Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen bu suç, günlük hayatta sıkça karşımıza çıkmaktadır. Kaldırımda yürüyen bir insana sürekli olarak korna çalmak suretiyle rahatsızlık vermekle bu suç işlenebileceği gibi birini sürekli takip etmekte bu suçun kapsamındadır.
Israrlı takip suçunun yalın hali Türk Ceza Kanunu'nun 123/A maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir.
''Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.''
Bu suçun düzenlenmesindeki temel amaç şiddet fiilinin gerçekleşmesine mahal vermeksizin mağduru ilk aşamada korumaktır. Ancak pek tabii bu suç başka durumlar içinde uygulama alanı bulacaktır.
Bu suç kanunumuza 2022 yılında girmiştir. Güncel olan bu suç tipi, daha önceden bu hareketlerin yaptırımsız kalması sebebiyle yürürlüğe girmiştir. Failin hakaret, tehdit etmeden sadece mağduru rahatsız edecek şekilde takip etmesi şeklinde oluşan kanun boşluğu, ve bu hareketlerin yaptırımsız kalması işbu suç tipiyle giderilmiştir.
Ayrıca ısrarlı takip suç Türk Ceza Kanunu'nun ''Hürriyete Karşı Suçlar'' başlığı altında düzenlenmekte olup mağdurun manevi sağlığı, güven duygusu ve huzurunun korunması amaçlanmaktadır.
Ayrıca bu suç uzlaştırmaya bağlı bir suç değildir. Ceza Muhakeme Kanunu md. 253/3 ''Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez.'' hükmüne haizdir.
SUÇUN UNSURLARI
Suçun unsuru suçun adından da anlaşılacağı üzere ''ısrar''dır. Israr kelimesi ise genel olarak ''üstünde çok durma, ayak direme, dayatma, üsteleme, direnme.'' şeklinde tanımlanmaktadır. Yani bir kere yapılan hareketler bu suçun kapsamına girmeyecektir. Bu suçun gündeme gelebilmesi için kanunda belirtilen seçimlik hareketlerin birden çok kez yapılması gerekmektedir. Ancak birden çok her hareket yine bu suçu oluşturmayacaktır. Somut olayla bağlantılı olmakla birlikte örnek olarak iki kere mesaj atılması bu suçun kapsamına girmeyecektir.
Örneğin, Yargıtay failin aynı gün içinde mağdura 1 kere mesaj atması ve 1 kere aramasını kişilerin huzur ve sükunu bozma suçundaki “ısrar” şartının oluşması için yeterli görmemiştir (Y18CD-2019/12883).
Ayrıca ısrar kelimesinin doğası gereği icra edilen hareketlerin suç sayılması için süreklilik arz etmesi gerekir. Bir anlığına yapılan hareketler bu suçu oluşturmayacaktır. Örneğin bir kafede hoşlandığı bir insanla konuşmak isteyen birisi reddedildiğinde o insanın yanından uzaklaşıyorsa bu suç işlenmemiş olacaktır. Ancak bu kişi masadan ayrılmayıp ısrarla konuşmak istediğini beyan ediyorsa bu suç gündeme gelebilecektir.
''Sanık, davaya müdahil olan mağdur ile daha önce sevgili olarak birlikte yaşamış ve ayrılmıştır. Mağdure sanığın barışma teklifini ısrarla reddetmesine rağmen, sanık, ısrarla mağdureyi takip ederek evinin etrafında dolaşmış, mağdureyi gördüğü anda da evlenme teklif etmiştir. Sanık hakkında cinsel taciz suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü yanlıştır, sanığın TCK md. 123’te düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle cezalandırılması gerekir'' (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/ 9030).
