Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Madde 123- Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon
edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması
halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Madde hükmü incelendiğinde kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun hareket unsuru; ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması veyahut hukuka aykırı başka davranışlarda bulunulmasıdır.
Telefon edilmesi; bir kişiyi sürekli olarak çaldırmak, telefon edip konuşmamak veyahut kişiyi rahatsız edecek sesler çıkartmak, kişiye mesaj atmak, resim veya fotoğraf göndermek gibi fiiller girer.bu hareketlerin ve fiillerin kaç defa yapıldığı zaman bu suçu oluşturacağı hakkında net bir çıkarımda bulunulamaz. Uygulamada somut olayların özelliklerine göre ısrar unsurunun bulunup bulunmadığı hakkaniyete uygun olarak belirlenmelidir. Örneğin, sevgilisini bir günde 4 kere arayan bir erkeğin bu suçu oluşturmadığı kabul görüşken; ayrıldığı eşini sırf rahatsız etmek amacıyla günde 4 kere arayan erkek bu suçu oluşturacaktır.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi E. 2008/28340; K. 2009/29945; T. 22.6.2009
''Katılanlardan Aydın’ın ağabeyi, Habibe’nin ise kayınbiraderi Osman ile evli olan sanık Özlem’in, eşiyle aralarındaki ailevi sorunlar konusunda yardımcı olmaları amacıyla katılanları aradığına ancak kendisi ile konuşmayarak telefonu kapattıklarına dair savunmasına dayanılarak beraatine karar verilmiş ise de; katılanların iddialarına ve getirtilen telefon kayıtlarına göre, sanığın katılan Aydın’ın kullandığı cep telefonunu 25.08.2005 tarihinde 5 kez ve 27.08.2005 tarihinde 15 kez, katılan Habibe’nin telefonunu ise 25.05.2005 tarihinde 3 kez, 26.08.2005 tarihinde 1 kez, 27.08.2005 taarihinde 3 kez, 28.08.2005 tarihinde 2 kez ve 04.09.2005 tarihinde 7 kez aradığı ve her iki katılana yönelik aramalarının günün değişik saatlerinde ve sık aralıklarla gerçekleştiği, çoğu aramalarda taraflar arasında hiç görüşme yapılmadığı, bazı aramalarda ise çok kısa süreli görüşmelerin gerçekleştiği, katılanların kendisi ile görüşmek istemedikleri için telefonu kapattıklarını kabul eden sanığın ısrarla katılanları aramaya devam etmek suretiyle kişilerin huzur ve sükununu bozmak amacıyla hareket ettiği ve atılı suçun unsurlarının oluştuğu gözetilerek cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, hakkında''
Gürültü, TDK'da ''aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata'' şeklinde tanımlanmıştır. Bir kişiyi rahatsız edecek sesler çıkartmak, gürültü yapmak yine bu suçun hareket unsurlarından birisidir. Ancak yine yukarıda bahsettiğimiz üzere kaç defa ve ne kadar süreyle gürültü yapıldığı sonucunda bu suçun oluşacağı hakkında yine kesin çıkarım yapılamaz. Somut olayın özelliklerine göre belirlenecek olan failin ısrarı ve failin rahatsızlık verme kastına göre suçun oluştuğu söylenebilecektir. Ancak gürültü fiili adına ısrar unsurunun oluşması için birden fazla kez gürültü çıkarılmasına gerek yoktur. Bir defalığına mahsus ancak uzun süre boyunca gürültü yapan failin bu suçu oluşturduğu söylenebilir.
Hukuka aykırı davranışlar tanım olarak; mağduru rahatsız etmeyi amaçlayan ve ısrarlı şekilde devam eden hareketlerdir. Uygulamada suçun daha çok bu hareketle işlenmesi söz konusudur. Hukuka aykırı başka davranışlar ise; telefon etme ve gürültü yapma dışında, eve lazer ışığı tutulması, halı çırpma, evi gözetleme, cama taş atma, kapının dinlenilmesi, failin araçla kaldırımda yürüyen mağdurenin yanından bir kaç sefer geçmesi, failin facebook, twitter gibi sosyal medya platformları üzerinden bir kişiye sürekli olarak mesaj ve emoji gönermesi gibi hususlar yine bu suçu oluşturacaktır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi-Karar: 2018/3294
''Sanığın, farklı zamanlarda ve birden çok kez facebook üzerinden mesaj göndermek şeklinde gerçekleştirdiği suça konu eylemlerinde, TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun “ısrar” öğesinin oluşması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nın 43.maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza belirlenmesi, bozma nedenidir''
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu Türk Ceza Kanunu'nun ''Hürriyete Karşı Suçlar'' başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suç bağlı seçimlik hareketli suç olup korunan hukuki yarar ise mağdurun özgürlüğü ve iç huzurudur.
Madde metninde görüleceği üzere hüküm tanımında ''ısrar'' kelimesi bulunmaktadır. Yani yukarıda açıkladığımız hareketlerin yalnızca bir defa yapılması bu suçu oluşturmayacaktır. Burada yukarıda belirtilen seçimlik hareketlerin ısrarlı bir şekilde yani süreklilik arz eden bir şekilde yapılması gerekmektedir.
18.CD. 06/12/2017, 44702/14402
...Sanığın, öncesinde arkadaşlık yaptığı katılan M.. ÖZ...'nun telefonuna bir adet mesaj gönderme biçimindeki eyleminde, suçta aranan ''ısrar'' unsurunun gerçekleşmediği ve bu nedenle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı...
Ayrıca bu suçun oluşması için, failin bir kimseyi ısrarlı bir şekilde telefonla araması, gürültü yapması veyahut hukuka aykırı bir fiilde bulunması yetmez. Madde metninde yine görüleceği üzere bu fiillerin, kişinin sırf huzur ve sükununu bozma amacıyla yapılması gerekir. Buradan anlaşılacaktır ki, belirli bir kişiye yönelik yapılmayan eylemler bu suçu oluşturmayacaktır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile ilgili olarak Mahkeme Basit Yargılama Usulünü uygulayabilir. Bu suç gereğince faillere tutuklama kararı verilemez. Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi, yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. Bu suç sonrasında suçun adli para cezasına çevrilmesi, HAGB veyahut cezanın ertelenmesi de mümkündür.
Bu suç şikayete tabi suçlardandır. Yani bu suç; adli makamlar tarafından re'sen değil mağdurun şikayeti sonrasında sovuşturma/kovuşturma aşamasına geçeceklerdir. Bu şikayet süresi mağdurun; şikayet hakkını, failin bilgilerini ve failin suç oluşturan fiilini öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Dava zamanaşımı ise 8 yıl olup 8 yıl içerisinde mağdur tarafından şikayet edilmediği takdirde şikayet hakkı düşecektir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/336 E., 2018/13688 K. 09.07.2018
''Sanık …’ın mağdur …’a karşı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu bakımından; TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun maddi unsurunun, sırf huzur ve sükununu bozmak amacıyla bir kimseye ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasından ibaret olduğu gözetildiğinde, sanığın müştekiye cep telefonundan göndermiş olduğu kabul edilen ve dosyada tespiti yapılan mesajların tehdit ve hakaret içerikli oldukları gözetilmeden, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi, hakkındadır. ''
Uzlaştırma (CMK 253), suçun faili ve mağdurunun tarafsız bir arabulucu eşliğinde iletişim kurduğu ve uyuşmazlığın çözülmeye çalışıldığı süreçtir. CMK md. 253 hükmünce ''Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar'' için uzlaştırma hükümleri uygulanacaktır.