Mirasçılığın Belgelenmesi

Mirasçılar, bir kişinin vefatıyla birlikte otomatik olarak mirası devralırlar. Ancak, mirasçılar miras üzerinde tasarruf etmek istediklerinde mirasçı olduklarını kanıtlamaları gerekmektedir. Bu kanıt, mirasçılık belgesi olarak adlandırılan resmi bir belge ile sağlanır.

Kanuni Mirasçılar

Eski Medeni Kanun döneminde bu konuda net bir düzenleme bulunmamaktaydı. Ancak, yeni Medeni Kanun bu konuda açık hükümler getirmiştir. Yasal mirasçı oldukları tespit edilen kişilere, sulh mahkemesi veya noterlik tarafından mirasçılıklarını kanıtlayan bir belge verilir.

Kanuni mirasçılar, bu belgeyi mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinden veya bulundukları yer sulh hukuk mahkemesinden talep edebilecekleri gibi ilgili noterliklerden de talep edebilirler. Bu süreçte dava dilekçesinde çekişme olmadığı için hasım belirtilmesi gerekmez. Notere yapılan taleplerde de işin doğası gereği hasım olmaz.

Ayrıca, noter tarafından mirasçılık belgesi verilebilmesi için, nüfus kayıtlarının mirasçılık belgesi verilmesi için yeterli olması veya mirasçılık belgesinin yabancılar tarafından talep edilmemesi gerekir. Aksi takdirde mirasçılık belgesi verilmez.

Mahkeme, nüfus kayıtlarını inceleyerek kimlerin mirasçı olduğunu gösteren bir belge düzenler ve talep sahibine verir. Noter, öncelikle nüfus kayıtlarını inceleyerek ilgilinin yasal mirasçı olup olmadığını tespit eder.

Mirasçılığın tespitinde güncel nüfus kayıtları sunulamazsa, bu kayıtların noterce nüfus müdürlüğünden talep edilebilir. İlgilinin yasal mirasçı olduğu tespit edildiğinde, özel kanunlardaki usuller dikkate alınarak ilgiliye miras paylarını gösteren mirasçılık belgesi ve suretleri verilir.

Mirasçılar, mahkeme kararı veya noter belgesini sunarak mirasçılık sıfatlarını ispat ederler ve miras üzerinde tasarrufta bulunabilirler. Ancak, bu belgeler kesin değildir ve sadece aksi kanıtlanana kadar geçerlidir. Aksi ispatlandığında düzeltilmesi veya iptali istenebilir.

Atanmış Mirasçılar ve Vasiyet Alacaklıları

Vasiyet yoluyla atanan mirasçılar ve vasiyet alacaklıları, bir ay içinde itiraz etmedikleri takdirde sulh hukuk mahkemesinden atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduklarını gösteren bir belge alabilirler. Kanuni mirasçıların itirazı durumunda, atanmış mirasçının mirastan mahrum bırakılması veya saklı paylarının ihlal edilmesi gibi durumlar gündeme gelebilir.

Atanmış mirasçılar veya vasiyet alacaklıları, kendilerine yapılan tebligattan itibaren bir ay içinde itiraz etmezlerse, sulh hukuk mahkemesinden belge talep edebilirler. Kanuni mirasçılar, bir aylık süre içinde itiraz etmemiş olsalar bile mirasçı atanmayı veya vasiyet alacağını konu alan ölüme bağlı tasarrufun iptali için dava açabilirler.

Miras sözleşmesiyle atanmış mirasçılar, yasal mirasçılara belge verilmesini düzenleyen hükümlerin kıyasen burada da uygulanacağı ifade edilir. Ancak, miras sözleşmesine taraf olmayan bir kişi atanmış mirasçı ise, vasiyet usulü uygulanır.