Teknoloji çağındayız ve dünya networkingle, reklamla dönüyor. Aynı işi yapan binlerce muadili varken neden insanlar kendisini veya kendi ürününü tercih etmeli duyurulmalı tabi...

errrrr-1

Teknoloji çağındayız ve dünya networkingle, reklamla dönüyor. Aynı işi yapan binlerce muadili varken neden insanlar kendisini veya kendi ürününü tercih etmeli duyurulmalı tabi ki ve bunun için günümüzde uçsuz bucaksız bir sosyal medya mecrası var.

Hal böyle olunca, hekimler de buna ayak uydurmak zorunda; çünkü artık insanlar ‘komşumu iyileştirdin sana geldim’ demiyor! Misal, olacağı basit bir ameliyat için bile tüm hekimleri araştırıyor, sosyal medya hesabını ayrıntısıyla inceleyip sonra karar veriyor.

Bu durumun tabi ki avantajları var; sosyal medyadan işinizi beğenip dünyanın bir ucundan kalkıp size ameliyata gelebiliyor insanlar. Ama işin etik yanı ihlal edildiği, hekimlik mesleğinin ticaretle aynı çizgide gösterildiği zamanlar hem hastalar, hem meslek onuru, hem de işinin ehli doktorlar bu işten zarar görüyor.

Ben anestezi uzmanı olarak bu tarz reklam ve tanıtım kaygılı bir branşta değilim biliyosunuz. Toplumun entellektüel seviyesi yükseldikçe başarılı bir operasyonda cerrah kadar anestezistin de önemli olduğu biliniyor, yani bizim ülkemizde daha bunun için çok yıllar geçmeli. Düşünsenize, burnunuz kaydırak gibi havalı okka gibi düzgün olur ama Allah muhafaza, anestezist ameliyatta oksijeni yeterince beyninize ulaştıramazsa ruhlar âlemine o güzel burnunuzla geçiş yapabilirsiniz ki ‘ben yarattığımda burnu, hiçbi yeri böyle değildi tanımıyorum’ diye cennet kapısı da açılmazsa nolcak, di mi yaane; anestezi o kaaa önemli bir branştır.

Neyse, ben sadece ‘benim neyim eksik, ben de kendi tanıtımımı yapayım diye yazcaktım yine çenem düştü.

 

Ahanda bir anestezist reklamı:

-Hastanız gece- gündüz demeden; vaka sonuna kadar ‘garantili’ uyutulup; ağrısız, bulantısız, öğürüp böğürmesiz uyandırılır.

-Gece acil ameliyatlara hızla gelinir (trafikte kesilen hız cezası, anestezistin vaka başına aldığı ücretten fazla olduğundan, ceza hastaneye aittir!)

-Vakanın ortasında hastanın ağrı duyduğu, seviyesi tutmamış spinal veya epidural anestezi değil; son derece ‘seviyeli’ bölgesel anestezi yapılır.

-Bebeğin çıkmasına izin verecek kadar ıkınmalı, gebenin çevresine kapris yapabilecek kadar ağrılı ama bebeğin de annenin de mutlu olabileceği kadar ağrısız epiduralli normal doğum, sosyal medyadaki adıyla ‘prenses doğum’ yaptırılır. (bahsedilen prenses özelde ağrısız doğum yaptırabilen zengin annedir. Gecenin üçünde doğuma gidip çocuk odası instagram çekimi için süslenirken epidural yapıp doğumu bekleyen, bu arada anne ve tüm ailesinin gönlünü eylemeye çalışan anestezist ise bu hikayenin ancak külkedisi olabilir)

-Hastanın bilinçaltı, üstü hatta divanaltı nesi varsa anlatacağı kadar yüzeyel olmayan ama komutlarınızı yerine getirebilecek kadar derinlikte sedasyon verilir.

-Cerrahla iletişim kulak memesi kıvamında tutulur; ne her isteğini onaylayacak kadar yumuşak, ne ameliyatı gerecek kadar sert!! ‘ Tansiyon nabız benim’di, kanama ameliyat senin’di’ anlamsız tartışmasına girmeden ‘ameliyat ekip işidir, ekip huzurluysa hasta iyi çıkar’ felsefesiyle çalışılır.

Ne dersiniz, anestezist reklamım nasıl olmuş, bence şimdi bütün hastalar ‘beni uyuuut’, bütün cerrahlar ‘benim hastamı uyuştuuur’ diye önüme atlıycak bence, heralde, sankim kesin, net???

Hunili Doktor