Ceza Davasının Kamusallığı İlkesi

Ceza davasının kamusallığı ilkesi, ceza davasının açılmasının ve yürütülmesinin vatandaşın değil, devletin görevi olduğunu ifade eden ilkedir.

Cumhuriyet başsavcılığı, ceza davasında suçtan zarar görenler ile zarar görecek olan kamuyu temsil eder. Bu ilkenin kabul edilmesinin nedeni, suçların cezasız kalmasını önlemektir.

Zira suç mağduru, korku, baskı gibi nedenlerle dava açmak istemeyebilirler veya açmayabilirler.

Ceza davasının kamusallığı ilkesinin en önemli sonucu, suçtan zarar gören kimselerin suçun soruşturma ve kovuşturulmasına, failin cezalandırılıp cezalandırılmamasına ilişkin iradesinin önem taşımamasıdır.

Bu ilke gereğince suçun mağduru olan kişi, suçu yetkili makamlara haber vermese bile bu makamlar herhangi bir yolla suç haberi alınca soruşturmaya başlar.

Ceza Muhakemesi Yasasında ceza davasının kamusallığı ilkesinin bir istisnası yoktur. Ancak bu ilkenin sınırlandığı iki durum vardır.

Bu iki durumda ceza davasının kamusallığı ilkesi sınırlanmıştır; zira muhakeme yapılabilmesi için bazı ek koşulların gerçekleşmesi gerekir. Ancak bu durum ceza davasının kamusallığı ilkesine getirilmiş bir istisna değildir. Zira her iki durumda da muhakemeyi yine Devlet makamları yapmaktadır.

Şikayete bağlı suçlar: Soruşturulması ya da kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar gören şikayette bulunmadığı sürece şüpheli hakkında soruşturma yapılamaz ve savcılık iddianame düzenleyemez.

İzne veya isteme talebe bağlı suçlar: Soruşturulması ya da kovuşturulması izne ve isteme bağlı suçlarda, bu koşullar gerçekleşmedikçe soruşturma yapılamaz ve savcılık iddianame düzenleyemez.