Konumuz dijital AŞK olunca önce iki insan arasındaki aşk nedir.
Aşkı tanımak gerekir.
Literatürlerde bir kimseye yada bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi bağlılık duygusudur.
İki ayrı cinsin birbirlerine karşı duydukları bedensel ve ruhsal güçlü sevgi duygu ilişkisidir.
Aşk sevginin bir üst boyutu , aşırı duygusallık aşk bağlılık ve sevgi bir sanattır.
Doğaya, başka şeylere aşık olmak var oluş olgunluk ve duruştur.
Aşk arzuyla iç içedir.
Aşk ve sevgi birbirinden farklıdır .Aşk özgürce sevmek duygusudur. Ego olmadan karşıdakini arzulamak ve sevmektir . Aşk biyolojik sevgi değil duygusal bir istektir.
Aşkta karşılık ve koşul olmamaktadır.
Aşık olmak için kişi kendini tanımak ve sevmek zorundadır.
Aşkın yeri, yaşı ve zamanı olmadığı bilinmektedir. Ne zaman kime aşık olacağımız bilinemez.
Aşık olmak şiddetli bir duygudur.
Çalan her telefon, gelen her mesaj, çok önemli anlarda aşkını hayal etmek aşkta karışıklıkla beklenti olmadığı belirtilmektedir.
Tarihteki bilinen çoğunluğu dramatik ve trajik sonuçlanan bazı büyük aşklar.
John Lennon ve Yoko Ono , Salvador Dali ve Gala, Truva'li Helen Menelaus-Paris, Kleopatra ve Mark Anthony, Leyla ile Mecnun , Ferhat ile Şirin
belki yukarıda tarihe mal olmuş aşk hikayeleri muhteşem güzel, dramatik, trajik yaşanmış aşk hikayeleri gibi gelecekte efsane dijital aşklar da yaşanabilecektir.
Bilişim teknolojileri, dijital çağ, internet ağları, sosyal medya, Facebook, Instagram, Google, Messenger, Watsapp, Telegram, We Chat, Metaverse, Yapay Zeka gibi dijital uygulamaları tüm yaşamları çok farklı boyutlarda dönüştürmektedir. İnsanlar, toplumlar değişimler geçirmektedir.
Sessizce Bireyselleşme artıyor.
Her birey kendi içinde yaşam sürdürmeye, gerçek yaşam dışında internet ve sosyal ağlar üzerinden 8 den 80 ine kadar müthiş bir derinlikle dijitalleşmektedir. Kendisini tanımayan başka dijitalleşen farklı bir kişilik göstermektedir.
Fiziki yaşamda yalnızlaşma arttıkça dijital yaşamda kendisini beğenen, seven, dost, arkadaşlar, sevgili ve aşklar yaşamaya başlamaktadır.
Bireyler farklı kişilik olarak dijitalde yaşıyor, duygu yaşıyor, heyecan yaşıyor. Aşk yaşıyor. Aşk.
İnsanlar yalnızlığını içinde sanal olarak sürdürmektedir. Kendisi olmaktan , gerçek kişi olmaktan farklı birey olma isteği gelişti. Sosyal Medya ve internet ağları içerisinde daha farklı kentlerde, ülkelerde diğer dijital kişilerle tanışma şansı olmuştur.
Özellikle sosyal medya veya internet sitelerinde yeni biriyle ilişkiler, sohbet, arkadaşlık, duygusallaşmak, sevmek, âşık olmak çok kolaylaştı. Bireyler boşlukta gibi görünen hayatlardaki aşkı dijitalde buldu.
İnsanlar yarattıkları yeni kişiliklerine eğitim, kültür, fiziki özellikleri, mesleği, ekonomik ve sosyal durumu, yaşı, cinsiyeti, her boyutta farklı bir insan karakteri olarak oluşturdular. Gerçek olmayan kişiler oldular.
