Yenileme(Tecdit)
Yenileme, mevcut bir borcun yeni bir borç meydana getirilmesi suretiyle sona erdirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Tarafların borcun yenilenmesine ilişkin aralarında yaptığı sözleşmeye ise yenileme sözleşmesi adı verilmektedir.
Yenileme, bir borç ilişkinde tarafların veya borç ilişkisinin sebeplerinin veya hükümlerinin veya da borç ilişkisinin konusunun değiştirilmesi tarzında yapılabilir.
Mesela, bir kişinin bir kişiye bilgisayar borcu var. Bu bilgisayar borcu yerine telefon vermeyi teklif ediyor. Ortada da henüz bir teslim yoksa borç yenilenmiş olmaktadır. Ancak burada ifa yerini tutan eda ile borcun konusunun yenilenmesi birbirine karıştırılmamalıdır. İfa yerini tutan edada da borçlu, borcundan kurtulur. Ancak konunun yenilenmesinde borçlu borcundan kurtulmamakta başka bir borç altına girmektedir.
Koşulları
1.Taraflar arasında geçerli bir borç bulunmalıdır.
Borcun yenilenmesinden söz edebilmek için her şeyden önce ortada mevcut ve geçerli bir borç bulunmalıdır.
Mevcut borç geçerli değilse geçerli olmayan bir borcun sona erdirilmesi suretiyle yeni bir borç yaratmaktan bahsedilir ki geçersiz bir borcun sona erdirilmesi diye bir şey yoktur.
2.Geçerli yeni bir borç meydana getirilmesi
Meydana getirilen yeni borcun geçerli olması gerekir. Buna göre yeni borç kanunda sayılan geçersizlik nedenlerinden biriyle geçersizse yenilemeden söz edilemez.
TBK'ya göre aşağıda belirtilen işlemler yenileme sayılmaz. Ancak bunun aksi kararlaştırılabilir.
*Mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması
*Yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.
Mesela A bankası, B ile kredi sözleşmesi akdettikten bir süre sonra, B'den bu borç için bir kefil getirmesini talep etmiş, B de buna uygun olarak K isimli kişiyi kefil göstermiştir. Bu durumda A bankasının K ile kefalet sözleşmesi akdetmesi kural olarak yenileme sayılmayacaktır. Fakat bu durumun aksi kararlaştırılabilir.
3.Tarafların yenileme iradesine sahip olması
Taraflar mevcut borcun yerine yeni bir borcun meydana getirilmesi konusunda açıkça anlaşmış olmalıdırlar. Tarafların yenileme iradesine sahip oldukları açık bir şekilde belirlenebilmelidir. Yenileme zımni (örtülü) bir şekilde yapılamaz.
İradeler açık olmalıdır, zımni yani örtülü irade olmaz.
Yenileme, taraflar arasında akdedilen bir sözleşme ile gerçekleştiğine göre, sözleşmenin kurulmasına ve geçerliliğine ilişkin koşullar burada da aranacaktır.
Yenilemenin şekli ile ilgili olarak BK'da herhangi bir hüküm mevcut değildir. O halde yenileme sözleşmesi herhangi bir şekil şartına bağlı değildir.
Cari Hesapta Yenileme
Cari hesap, iki kişinin para, mal, hizmet ve diğer alacaklarını karşılıklı olarak ayrı ayrı istemekten vazgeçip bunları belirli hesap devreleri sonu itibariyle takas ve mahsup ederek kalan miktarın talep edilebileceğine ilişkin bir sözleşmedir.
Bu tanıma göre taraflardan her birinin diğerinden olan alacak ve borçlarını hesaba geçtiği anda borcun yenilemeyle yoluyla sona erip ermeyeceği üzerinde durulması gereken bir meseledir.
Türk Borçlar Kanununun 134.maddesi yenilemeyle ilgili cari hesap sözleşmesine ilişkin özel bir hüküm düzenlenmiştir. Buna göre çeşitli kalemlerin bir cari hesaba sadece kaydedilmiş olması, borcun yenilenmiş olduğu anlamına gelmez.
Ancak hesabın kesilmiş ve hesap sonucu diğer tarafça kabul edilmiş olması durumunda borç yenilenmiş olur.
Kalemlerden birinin güvencesi varsa aksi kararlaştırılmadıkça hesap kesilip sonucun kabul edilmiş olması, güvenceyi sona erdirmez.
Sonuçları
*Yenileme ile eski borç ve ona bağlı feri borçlar sona erer.
*Yenileme ile eski borç sona erdiği gibi tamamen yeni bir borç doğar.
Eski borç sona erdiği ve dolayısıyla ferileri de son bulduğu için eski ferilerinin yeni borca eklenmesinden veya saklı tutulmasından bahsedilemez. Kefil veya rehin veren ile yenilenen alacağın sahibi bu yeni bir anlaşma yapmalıdır.
*Bunun istisnası cari hesap sözleşmesinde öngörülmüştür. Buna göre cari hesapta hesap kesildikten sonra ortaya çıkan bakiye karşı tarafça kabul edilmiş olsa bile, hesap kalemlerinden biri için verilmiş olan
teminat sona ermeyerek bakiye devam eder.
*Yenileme ile borç sona erdiğinden bu borca ilişkin savunma imkanları da artık ileri sürülemez hale gelir
Dolayısıyla yeni borç için bu savunmaların ileri sürülmesi mümkün değildir.
*Yenileme ile meydana gelen alacak için yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye devam eder.
Kısaca; Eski borcun ortadan kaldırılarak taraflar arasında yeni bir borcun meydana getirilmesi haline yenileme denir.