Kısıtlının İhtiyaçlarının Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Kısıtlama Sebepleri Nelerdir?

Kısıtlama sebepleri Türk Medeni Kanunu Madde 405 ve devamında düzenlenmiştir. Bir kimse kanunda sayılan haller dışında kısıtlanamaz. Bu haller;

I. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

Kişide sadece akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunması kısıtlama için yeterli görülmemiştir, kişinin bu sebeple işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi şartı aranmıştır. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kişinin başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması hali de kısıtlamayı gerektirmektedir.

II. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim

Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.

Savurganlık, tutumlu davranmadan ve sonucunu düşünmeden işlemler yapılmasını ifade eder.

Alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, bu maddelerin kullanılması neticesinde bağımlılık düzeyine ulaşması ve kişilerin psikolojik, ruhsal ve bedenen zarar görmeye başlamasına karşın bu maddeleri kullanmaya devam etmesi durumudur.

Kötü yaşama tarzı, toplum düzeni ile bağdaşmayan, genel ahlaka aykırı bir yaşam tarzını benimsemek şeklinde ifade edilebilir.

Malvarlığının kötü yönetilmesi, bir kimsenin malvarlığı ve buna ilişkin işleri yönetmede yeterli olmaması durumunu ifade etmektedir.

Belirtmekte fayda vardır ki, kişinin savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi kısıtlanma için yeterli olmayıp; kişinin bu sebeple kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açması gerekmektedir.


III. Özgürlüğü bağlayıcı ceza

Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır. Cezayı  yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.

Başkaca şart aranmamakla beraber kişinin, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum edilmesi yeterli görülmektedir.

IV. İstek üzerine

Yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.  Mahkeme bu durumda kendiliğinden kısıtlamaya hükmedemeyeceği gibi, kişinin kendisinin kısıtlanmayı talep etmesi gerekmektedir.


Kısıtlının İhtiyaçlarının Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

T.C Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu Vesayet İşlemleri ve Vasilik Süreci Hakkında Açıklayıcı Rehber'de belirtildiği üzere, Kısıtlının ihtiyaçlarının belirlenmesinde sağlık ihtiyaçları ve fiziki gereksinimleri öncelikli olsa da kısıtlının sosyal ve kültürel ihtiyaçları, mesleki ve entelektüel gelişimi de dikkate alınarak belirlenmeli, farklı bir ifadeyle ihtiyaçları için yapacağı harcamalar ve tahsis edilecek para belirlenmelidir. Asıl olan vesayet altındaki kişinin parasının banka hesabında biriktirilmesi değil, geliri ile orantılı olarak gündelik yaşam alışkanlıklarını sürdürmesinin sağlanmasıdır.