Vasiyetnamenin İptali Davası

Vasiyetname Nedir?


Kişilerin hayatları boyunca edindikleri mal varlıkları üzerindeki iradeleri olarak da tanımlayabileceğimiz vasiyetname, miras bırakanın yapmış olduğu tek taraflı bir ölüme bağlı tasarruftur. Kişiler ölümleri akabinde mal varlıklarının akıbeti hakkında bir takım iradelerde bulunabilirler. Vasiyetnamenin kaynağı da tam olarak kişilerin ölümleri akabinde mal varlıklarının akıbeti hakkındaki iradeleridir. Vasiyetname, miras bırakanın son arzularıdır. Vasiyet kişinin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey iken, vasiyetname bunun belgeye dökülmüş halini ifade eder. Ancak vasiyetnamenin bir takım şartları bulunmaktadır. Bu şartlara uyulması büyük önem arz etmektedir aksi takdirde vasiyetnamenin iptali gündeme gelebilmektedir. Türk Medeni Kanunu'nda miras bırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir denmektedir. Belirtmekte fayda vardır ki vasiyetnamenin türleri ve bu türlerin de kendi içerisinde şartları bulunmaktadır. İnceleyecek olursak,

Resmi Vasiyetname: Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Mirasbırakan, arzularını resmî memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için mirasbırakana verir. Vasiyetname, mirasbırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra mirasbırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar. Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz. Resmî vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.

 El Yazılı Vasiyetname: El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilir.


Sözlü Vasiyetname: Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler. Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir. Mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler. Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler. Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; Ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hâkim yerine geçer. Mirasbırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer.


Vasiyetnamenin İptali Sebepleri

Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir:
Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.

Vasiyetnamenin İptali Davası

Vasiyetnameler kanunda sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Kanunda resmi vasiyetname, sözlü vasiyetname ve el yazılı vasiyetnamenin şekil şartları açıkça belirtilmiştir. Vasiyetnamenin bu şekil şartlarına uymaması halinde vasiyetnamenin iptali gündeme gelmektedir. Ayrıca kanunda sayılan iptal sebepleri halinde de vasiyetnamenin iptali söz konusu olabilmektedir. Ancak belirtmekte fayda vardır ki, bu şekil şartlarına uyulmadan bir vasiyetname düzenlenmiş olması yahutta kanunda sayılan vasiyetnamenin iptali sebeplerinin varlığı halinde iptal davası açılması gerekmektedir. Çünkü, bu iptal sebeplerinin varlığı ve şekil şartlarının yokluğu halinde vasiyetnamenin hükümsüz olması değil, vasiyetnamenin iptal edilebilirliği gündeme gelmektedir. Kişiler vasiyetnamenin iptalini talep etmez ise vasiyetname geçerli olarak sonuçlarını doğurur. Vasiyetnamenin tamamının iptali istenebileceği gibi bir kısmının iptalinin istenmesi de mümkün olabilmektedir.

Dava Hakkı

İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.  Davalı ise, iptali istenen vasiyetnamede miras hukuku çerçevesinde menfaat elde edecek olan vasiyet alacaklısıdır. Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir. İptal davası, ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir.

Ayrıca belirtilmelidir ki, iptal davası sonucunda verilen hüküm sadece davayı açan mirasçı ya da vasiyet alacaklısı bakımından sonuç doğuracak olup, dava açmayan kişiler bakımından vasiyetname geçerliliğini koruyacaktır.

Hak Düşürücü Süre

İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Hükümsüzlük, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.

Vasiyetnamenin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Vasiyetnamenin iptali davasında yetkili mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.

Vasiyetnamenin iptali davalarında görevli mahkeme ise, Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Stj. Av. Emine Karabulut & Av. Gizem Gül Uzun