Sayılı günler tükendi ve sona geldik. Pazar günü oylarımızı kullanacağız. Belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarımızı seçeceğiz. Seçimlerin, toplumsal huzur ve barışa gölge düşmeksizin, düzeyli bir şekilde geçmesini, yurttaşın iradesinin sakatlanmamasını, sandık hileleri olmaksızın iradenin sağlıklı bir şekilde tecelli etmesini diliyorum. Seçime iki gün kala, AKP parti - devletinin kazanabilmek için devletin tüm olanaklarını seferber ettiği, bürokrasinin parti -devlet emrinde kullanıldığı, eşit yarış ortamının kalmadığı bir süreci birlikte yaşıyoruz. TV programlarının, gazetelerin, radyoların, internet medyasının, anketlerin tek gündemini yerel seçimler oluşturuyor. Seçmen, 2019 yerel seçimlerinde siyasi iktidara verdiği ihtarı yeniden verecek mi? Yoksa siyasi iktidarın uygulamalarına destek mi verecek? Hepsinin yanıtını, pazar günü alacağız, göreceğiz.
2023 Mayıs’ında sandıkta hayal kırıklığına uğrayan, aradığını bulamayan, bu kez de olmadı diyerek küskün durumuna gelen milyonlarca seçmen, sandığa gidecek mi? Ülkenin içinden geçtiği kaos, kriz, tükenmişlik ortamına kayıtsız mı kalacak? Yoksa bu kötü gidişata dur diyerek, iradesini ortaya koyarak, siyasi iktidara ihtarını vererek değişim umuduna destek mi verecek? Hepsinin yanıtını, pazar günü alacağız, göreceğiz.
Adana’da CHP adaylarının açıklanmasından sonra partiden sıfat, yurttaştan yetki ve onay alan Seyhan ve Çukuruva belediye başkanlarının partilerinden istifa ettikleri, yetmeyip İYİ Partinin adayı olarak yurttaştan talepte bulundukları, emek vermekle ve kaç yıllık partili olmakla övünen bu isimlerin, yeniden aday gösterilmeyince çok rahat bir şekilde CHP ile bağlarını kesebildiklerini gördük. Yaşamın her alanında, siyasette de aslolan ilkeli ve tutarlı bir şekilde yaşamak, duruş sergilemek, savrulmadan, yalpalamadan yola devam etmektir. Üzülerek söylemek gerekirse siyasetçilerin, ideolojiden, ilkelerinden, tutarlılıktan uzaklaşarak, çıkarları ve koltuğu öncelemesi nedeniyle siyaset kurumu çürümüş, kokmuştur. Siyasetçilere güven yok denilecek kadar azdır. Bu tür uygulamalar ile siyasetçiler, kendi bindikleri dalları kesmektedirler. Siyasetteki ayak oyunlarıyla birlikte ülke ve yerel sorunlara çözüm getirebilecek olan insanlarımız siyasetten uzaklaşmakta, içine girmek istememektedir. Ekonomide geçerli olan “ Kötü para, iyi parayı kovar.” ilkesi, siyasette de geçerli olmakta, kötü siyasetçi, iyi siyasetçiyi kovmakta ya da önünü kesmektedir.
Seçimleri kazanabilmek için her türlü yol mübah mıdır? Amaca ulaşabilmek için her türlü aracı meşru gören, ilke ve etiği öteleyip, çıkarı esas alan, siyasi ahlaktan yoksun politikalar ile kazanılan seçimler, gerçekten kazanılmış olacak mıdır? Seçmenin ahlakını, seçim dönemine özgülenen yardım paketleri, para ya da altın dağıtımıyla bozmanın kime ne faydası olacaktır? Seçmenin ahlakını bozan siyaset anlayışına geçit verilmemelidir. Buna yönelen siyasetçileri de seçmen, elimine edebilmelidir.
Amaç seçimleri kazanmaya indirgenince, çeşitli kişi ya da kuruluşlardan medet uman siyasetçilere de birkaç söz söyleyerek yazımızı bitirelim. Adana ‘da beş dönem belediye başkanlığı yapan, bedava ekmek - bedava otobüs anlayışıyla Adana hizmeti seçti diyen, ( Dönemiyle ilgili Adana’ya belediyecilik anlamında bir şeyler kazandırıp kazandırmadığının değerlendirmesini, sizlere bırakıyorum ) ANAP, DYP, AKP ve MHP ‘den seçilen Sayın Aytaç Durak ‘ın gönderdiği mesajı, sizlerle paylaşıyorum.
Değerli Hemşehrim,
Beni 5 dönem seçtiniz. Allah'a şükür sizi mahçup etmedim.
Akrabam Akif Kemal AKAY'da tarafsız, güvenilir, haramı-helali bilen, dürüstlüğüne kefil olduğum, bilge bir kişidir. Tekrar Seyhan Belediye Başkanı seçerek;
YİNE MAHCUP OLMAYACAKSINIZ.
Aytaç DURAK
Sayın Durak, 1980 öncesinde de Adalet Partisinden ve Demokratik Partiden belediye meclis üyelikleri de yapmıştır. CHP dışında (!) , ülke Sağ’ının çeşitli partilerinden sıfat almıştır. Neredeyse seksen kapıya, doksan değnek vurmuştur. Kazanacağı partilere geçerek, siyasetini sürdürmüştür. İdeoloji, ilke, doğrultu tutarlılığı aramış mıdır aramamış mıdır? Takdirini sizlere bırakıyorum. Şimdi de sayın Akay için destek mesajları göndermektedir. Demek ki sayın Akay için İyi Parti seçmeni kazanmasına yeterli gelmiyor, çareyi ideolojik olarak kendisine en uzak isimde arıyor. Amaca ulaşmak için, her araç meşru diyorsa kendisi bilecektir, ne diyelim?
Kentin ve kentlinin hukukunu koruyan, kentte toplumsal huzur ve barışı hakim kılacak, kamucu yönü ağır basan sosyal belediyecilik anlayışını önceleyen adayların kazanmasını istiyorum. Yirmi iki yıllık iktidarında toplumu ayrıştıran, kamplaştıran, ötekileştiren uygulamalarıyla iradesini ortaya koyan Cumhur İttifakının, kentlerimize, yaşantımıza katabileceği hiçbir şey yoktur. Yıllardır yönettikleri şehirlerde eserleri olmayanların, sorun çözmeyenlerin, yeniden yetki talep edebilmelerine ne diyelim? Seçmen, bunların hepsini gözetecektir diyorum.
Nazım Hikmet ile bitirelim. “ Alçaklığın, Hainliğin, İkiyüzlülüğün, Puştluğun, Kısacası cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde yaşamdan zevk alabilmek ancak zayıfların bahtiyarlığıdır.
Esas olan; sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır.
Teslim olmadan
Boyun eğmeden,
Sürünmeden,
El etek öpmeden yaşamaktır… “
Sağlık diliyor, saygılar sunuyorum.
Av. Mengücek Gazi Çıtırık
