TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU
Tehdit suçu, TCK'nın "Hürriyete Karşı Suçlar" başlıklı yedinci bölümünde yer almaktadır. Tehdit suçu aynı başlıklı bölümdeki diğer suçlarla, özellikle de şantaj suçu ile karıştırılmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için tehdit ve şantaj suçlarının unsularını incelemek gerekir.
I . Tehdit Suçu (TCK m. 106)
TCK m. 106:
"(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
A) Silahla,
B) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
C) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
D) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir."
Genel Özellikleri
Tehdit suçu, soyut tehlike suçudur. Yani suçun tamamlanmasıyla birlikte zarar veya zarar tehlikesinin ortaya çıkması aranmamaktadır. Sadece zarar vereceğinden bahisle yapılan beyanın mağdura ulaşması yeterli görülmektedir.
Tehdit suçu, neticesi harekete bitişik bir suçtur. Hareket gerçekleştirildiği an kendisine bağlanan sonuçlar ortaya çıkmış olur.
Korunan Hukuksal Yarar
Tehdit suçu ile fail, kişiye veya yakınlarına gelecekte bir zarar vereceğine yönelik beyanda bulunur. İlgili beyanlar mağdurda en temel olarak korku ve huzursuzluk yaratır. Mağdur artık kendisinin veya yakınlarının güvenliğinden endişe eder. Tehdit suçu, mağdurun hukuki güvenliğine ve iç huzuruna yönelir. Bu yolla mağdurun veya üçüncü kişilerin vücut dokunulmazlığı, hayatı, cinsel dokunulmazlığı, malvarlığı hakları gibi korunan hukuksal değerleri hedef alınır.
Suçun Maddi Unsurları
Fail: Herkes bu suçun faili olabilir.
Mağdur: Belirli veya belirlenebilir olmalıdır. Bir veya birden fazla kişiye karşı bu suçun işlenmesi mümkündür. Tehdit suçunun korku ve panik yaratma suçu ile farkı mağdurun belirlenmesi noktasında ortaya çıkar. Korku ve panik yaratma suçunda mağdur belirlenebilir özellikte değildir. Özellikle insanların toplu taşıma, tören, merasim, alışveriş merkezi, sokak gibi kalabalık olarak bulunduğu mekanlarda ismen belli kişiler hedef alınmadan, aynı zaman ve mekanda bulunan tüm kişiler hedefe alınarak bir zarar ihtimalinin gerçekleşeceğine yönelik haksız beyanlardır.
Hareket: Failin kendi iradesiyle gelecekte mağdur veya yakınının hayatı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlığı, malvarlığına yönelik veya sair bir kötülük içeren davranışta bulunacağına ilişkin beyanda bulunmasıdır. Tehdit beyanı, hareketin bizzat kendisini oluşturmaktadır. Gelecekte kötülük yapılacağını içeren beyandır. Serbest hareketli bir suç tipi olduğundan söz, yazı, görsel, işaret veya ses gibi taşıyıcılarla gerçekleştirilebilir. Fail, hareketi gerçekleştirebilecek güçte olmalıdır. İmkansız olan bir fiili gerçekleştireceğinden bahsetmek mağdurda korku yaratmayacağından bu suça vücut vermeyecektir. Fiili üçüncü kişilere gerçekleştireceğinden bahisle tehdit beyanında bulunmak mümkündür. Bununla birlikte bir kimseye veya bir eşyaya karşı verilen bir fiziksel zarara tanık oldurmak yoluyla mağdurun tehdit edilmesi de pek tabi mümkündür.
Tehdit suçunda hedef alınan hukuksal değer mağdur veya üçüncü kişinin yaşamı, vücut dokunulmazlığı veya cinsel dokunulmazlığı ise kovuşturması re'sen yapılır. Malvarlığının zarara uğratılacağı veya mağdur ya da üçüncü kişinin sair bir kötülüğe maruz bırakılacağından bahisle tehdit gerçekleştiriliyorsa takibi şikayete bağlıdır. Malvarlığının zarara uğratılacağının bildirilmesinde bu zararın büyüklüğü önemlidir. Hakimin somut olayın özelliğine göre yapacağı değerlendirme önemli olacaktır. Bu zarar "büyük" sayılabilecek nitelikte olmalıdır. Bu "büyük"lüğü hakim takdir edecektir.
Saldırıya uğratılan hukuksal değer hukuk normları tarafından korunuyor olmalıdır. Failin mağdurla arasındaki sosyal ilişkiyi sonlandıracağını beyan etmesi tehdit olarak kabul edilmez. Tehdit suçunda "objektif"lik çok önemli bir kıstastır. Ortalama zekaya sahip, makul, mantıklı bir insanda korkutucu etkiye sahip olabilecek bir beyan, mağdurda bir etki yaratmamış olsa bile tehdit suçu oluşur. Mefhumu muhalifinden ortalama bir insanda korku yaratmayacak bir ifade mağdurda yaratıyorsa bunun tehdit olduğunu söylemek mümkün değildir. Batıl inançlar mağdurda korku yaratsa bile hukuken tehdit oluşmaz. Özetle objektif olarak korku yaratabilecek ve objektif olarak zarar meydana getirebilecek nitelikteki saldırılar tehdittir.
