Gözümüz aydın;Mucize eseri bir çocuğumuz daha sağ kurtuldu moloz yığınların altından. Dün Elif bugün Ayda.. onların mutluluğunu yaşıyoruz. Peki hangi rant...
Gözümüz aydın;
Mucize eseri bir çocuğumuz daha sağ kurtuldu moloz yığınların altından. Dün Elif bugün Ayda.. onların mutluluğunu yaşıyoruz. Peki hangi rant getirecek yitirilen onlarca canımızı, kimler hesap verecek gidenlerin yakınlarına ?
Halkımızı ve çocuklarımızı diri diri toprağın altına koyan depremler, seller ve doğal afetler değildir; bunların olacağını bilerek göz yumulan kaçak yapılar, usulsüz verilen ruhsatlar, imar afları (barışı), dere yataklarına verilen imar izinleri ile yapılan konutlar vs…
Onyıllardır TMMOB' a bağlı odaların depremler ve diğer doğal afetlerle ilgili yaptığı bilimsel çalışmalar rant uğruna görmezden gelenler bu odaların; yanlış yapılaşmalar, doğayı yok eden projelerle (HES, Kanal İstanbul ) ilgili uyarılarını da kendi siyasi iktidarlarına bir tehlike olarak görerek bu kurumları yoksayma çabasına girişiyorlar.
İktidar ve Kamu Kurumu Yöneticileri; çöken maden ocaklarının, yıkılan konutların, sellerle gelen çamur yığınlarının altında kalan halkımızı mucizelere terketmektense bir an önce Meslek Odalarının ve Üniversitelerin bilimsel raporlarını ve uyarılarını değerlendirmeye alınmalı ve yapı üretimi ve denetimi süreçlerine TMMOB’ a bağlı meslek odalarını devre dışı bırakan uygulamara son verilmelidir.
Kısacası çocuklarımızı diri diri toprağa gömenler; bilimi ve tekniği hiçe sayan, gözünü para bürümüş müteahhitler ve kamu kurumlarının en altından en üstüne idarecilerdir.
Bugüne kadar hiç bir sorumlu hesap vermediği için her depremde toprağın altında kalır halkımız ve bir ümitle bekler yeni bir mucize olmasını. Yitirilen binlerce canın hüznü bir mucizeyle örtülür. Bu yüzden mucizelere ve kahramanlara muhtaçtır halkımız.