2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, 35 yaş altı genç adaylar siyasi partiler tarafından yeterince desteklenmedi ve seçilebilecek konumlara yerleştirilmediler. Gençler nüfusun %25'ini oluşturmasına rağmen, yalnızca %10'u parlamentoda temsil ediliyor. Gençlerin, özellikle ekonomik istikrarsızlık ve konut krizi gibi sorunlar karşısında daha fazla temsil edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Genç adayların önemi ve onların seçilebilir pozisyonlara yerleştirilmesinin Avrupa demokrasisinin geleceği için kritik olduğu belirtiliyor.

Avrupa Parlamentosu'nun en büyük grubu EPP, koltuklarının sadece %4.8'ini gençlere ayırırken, ikinci büyük grup Sosyal Demokratlar ise %9.6 oranında genç milletvekiline sahip. Bu iki grubun, güçlü parti mekanizmalarına ve uzun bir geçmişe sahip olmalarına rağmen, genç temsil oranlarının düşük olması dikkat çekicidir. Genç adayları desteklemek, politik çeşitliliği artırır ve genç seçmenlerle bağ kurar. Fransa’da La France Insoumise %44 genç milletvekiliyle 18-24 yaş grubundan en fazla desteği alırken, İtalya'nın Alleanza Verdi-Sinistra'sı %33 genç milletvekiliyle öğrenci oylarının çoğunu kazandı. Genç adaylar, yeni fikirler getirmenin yanı sıra genç seçmenlerle önemli bir bağ kurarak Avrupa Parlamentosu ile genç seçmenler arasındaki uçurumu kapatır.

Gençlerin hayal kırıklığı sadece siyasi hayal kırıklıklarının bir belirtisi değil, aynı zamanda oy kullanmalarını engelleyen sistematik engelleri de yansıtıyor. Bu engellerin kaldırılması, adaylık yaşındaki ayrımcılığın sona erdirilmesi ve oy verme yaşının 16’ya düşürülmesi gibi önlemlerle ele alınmalıdır.

Avrupa Parlamentosu'nda genç milletvekili eksikliği, özellikle ekonomik istikrarsızlık ve konut krizi gibi sorunlardan orantısız bir şekilde etkilenen genç nesiller için önemli bir boşluk oluşturmaktadır. Siyasi gruplar ve seçilen milletvekilleri, gençlerin çıkarlarını temsil etmeli ve onların karşılaştığı zorluklara yönelik çözümler üretmelidir. Bir sonraki yasama dönemi, Avrupa Birliği'nin uzun vadeli bütçesi olan Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF) gibi önemli meselelerle kritik bir dönem olacaktır. MFF, eğitim, istihdam, iklim eylemi, Erasmus+ ve gençlik örgütleri gibi Birlik'in öncelikleri için fon ayırarak demokrasileri güçlendirecek ve gençler için doğrudan fayda sağlayacaktır.

Gençlerin karşılaştığı zorluklar ve bu neslin krizlere nasıl maruz kaldığı göz önüne alındığında, genç temsilcilerin eksikliği kabul edilemez bir durumdur. Bu bağlamda, gençlerin ekonomik istikrarsızlık, geçici işlerin artışı ve konut krizi gibi sorunlarla mücadele etmek için daha fazla temsil edilmeleri gerekmektedir. Siyasi gruplar ve mevcut milletvekilleri, gençlerin çıkarlarını temsil etmeli ve bu neslin karşı karşıya olduğu eşsiz zorluklara yönelik çözümler bulmalıdır. Özellikle Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF) gibi meseleler, gençlerin geleceğini şekillendiren kararlar açısından kritik öneme sahiptir. MFF, eğitim, istihdam, iklim eylemi gibi gençleri doğrudan ilgilendiren öncelikler için fon sağlamaktadır ve Avrupa demokrasilerinin güçlendirilmesine katkıda bulunur. Bu nedenle, genç milletvekillerinin sayısının artırılması ve gençlik politikalarına daha fazla önem verilmesi, Avrupa Parlamentosu'nun geleceği açısından hayati bir rol oynamaktadır.

Türkiye'de de gençlerin siyasi temsiliyet sorunu önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Özellikle 30 yaş altı nüfusun yoğun olduğu bir ülkede, gençlerin parlamentoda yeterince temsil edilmemesi, gençlerin karşılaştığı sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara uygun çözümler bulunmasını zorlaştırıyor. Avrupa’daki genç temsil oranlarının düşük olması gibi Türkiye’de de benzer bir tablo görmekteyiz. Gençlerin siyasi arenada daha fazla yer alması, demokratik katılımın güçlenmesi ve genç kuşakların karar mekanizmalarında yer bulması için büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'de de siyasi partilerin genç adayları desteklemesi, seçilebilecek pozisyonlara yerleştirmesi ve gençlerin karşılaştığı sistematik engellerin ortadan kaldırılması gerektiği vurgulanmalıdır. Özellikle oy verme yaşının düşürülmesi ve genç adaylara daha fazla fırsat tanınması, Türkiye'deki demokrasi sürecini de güçlendirecektir.

--
Muratcan IŞILDAK