Bir kimseye verilecek zararın her zaman suç teşkil etmesi şart değildir; haksız olması yeterlidir. Örneğin hayata, cinsel ve vücut dokunulmazlığına verilecek zararların her biri kanunda açıkça belirtilmiş suçlardır. Ancak bir kimsenin ticari itibarını bitirmeye yönelik sarf edilen sözler suç olmasa da haksızdır ve yine de tehdit niteliği taşır.
Hukuk düzeninin kendisine tanıdığı hak ve yetkileri kullanacağını bildirmek tehdit sayılmaz.
Ancak bir hakkın, sınırları dışına çıkılarak, yararlanılma umulan menfaat gerçekleşmediğinde kullanılacağı bildiriliyorsa şantaj suçu üzerinde durulabilir.
Kanun, gerekçesinde her ne kadar üçüncü kişi kapsamında "akraba"lara yer vermişse de öğretideki görüşlerde de ifade edildiği üzere; kendisine zarar gelme ihtimali mağdurda korku ve huzursuzluğa sebep olabilecek arkadaş, dost, tanıdık niteliği taşıyan herkes için üçüncü kişi kavramı kullanılabilecektir.
Failin zarar meydana getirme maksatlı beyanları mağdura yönelik ve ileriye dönük olmalıdır. Kendisine zarar vereceği, örneğin "canıma kıyarım" gibi ifadeleri tehdit sayılmaz. "Daha önce bilseydim seni öldürürdüm." gibi ifadeleri de ileriye dönük olmadığı için tehdit sayılmayacaktır.
Nitelikli Haller
SUÇUN SİLAHLA İŞLENMESİ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı, 17/01/2017
"Fail eline silah alıp mağdura doğrultarak tehditte bulunabileceği gibi, belindeki silahı göstererek herhangi bir söz sarf etmeden de silahla tehdit suçunu işleyebilir. Ayrıca silahla ateş edilmesi durumunda herhangi bir tehdit sözünün sarf edilmesine de gerek yoktur. Mağdurun iş yerinin ya da evinin silahla taranması olaylarında, mağdurun evde ya da iş yerinde varolup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Mağdurun yokluğunda da silahla tehdit suçu işlenebilmektedir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 03/05/2016, 4071/8906
"Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için; silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görüp hissedebileceği ve mağdurun üzerindeki etkisini artıracak şekilde teşhiri veya kullanılmasının yanında, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımı olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması gerekir. Bu nedenle mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır."
SUÇUN KİŞİNİN KENDİSİNİ TANINMAYACAK BİR HALE KOYMASI SURETİYLE İŞLENMESİ
Burada failin tanınmamak amacıyla fiziki görünümünde değişikliğe gitmesinden bahsedilir. Örneğin fail, peruk, kar maskesi, şapka gibi kıyafetlerle kendini kamufle edebilir. Bu nitelikli halden anlaşıldığı üzere fail, tehdit suçunu doğrudan doğruya, arada bir engel veya mesafe olmadan direkt mağdura karşı işlemektedir. Mağdur ile fail aynı anda ve aynı fiziki ortamda bulunmaktadır.
Fail kendisini tanınmaz bir hale getirse ancak mağdur onu yine de tanısa bile sonuç değişmeyecek; fail suçun nitelikli halini işlemiş sayılacaktır.
Suçun özel görünüş biçimi olarak iştirakte, iştirak edenlerin sadece biri kendisini tanınmayacak hale getirmiş olsa bile ortakların tümü bakımından suçun nitelikli haline ilişkin hükümler uygulanabilecektir.
SUÇUN İMZASIZ MEKTUPLA İŞLENMESİ
Kanunda "mektup" ifadesi geçse de yorum kapsamında bununla bahsedilmek istenenin yazı olduğu anlaşılabilmelidir. "İmzasız" denilmekle de failin yine kendini gizlemesinden bahsedilmektedir. Bu nitelikli halde fail, yazı göndermek sureti ile tehdit suçunu işlemekte; kendisini mağdurdan fiziksel olarak uzak tutmaktadır. Ancak bu sefer yazılarında kendisinin kim olduğuna ilişkin ayırt edici unsurlardan bahsetmekten kaçınmaktadır. Yargıtay SMS mesajı ile tehdidin bu unsura dahil olamayacağını, çünkü faile ait GSM numarasının görünmesi sebebiyle mağdurun, failin kim olacağına ilişkin kanaate varabileceği görüşündedir. E-mail ile gerçekleştirilen tehdit suçunda da fail mail mesajında kendi kimliğini gizlemişse, mağdur herhangi bir teknik tespit yapmadan mailin hangi bilgisayardan gönderildiğini bilemeyeceğinden nitelikli halin varlığının kabulü gerekir.
