Genel Olarak
Kenevir bir bitki türü olup, endüstriyel amaçla kullanılabilmek ile birlikte uyuşturucu madde (esrar) üretiminde de kullanılabilinir. Bu sebeple de kenevir bitkisinin üretimi, Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığından alınacak izinle yapılabileceği düzenlenmiştir. Bakanlık, endüstriyel anlamda kenevir bitkisini üretmesine izin vermiş olduğu kişilerin, kenevir bitkisini yetiştireceği yerleri tespit, ilan ve üretimini kontrol etmektedir.
Keza yine üretim izni olmasına rağmen kişiler keneviri, esrar üretiminde kullanırlarsa suç teşkil edecektir.
İzin belgesi almadan ya da izin belgesi almasına rağmen bilerek belgesinde belirtilen alandan fazla yerde veya izin belgesinde kayıtlı yerden başka yerde kenevir ekimi yapan kişi, elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.
Esrar üretimi amacıyla kenevir ekilmesi hususunda verilecek ceza iki hususa ayrılmaktadır bunlar:
1- Esrar Elde Etmek İçin Kenevir Ekme Suçu
Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi dört yıldan on iki yıla kadar hapis ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun oluşabilmesi için kenevir ekimi yapan kişinin, üretmiş olduğu keneviri başkasına verme, satma veya tedarik etme gibi amaçlar doğrultusunda hareket etmiş olması gerekir.
Kenevir ekimini yapan kişinin neden yaptığının belirlenebilmesi için somut olayın özellikleri dikkate alınmalıdır. Keza bu suçun vücut bulabilmesi için esrar elde etme konusunda elverişli kenevir bitkisinin henüz koparılmadan ele geçirilmesi veya koparılmışsa da koparılan kenevir ile uyumlu kök tespitinin de yapılmış olması gerekir
2- Münhasıran Kendi İhtiyacı Doğrultusunda Kenevir Ekme Suçu
Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu madde kapsamında ekim yapma ibaresinden, tohumun toprağa ekilmesinden ürünün hasadına kadarki süreç anlaşılır.
Kenevir ekiminin kişisel ihtiyaç doğrultusunda yapıldığının anlaşılabilmesi için yine somut olayın özelliklerinin incelenmesi gerekmektedir. Ek olarak ise ne kadar kenevirin ihtiyaç doğrultusunda üretildiğinin kabul edileceği hususunda da Yargıtay'ın kararları doğrultusunda hareket edilecektir.
KEZA
Yargıtay, 10. Ceza Dairesi 2017/317 Sayılı Kararında:
"Sanığın evinin bahçesinde dikili olarak ele geçirilen, dipleri sulanmış, çapalama ve seyreltme işlemleri yapılmış boyları 10-40 cm arasında değişen toplam 106 kök kenevirden, olgunlaştığında elde edilecek esrarın, kişisel kullanımı için gerekli miktardan fazla olacağı, Dairemizin genel uygulamalarına göre, başka delil yoksa 20 köke kadar dikili kenevirin kişisel kullanım kapsamında değerlendirilebileceği, bu nedenle fiilinin 2313 sayılı Kanun’un suç tarihinde yürürlükte olan 23. maddesinin son fıkrasında düzenlenen “esrar elde etmek için kenevir ekme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve 5377 sayılı Kanun’la metinden çıkarılan “kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştirme” suçundan hüküm kurulması, bozma nedenidir." şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay'ın kararları bazı somut olaylarda ufak tefek farklılıkta göstermektedir fakat genel olarak 20 köke kadar dikili kenevirin kişisel kullanım kapsamında değerlendirilebileceği öngörülmüştür.
Sonuç olarak 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un 3. maddesinde yer alan “Münhasıran esrar yapmak için kenevir ekilmesi ve her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar, ithal, ihraç ve satışı yasaktır” şeklindeki düzenlemeden; münhasıran esrar elde etmek için kenevir ekilmesi bile olsa her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar, ithal, ihraç ve satışı yasaklanmıştır.
Suçun Türk Ceza Kanunu'ndaki yeri ve yaptırımı
Suç, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ile düzenlenmiş olsa da TCK Madde 188 ve Madde 191/1'de de ayrıca yaptırıma bağlanacağı düzenlenmiştir. Şöyle ki:
TCK Madde 188: "Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir."
