"24. Dönem Kocaeli Milletvekili görevini üstlenen sayın Profesör Doktor Hurşit Güneş için ne düşünüyorsunuz sayın Kılıçdaroğlu"
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde aradığını bulamayan, her iki seçimi de kaybeden, yaratılan algı sonrasında seçmende travma yaşatan, seçmen ile arasındaki güven sorunu yeniden alevlenen CHP’de sular durulmuyor.
Bir yanda sayın Kılıçdaroğlu’nun seçim kaybı sonrasında özeleştirisini de vererek istifa etmediği, aksine bırakmamak için ayak dirediği, yaptığı açıklamalar ile kendisini tanınmaz hale getirdiği, partinin savrulmasına neden olduğu ortadayken, bir yanda da içi doldurulmamış, neyin kastedildiği ve nasıl yapılacağı belirlenmemiş, kişi endeksli, Kılıçdaroğlu’nun bırakmasıyla her şeyin düzeleceği iddiasını taşıyan, isim değişim ile sorunun çözüleceğini düşünen ve bu doğrultuda çalışmalar yürüten “değişimciler“ var.
Seçimlerin üzerinden iki aylık bir zaman dilimi geçmiş olmasına karşın seçim yenilgisinin ciddi bir şekilde masaya yatırılmadığı, nedenlerinin, niçinlerinin tartışılmadığı, bu konuları tartışmaya açıp, sağlıklı bir sonuç alınması yerine, sorunların halının altına süpürüldüğü, seçim yenilgisiyle ilgili özeleştiri verip, (ülke siyasetinde maalesef örneğinin pek görülmediği) istifa etmek yerine, çarenin MYK üye değişikliği, danışmanların görevden alındığı ve seçim yenilgisinin faturasının bu kadrolara çıkartıldığı bilinen gerçeklikler.
CHP’deki bu savrulma, suların durulmaması karşısında partililerin de sesini yükselttiği, Tabanın Sesi, Parti İçi Demokrasi Hareketi gibi örgütlenmeler ile eleştiri ve çözüm önerileri getiren parti tabanının, gelişen tabloda seyirci kalmayacağı ortaya çıkmıştır. Bir yanda delege seçimleri yapılırken, Ağustos ayında İlçe Başkanlığı seçimleri başlayacaktır.
CHP yönetimi, 2022’de başlatması gereken olağan kongre dönemini, bir buçuk yıl erteleyerek büyük bir yanlışa imza atmıştır.
Olağan kongre süreci işletilmiş olsaydı irade tazelenecek, yeni ya da yeniden seçilen kadrolar ile seçimlere gidilecekti. Erteleme ile üçüncü yılını doldurmuş, yorgun, istifa, ölüm ve diğer nedenlerle yedeğin yedeği ile yönetilen, isteksiz, heyecanını yitirmiş örgütler ile seçime gidilmesi de olumsuz sonuçların alınmasında nedenlerden biridir diye düşünüyorum. Son yaşanan gelişmeler de olumsuzlukların devam edeceğini, yurttaş ile parti arasındaki güven uçurumunun daha da açılacağını, derlenme, toparlanma olmazsa partinin yerel seçimlerde de hüsranı yaşayabileceği bugünden görünmektedir. Altılı Masa, Cumhur İttifakı, Millet İttifakı gibi oluşumlar, ülkedeki rejim değişikliği sonrasında mevcut seçim sistemine göre zorunlu olan yapılanmalardır.
CHP ‘de havanda su dövmeden, sorunları basite indirgemeden, her konuyu ciddi şekilde ele alarak ittifakın oluşumu, devamı, devamı için sayın Kılıçdaroğlu tarafından yapılan özveriler ve verilen ödünler, partinin ideolojisinden ve programından esaslı sapmalar, örgütlerin ve partiye kayıtlı üyelerin devre dışı bırakıldığı, parti içi dinamizmin sağlanamadığı, partilinin aidiyet hissetmediği uygulamalar ve aday belirleme yöntemleri, partinin anayasası olan tüzüğe açıkça aykırı alınan kararlar, yeni örgütlenme modelleri, seçimde izlenen stratejik ve taktiksel hatalar sağlıklı bir şekilde tartışmaya açılmadan, üzerinde değerlendirme yapılmadan yani yapısal sorun haline gelen bu konularda ciddi bir adım atılmadan değişim ve yeniden ayağa kalkma sağlanamayacaktır.
Yazıyı daha fazla uzatmadan son yaşanan bir gelişmeyi değerlendirerek, bitirelim. Sayın Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi toplantısında “Elbet bir gün kendisinin de bırakacağını, yaşam boyu koltukta oturmayacağını ancak daha yapacakları olduğundan“ bahsetmiştir. Hemen akla yapacağı daha ne kaldı ki sorusu geliyor ister istemez. Bundan daha önemli gelişme ise belediye başkanları ile yapılan değerlendirme toplantısında yaşanıyor. Kılıçdaroğlu “Partinin ilkelerine bağlı ve geçmişi temiz birinin bulunması halinde hemen bırakacağını“ dile getiriyor. Medyaya yansıyan haberlere baktığımızda salondan bir sesin yükselmediğini ya da itirazların gelmediğini okuyoruz. Kılıçdaroğlu‘nun sözleri asla kabul edilemez. Ancak daha düşündürücü ve üzücü olanın ise salondan hiçbir itirazın gelmemiş ve bir tepkinin konmamış olmasıdır.
CHP’de pırıl pırıl, örgüte emek vermiş, kendisini iyi yetiştirmiş, alanında yetkin, Topluma kendisini kabul ettirmeyi başarmış ne insanlar var. Yaşanan olumsuzlukları gördükçe siyaset kurumundan uzaklaşan ya da fırsat vermediğimiz ne insanlarımız var. Partisinin ilkelerine bağlı, ideolojisini bilen ve yaşama geçirmeye çalışan, genel ve meslek ahlakıyla kirlenmemiş, onurlu, saygın ne isimler var CHP’de. Sayın Kılıçdaroğlu‘nun partisini ve partisindeki zenginliği tanımayan, tanımak istemeyen, insanları lekeleyen ve kıran bu talihsiz açıklamasından ötürü hakkında disiplin soruşturması da açılmalıdır.
Bitirelim. Çok iyi bir eğitim ve bunun üzerine koyduklarıyla, alanında yetkin, genel ve meslek ahlakında sorun olmayan, geçmişi temiz, partinin ideolojisini bilen, bunlara bağlı ve yaşama geçirme mücadelesi veren, partililiği tartışmasız olan, bu partinin gençlik kollarından gelen, ülkenin içinden geçtiği ekonomik sorunlara sağlıklı çözüm önerileri sunan, PM üyeliği, genel başkan yardımcılığı ve 24. Dönem Kocaeli Milletvekili görevini üstlenen sayın Profesör Doktor Hurşit Güneş için ne düşünüyorsunuz sayın Kılıçdaroğlu. Sağlık ve kolaylık diliyorum sevgili dostlar.
Avukat Mengücek Gazi Çıtırık