Ne şekilde olursa olsun; mağdur, gönderilen yazıdan failin kim olduğunu anlayabiliyorsa nitelikli hal uygulanamaz.
Mağdurun baştan yazıyı yazan failin kim olduğunu anlamayıp; yaptığı araştırmalar neticesinde faili ortaya çıkarması durumu, nitelikli halin varlığını ortadan kaldırmayacaktır.
SUÇUN ÖZEL İŞARETLERLE İŞLENMESİ
Suçun özel işaretlerle işlenmesinde tehdit anlamına gelebilecek ve mağdurda korkuya sebep olacak cisim ve görsellerin kullanımı söz konusudur. Örnek yoluyla açıklayacak olursak; mağdura mermi gönderilmesi, kapısına kırmızı boya ile çarpı işareti veya kuru kafa, azrail meleği sembollerin çizilmesi gibi hallerde suç özel işaretler kullanmak yoluyla işlenmiştir.
SUÇUN BİRDEN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN BİRLİKTE İŞLENMESİ
Bu nitelikli hal ile mağdur savunmasız hale getirilmektedir. Duyduğu korku ve endişe duygusu da arttırılmaktadır.
SUÇUN VAR OLAN VEYA VAR SAYILAN SUÇ ÖRGÜTLERİNİN OLUŞTURDUKLARI KORKUTUCU GÜÇTEN YARARLANILARAK İŞLENMESİ
Bu nitelikli halde bir suç örgütünün korkutucu etkisinden yararlanmak ve örgüt sistemi yöneticiden ve üyelerden oluştuğundan burada mağdur, sistemli bir yapı ve birden fazla kişi tarafından korkuya maruz bırakılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken husus örgütün varlığının somut olmasının gerekmeyişidir. Aslında fail, örgütlü bir yapıya dahil değilse bile mağdur üzerindeki korku duygusunu yoğunlaştırmak için örgütü işaret ederek fiili işlemişse bile suçun ilgili nitelikli hali sübut bulacaktır.
SUÇUN MANEVİ UNSURU
Tehdit suçunun manevi unsuru kasttır. Mağdurun korkutulması amacını taşıyarak fail, tehdit suçunu işler. Bu bakımdan failin ilgili fiili gerçekleştireceğinden bahisle hareket etmesi yeterli olup; fiilin gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi önem arz etmez.
HUKUKA UYGUNLUK UNSURU
Eğer bir kimse, kendisine veya yakınlarına yönelik gerçekleştirilen haksız, ağır ve bir zarar gelme ihtimalinin olduğu bir fiile karşı bir hakkı savunmak, fiili bertaraf etmek hatta faili fiilden alıkoymak maksadıyla tehdit etmişse bu tehdidin meşru savunma kapsamında değerlendirilebileceği somut olayın özelliklerine göre söylenebilir.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
TEŞEBBÜS
Tehdit suçu kural olarak salt hareket suçudur. Yani hareketin yapıldığı an, suçun işlenmiş sayıldığı andır. Ancak hareket bölünebiliyorsa örneğin mektupla tehdit etmekte durum böyledir; fail mektubu yazmış ancak elinde olmayan sebeplerle bir türlü mağdura ulaştıramamışsa suçun teşebbüs aşamasında kaldığından bahsetmek gerekir.
İÇTİMA
Tehdit, cinsel saldırı, yağma gibi bir başka suçun unsuru veya nitelikli hali olarak öngörülmüşse bileşik suçtan söz edilir ayrıca tehditten ceza verilmez. Fakat tehdit yanında bileşik suç kapsamına girmeyen başka bir suç daha işlenmişse gerçek içtima kuralları uygulanır.
İŞTİRAK
Suç iştirak açısından özellik göstermez. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda nitelikli halden söz etmek gerekir.
ŞANTAJ SUÇU
Şantaj suçu TCK'nın "Hürriyete Karşı Suçlar" başlıklı yedinci bölümünde yer almaktadır.
Şantaj
"Madde 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur."
Genel özellikleri
Şantaj, tehdit suçunun özel görünüş biçimidir. Tehditte ileride gerçekleştirileceğinden bahsedilen davranış yoluyla mağdur üzerinde korku duygusu hakim kılınmaya çalışılırken şantaj suçunda mağdurun içinde bulunduğu durumdan faydalanmak suretiyle fail, mağdurdan haksız bir çıkar elde etmeye veya onu belli bir davranışta bulunmaya zorlamaktadır.