Madde tanımına bakıldığında bu suçun seçimlik hareketli bir suç olacağı görülecektir.kast Bu suç birisini fiziken takip etmek olabileceği gibi günümüzde ''stalk'' kavramı olarak da bilinen birisini ''sosyal medya üzerinden sürekli takip etmek'' şeklinde veya iletişim kurmak amacıyla bir kişinin yanına kendi arkadaşlarını göndermek şekliyle de işlenebilir. Örneğin yolda gördüğü bir kişiye sürekli korna çalan ve peşinden devam eden bir sürücü, eski sevgilisini sürekli sosyal medya üzerinden takip eden birisi veya reddedildiği bir kişiye bir şans vermesi amacıyla sürekli arkadaşlarını gönderen kişi bu suçu işlemiş olabilecektir.
Yine bu suçun oluşması için bir hareketin defalarca kez tekrarlanması gerekmez. Suçun seçimlik hareketlerinden birini daha sonrasında ise diğerini yapan kişi adına bu suçun oluştuğu kabul edilecektir. Örneğin birisiyle tanışmak isteyip masasına oturan ancak reddedilince sosyal medya hesaplarından mesajlar göndermeye devam eden kişinin bu suçu oluşturduğu görülebilir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise icra edilen bu hareketlerin mağdurun üzerinde bir rahatsızlık oluşturmasına veyahut güvenliklerinden endişe etmesine neden olması gerekmesidir. Yapılan fiil sonucu mağdur ciddi bir rahatsızlık hissetmiyorsa veyahut güvenliğinden endişe etmiyorsa bu suç gündeme gelmeyecektir.
Suçun manevi unsurlarına baktığımızda ise bu suçun sadece kasten işlenebileceği görülür. Taksirle icra edilen hareketler bu suçu oluşturmaz. Bu suçta saik önemli değildir. Yani ne amaçla bu suçun icra edildiği önemli değildir. Önemli olan yapılan hareketler sonucu mağdurun rahatsızlık hissetmesidir.
Suçun faili herkes olabileceği gibi mağduru da herkes olabilir. Sürekli biçimde bir kadın tarafından sosyal medyadan mesajlar yollanan erkek de bu suçun mağduru konumundadır. Ancak suçun belli başlı kişilere karşı işlenmesi halinde ceza yaptırımlarında artış olacaktır.
SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ
Suçun nitelikli halleri bu maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Suçun belirli kişilere karşı işlenmesinde veyahut işlenen bu suç sonucu mağdurun durumunda bir takım değişiklikler olması sebebiyle bu suçun cezası arttırılabilir.
''Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.''
Görülebileceği üzere suçun temel halinde ceza aralığı 6 ay-2 yıl olarak belirlenmiştir. Nitelikli hallerde ise bu aralık 1 yıl-3 yıl arasıdır.
SUÇUN ŞİKAYETE TABİ OLMASI
Suçun şikayete bağlı olması ilgili maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Suç şikayete bağlı olmakla birlikte eğer şikayetten vazgeçilirse soruşturma veya kovuşturma aşaması son bulacaktır. Yukarıda bahsettiğimiz üzere suçun önemli unsurlarından birisi ''rahatsızlık'' kavramıdır. Eğer icra edilen hareketlerden dolayı mağdur kişi bir rahatsızlık hissetmiyorsa bu suç zaten oluşmayacaktır. Bu sebeple suç şikayete tabidir.
ISRARLI TAKİP SUÇU SONUCU HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu Ceza Muhakeme Kanunu md. 231/6 ''Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan
önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir.'' hükmüne haizdir.
Eğer mahkeme tarafından faile iki yıl veya daha az veyahut adli para cezasına hükmedilirse ve failinde kabul etmesi dahilinde HAGB bu suç için mümkündür.
SÜRELER/MAHKEME BAKIMINDAN
Şikayet süresi ise 6 aydır. Suçun oluşumundan itibaren 6 ay içinde şikayette bulunulmadığı sürece kişi artık şikayette bulunamaz. Dava zamanaşımı süresi ise 8 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre sonunda fail hakkında herhangi bir işlem yapılamayacaktır.
Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi olup yetki bakımından suçun işlendiği yer mahkemesidir.
STJ.AV.KAYRA BOZKURT VE AV.GİZEM GÜL UZUN