilişkin bir planı ve raporu varmış. Ancak basına çok ulaşmadığı belirtiliyor. Almanya’ya 2012 yılından bu yana hazırlık yaptığı belirtildi. Ancak bu arada batının çoğu ülkesi beklenenin aksine sağlık sisteminde ne denli hazırlıksız oldukları görüldü. Başta ABD olmak üzere ülkelerin vatandaşını koruyamayan sağlık güvencesinden yoksun oldukları bugünlerde en çok konuşulan konuların başında geliyor. İyi ki ülkemiz geçmişte sağlıkta sosyalizasyon hizmetleri, sağlık ocakları ve aile hekimliğini geliştirmiş. Şimdi o sitemin yararını herkesten çok biz görüyoruz.   

 

Yaşananlardan Ders Çıkarırsak Başarılı Oluruz

Evet, yaşadığımız süreçte virüs ile mücadelenin insanların keyfiyetine bırakılmaması gerekir'i daha önce işledim. Vatandaş nefes almaktan sonra gereksinim duyduğu gıda için maalesef kural tanımıyor. Gıda bulmak varlık nedeni olarak kendini gıda arayışına sürüklüyor. En son virüs pandemi nedeniyle alınan sokağa çıkma zamanlamasının iyi yönetilememesinin yaratığı panik ile istemdik durumlar yaşandı. Önemli olan bu yaşanan süreci iyi analiz etmek, neden olduğunu ve eksikliğin kişisel, toplumsal, yönetsel ve diğer boyutları ile açıklıkla tartışıp bir daha aynı tür hatalara düşmemektir.

İlaç ve Aşıyı Erken Bulan Kişi, kurum ve Ülkeler Gelecekte Dünyada Söz Sahibi Olacaktır

Halk sağlığı açısında hepimizin birlikte koruma önlemleri almamız tedaviden daha öncelikli ve de önemlidir. Önemli olan hastanelere çok iş bırakmalıdır. Yoksa ondan sonra sorun daha ağır ilerlemektedir. Sağlık hastaneden değil, sağlık-tarım ve çevre bilimlerin birlikte çalışması gerekir.

Halk sağlığı uygulamaları ile hastalık etmenlerinin kontrol altına alınması ve sonrada hastalanalar için aşı ve ilacın geliştirilmesinin sırasıyla geleceğini düşünüyorum. Bu arada aşıyı ve virüsün ilacını bulacak şirket ve ülke geleceğin söz sahibi olma konusunda öne çıkacaktır. Onun için bu ara herkes ilaç ve aşıyı ile bulan olmak ve öne geçmek için yarışmaktadır. Bakalım ipi kim göğüsleyecektir.