KORUNAN HUKUKSAL YARAR
Korunan hukuksal yarar kişinin kendi iradesiyle hareket etme özgürlüğüdür. Çünkü şantaj içeren davranışa maruz kalan kimseler şantajcının istediği bir sonuca yönelik olarak hareket etme durumunda kalırlar. Şantajın mağdurda caydırıcı sonuç doğurmaması önemli olmayacaktır. Yan, mağdur şantaj içeren ifadeden etkilenmemiş, faile aldırmamış olsa bile şantaj suçu işlenmiş sayılır.
FAİL VE MAĞDUR
Herkes şantaj suçunun faili olabilir. Burada failin, sahip olduğu hak veya yükümlülüğe dayandığına dikkat etmek gerekir. Bu bakımdan özgü suçtur. Mağdur bakımından da suç özellik göstermeyecektir. Şantaj suçunun mağduru herkes olabilir.
FİİL
Şantaj suçunun faili, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağı veya yapmayacağını bildirerek mağduru, kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamaktadır. Fail bu yolla mağdurun iradesi üzerinde hakimiyet kurmaktadır. Fail hukuk düzenin tanıdığı imkanlardan yararlanır. Mağduru belirli bir davranışta bulunmaya zorlar. Ancak tehdit suçunda mağdurun bir davranışta bulunması beklenmez. Mağdurda korku, endişe duyguları yaratılır.
Şantajın neticesinde mağdurun kendisinden beklenen davranışı gerçekleştirmesi şart değildir. Şantaj suçunun gerçekleştirilmesi ile suç sübut bulur.
SUÇUN MANEVİ UNSURU
Şantaj özel kastla işlenebilen bir suçtur. Özel kast denilmekle failin yarar sağlamayı amaçlamasından bahsedilir. Yarar sağlama maksadının olması yeterlidir. Yarar sağlayıp sağlamadığı suçun işlenip işlenmemesi bakımından önem arz etmez.
HUKUKA UYGUNLUK UNSURU
Failin hukuka uygunluk nedenlerinden yaralanması mümkün değildir. Fail şantaj suçunda hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağını söylese de karşılığında mağdurdan yarar sağlamaya çalıştığından hukuka uygunluk nedenleri ilgili suçta değerlendirmeye alınmayacaktır.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
TEŞEBBÜS
Şantaj suçu tehdit suçunda olduğu gibi salt hareket suçudur. Fiilin gerçekleştirilmesi ile ilgili suç işlenmiş olur. Ancak suçu gerçekleştirmeye yarayan hareket bölünecek olursa, örneğin tehditte olduğu gibi mektup yazmak yoluyla mağdura şantaj söylemleri iletilmeye çalışılacak olursa bu durumda fail, icrai hareketlere başlayıp da elde olmayan sebeplerle mektubu mağdura ulaştıramazsa suçun teşebbüs aşamasında kaldığından bahsedilebilir.
İÇTİMA
Eğer tek bir fail tarafından birden fazla zamanda aynı mağdura karşı suç işlenecek olursa zincirleme suç hükümleri devreye girecektir. Birden fazla kişiye karşı tek bir fiille suçun işlenmesi halinde de zincirleme suçun varlığı kabul edilir.
Failin eylemi birden fazla suçu oluşumuna neden oluyorsa bu fail bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmalıdır. Örneğin fail, şantaj suçu ile hakaret veya özel yaşamın gizliliğini de ihlal ediyorsa daha ağır cezayı gerektiren suçtan ceza almalıdır.
İŞTİRAK
Şantaj suçu iştirak bakımından özellik göstermez. Ancak dikkat edilmesi gereken husus eğer ki fail, mağdurun şantaj yoluyla bir suç işlemesine sebep olduysa mağdurla birlikte dolaylı fail olarak sorumludur.
TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU FARKLARI
Tehdit suçunda failin hak sahibi veya yükümlü olduğu bir hukuki durum yoktur. Şantajda ise fail hak sahibi olduğu veya yükümlü bulunduğu bir hususa dayanarak suçu işler.
Tehdit suçunda failin mağdurdan haksız çıkar ve yaralanması söz konusu değildir. Failin amacı mağduru veya yakınlarını, hayatı, vücut bütünlüğü dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlığı veya sair bir kötülük yapmaktan bahisle korkutmaktır; şantaj suçunda fail mağdurdan bir şey yapması veya yapmaması noktasında yarar sağlamaya çalışır.
Tehdit genel kast ile işlenebilirken; şantaj 107/1'e göre genel kast; 107/2'ye göre özel kast ile işlenebilir.
Mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verebilecek bir hususu açıklamakla veya isnat etmekle yarar sağlanmaya çalışılması noktası, iki suçun birbirine en çok karıştığı noktadır. Burada Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2011/213 sayılı kararı uyarınca da faile 107/2'ye göre şantajdan ceza verilmelidir.