Yaşadığımız her anda milyonlarca kadın erkek, genç yaşlı her gruptan bireyler yarattıkları yeni sanal karakterleriyle birbirleriyle arkadaş, dost, sevgili oldular. Aşk yaşadılar.
Bir beğeni, bir yorum, heyecan verici bir kaç kelime bir kaç cümle haz duymasına mutlu olmasına yetti. Gerçek yaşamdaki gerçek kişiliklerinden başka kişiler olmaya başladılar.
Yeni dijital bireyler olarak farklı karakterleri ve özellikleri başkalarının sevmeleri çok güzeldi.
Bu güzellikleri haz duyduğu yeni dünyasında yeni bireylerden hoşlanmalar arttıkça aşka dijital aşka dönmeye başladı. Bu sanal gerçeklik gerçek kişileri ayrı düzlemlere taşıdı.
Dijital oluşturulan kişilikler başkalarından gelen küçük beğeni, sevme, hoşlanma ifadeleri bireyleri heyecan verici mutluluklara taşıdı.
Bazen bu dijital sevgiler aşklar karşılaşmak istedi. Dijital gerçeklikle gerçek gerçeklik içiçe geçmek istedi, geçmeye çalıştı. İnternet ve sosyal medya arkadaşları, sevgilileri, dijital aşıkları gerçek ilişki isteyenlerin, gerçek ilişki kuranlar birlikte yaşam, evlilik gibi isteklerin büyük çoğunluğu (araştırmalara göre %80 ) hüsrana uğradılar . Gerçek olmayan gerçek kişilerin farklı karakterler kişilikler, kültür, sosyal durumu fiziksel " güzellikler" ve diğer tüm dijital özellikleri hayal kırıklığı yarattığını araştırmacılar açıklamaktadırlar.
Geri kalan %20 gibi kesim renk, dil, ırk, din, ülke, inanç ve diğer tüm etkenlerin önemli olmadığı yeni başarılı birliktelikler sosyal ve fiziksel yaşamlar oluşturabilmektedir.
Yaşadığımız dünyadaki tüm farklılıklara karşı güzel bir hayat sürmektedirler.
Saklı gerçekler açığa çıkınca bireylerin kendilerinde yarattığı sanal karakterler bir bir çöktü.
Bütün beğeni, heyecan, beklenti, haz duyma, aşk acı sonuçlar yarattı. Bilmediği kişiyle dijital aşk yerini çok büyük bir boşluğa bıraktı. Dijital yaşamdan gerçek yaşama dönmek beklediği, düşlediği süreç değildi.
Dijital aşklarda gerçek tanışma olmadığı süreçte yakın zaman sonra beklentilerin azalmasına, sıkılmaya başlayan dijital aşkların çok hızlı sonlanmasına neden olduğu düşünülmektedir.
Dijital aşk karşıdaki sanal sevgiliyi, arkadaşı, dostu daha yakın tanıma istemi, merak etme fiziki yakınlaşma , işte bu istek dijital sevginin sonunun başlangıcı olabilmektedir.
Tanıyınca düşlediği gerçek olmayan gerçeklik " gerçek " kişiye ilgisi birden yok olabilmektedir.
Artık ne gerçek ne sanal dijital aşkın sonu olabilmektedir.
Günümüzde her insanın bir gerçek bir dijital yaşamı içiçe sürüyor.
Bazen gerçek yaşam dijital yaşamın önüne geçiyor bazen dijital yaşam kişinin kendine hakim oluyor.
Hz Ömer 'in söyleminde olduğu gibi "İnandığın gibi yaşamazsan , yaşadığın gibi inanırsın."
Artık en önemli gerçek bireylerin büyük çoğunluğunun sadece kendine ait sosyal medya, Facebook, Watsapp, Twitter, Google, Instagram, internet ağları, Blockchain, mobil teknolojilerinin egemen olduğu cep telefonlarının ekran bağımlılığının çok arttığı kendisinin özeli dijital dünyası ve dijital dünyasına ait yaşamların egemen olduğu yeni bir süreçteyiz .