TCK Madde 191/1: "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Kenevir bitkisinin sökülmesi veya koparılması ile bu suçun yanında ayrıca esrarın elde edilme amacının bulunduğunun belirlenmesine göre yukarıda bahsetmiş olduğumuz, 5237 sayılı TCK’nin 188. maddesindeki “uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu ” veya TCK’nin 191/1. maddesinde düzenlenen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu” da oluşabilecektir.
İzinsiz Kenevir Ekme Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları
Yargıtay 10. Ceza Dairesi
E. 2017/2143, K. 2018/3704
“Sanığın bahçesinde dikili olarak ele geçirilen, toplam 67 kök kenevirden; olgunlaştığında elde edilecek esrarın, kişisel kullanımı için gerekli miktardan çok fazla olacağı, Dairemizin genel uygulamalarına göre, başka delil yoksa 20 köke kadar dikili kenevirin kişisel kullanım kapsamına değerlendirilebileceği bu nedenle sanığın eyleminin 6545 sayılı Kanun ile değişik 2313 sayılı Kanun’un 23/5. maddesinin 1. cümlesi kapsamında suç teşkil ettiği gözetilmeden aynı Kanun’un 23/5. maddesinin 2. cümlesine göre hüküm kurulması,”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi
E. 2016/3102, K. 2018/3800
“Sanığın evinin bahçesinde olay tarihinde dikili olarak ele geçirilen 4 kök kenevirin miktarına bağlı olarak önemi, değeri ve oluşturduğu tehlikenin ağırlığı gözetildiğinde, alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren bir neden bulunmadığı halde, TCK’nın 3/1. maddesine aykırı olarak temel hapis cezasının fiille orantılı olmayacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl olarak belirlenmesi,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 28 kök kenevirin ele geçirildiği olayda ticari amacın bulunmadığı sonucuna varmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/223 E. ve 2020/139 Sayılı Kararında:
“…Ele geçen kenevir bitkilerinin sayısının (28) kökten ibaret olması, sanığın evinin içerisinde ve saksılara dikili hâlde ele geçirilmesi, gerek dikili hâlde bulunan köklerden elde edilebilecek esrar miktarı gerekse hasat edilmiş halde bulunanlardan elde edilebilecek esrar miktarı ile birlikte dikili hâlde ele geçen kenevirlerden elde edilebilecek esrar miktarının kullanma sınırları üzerinde olmaması, esrar kullandığını, kenevir bitkilerini de kendi ihtiyacı olan esrarı elde etme amacıyla yetiştirdiğini savunan sanığın idrar örneğinin esrarın etkin maddesi olan THC (Tetrahidrocannabinol) içerdiğinin tespit edilmesi, uyuşturucu madde imal ve ticareti suçundan açılan davada sanığın yetiştirdiği bitkileri satma, devretme veya tedarik etme gibi davranışlara yöneldiğine dair somut bir delile ulaşılamadığı belirtilerek hükmolunan beraat kararının Özel Dairece onanmasına karar verilmesi, sanığın hukuki durumunun henüz yetişme aşamasında olan dikili kenevir bitkilerinin tam olgunluğa ulaştığında elde edilebilecek olan ve varsayıma dayanan esrar miktarı üzerinden değil suç tarihindeki mevcut duruma göre ele geçen kök sayısı ve elde edilebilecek esrar miktarı üzerinden belirlenmesinin gerekmesi karşısında; yaklaşık dört yıldır esrar kullandığını ve dışarıdan satın almak yerine daha ucuz olacağını değerlendirdiğinden evinin odasının içerisinde oluşturduğu özel ortamda kendi ihtiyacı olan keneviri yetiştirmeye başladığını, kimseye satmadığını söyleyen sanığın savunmalarının aksine delil de elde edilemediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 2313 sayılı Kanun’un 5. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan “Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme” suçunu değil, aynı fıkranın 2. cümlesinde yer alan “Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapma” suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir…”
STJ.AV.ATALAY BİROL VE AV.GİZEM GÜL UZUN