YALAN YERE YEMİN SUÇU VE CEZASI

Yalan yere yemin, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yalan beyanla yemin etme veya yalan yere yemin etme olarak tanımlanan bir suçtur ve ciddi hukuki sonuçları olan bir suçtur. Yalan yere yemin etmek, kişinin gerçeğe aykırı bir şekilde, bir konuda yemin etmesi anlamına gelir. Bu suç, özellikle mahkeme, kamu görevlisi önünde yapılan yeminlerde meydana gelebilir ve adaletin işleyişini engellemeye yönelik ciddi bir suç olarak değerlendirilir.

1. Yalan Yere Yemin Suçu (TCK Madde 275)
Türk Ceza Kanunu'nun 275. maddesi, yalan yere yemin etmeyi suç olarak tanımlar. Maddeye göre:

a) Madde Metni (TCK Madde 275)
"Yalan yere yemin etme" suçunu işleyen kişi, yemin sırasında doğru olmayan bir beyanda bulunur. Bu kişi, bir dava veya hukuki süreçte doğru bilgi vermek yerine, kasıtlı olarak yanlış bilgi vermek amacıyla yemin eder.
Ceza: Yalan yere yemin etme suçunun cezası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olabilir. Eğer suç, bir mahkeme veya devlet organı önünde işlenirse ceza daha da ağırlaşabilir.
b) Suçun Ögeleri
Yalan yere yemin suçu, şu unsurlarla gerçekleşir:

Yemin Etme Zorunluluğu: Yalan yere yemin etme suçu, genellikle resmi bir prosedür sırasında, örneğin bir mahkemede, bir kamu görevlisinin önünde veya bir yasal bağlamda yemin edilmesi gereken bir durum söz konusu olduğunda işlenir.
Gerçek Dışı Beyan: Kişi, doğru olmayan bir beyanda bulunur ve bunu yeminle pekiştirir. Bu yemin, kişinin gerçeği bilmesine rağmen, bilerek yanlış beyanlarda bulunması anlamına gelir.
Kasıtlılık: Yalan yere yemin suçu, kasıtlı bir şekilde işlenir. Yani kişi, yemin ettiği konuda doğru olmayan bir ifade kullanmayı amaçlamaktadır.
c) Yalan Yere Yemin Etme Suçunun Örnekleri
Mahkemede Tanıklık Yaparken: Bir kişi mahkemede tanıklık yaparken gerçeğe aykırı bir şekilde yemin ederek yanlış beyanda bulunursa, yalan yere yemin suçu işlemiş olur.
Devlet Görevlisi Karşısında Yemin: Bir kişi, devlet görevlisi (örneğin noter) önünde yalan yere yemin ederse, aynı şekilde suç işlemiş olur.
Hukuki Belgelerde Yalan Beyan: Bir kişi, resmi bir belgede doğru olmayan bir bilgiyi yeminle beyan ederse de aynı suçu işlemiş olur.
2. Yalan Yere Yemin Suçunun Cezası
Yalan yere yemin suçu, Türk Ceza Kanunu’nda ciddi bir suç olarak kabul edilir çünkü bu suç, adaletin düzgün işleyişini engelleyebilir, toplumsal düzeni bozabilir ve kamu güvenini zedeleyebilir.

Ceza Süresi: TCK 275’e göre yalan yere yemin etmek, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Ağırlaştırıcı Haller: Yemin, resmi bir kurum veya mahkeme önünde yapılıyorsa, bu durum suçun ağırlığını artırabilir. Mahkeme ve devlet dairesindeki yalan yere yemin, genellikle daha ağır cezalarla sonuçlanır.
Eğer suç, devletin egemenliğine ya da kamu güvenliğine zarar verecek kadar büyük bir etkiye sahipse, ceza daha da ağırlaşabilir.

3. Yalan Yere Yemin Suçunun Hukuki Sonuçları
Yalan yere yemin etmenin yalnızca cezai sonuçları değil, aynı zamanda toplumsal ve hukuki sonuçları da vardır:

Hukuki Güvenin Sarsılması: Yalan yere yemin etmek, hukuk sistemine olan güveni zedeler. Mahkemelerin ve devlet kurumlarının işleyişi, doğru bilgilere dayanarak karar verir. Yalan beyanda bulunulması, yanlış kararların alınmasına neden olabilir.
Zarar Verilen Taraf: Yalan yere yemin eden kişi, başkalarına maddi veya manevi zarar verebilir. Örneğin, yanlış bir tanıklık sonucu haksız yere mahkum edilen bir kişi, zarara uğrayabilir.
Dava Sürecinin Aksaması: Yalan yere yemin edilmesi, dava sürecinin uzamasına, masrafların artmasına ve adaletin gecikmesine yol açabilir.

4. Yalan Yere Yeminle İlgili İlgili Diğer Suçlar

Yalan yere yemin suçu, genellikle şu tür suçlarla bağlantılıdır:

Gerçeğe Aykırı Beyanda Bulunma (TCK Madde 272): Bir kişi, mahkemede veya başka bir resmi makamda gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunda, bu suç ayrı bir suçtur. Ancak yalan yere yemin etmek, bu suçu bir adım ileriye taşıyarak yeminle bu beyanı pekiştirmeyi içerir.

Zimmet ve Rüşvet: Bazı durumlarda, yalan yere yemin etmek, rüşvet veya zimmet suçu ile birleşebilir. Özellikle kamu görevlilerinin yalan yere yemin etmesi, devletin kaynaklarına zarar verebilir.

5. Sonuç
Yalan yere yemin etmek, adaletin düzgün işleyişini tehdit eden ciddi bir suçtur. Türk Ceza Kanunu, bu tür eylemlere karşı ciddi cezalar öngörerek toplumsal düzenin korunmasına yönelik tedbirler almıştır. Yalan yere yemin eden kişi, hem cezai anlamda hem de toplumsal güven açısından önemli sonuçlarla karşılaşabilir. Adaletin korunması ve toplumsal düzenin sağlanması açısından, yalan yere yemin etmenin engellenmesi büyük bir öneme sahiptir.

Yalan yere yemin, davacı veya davalının hukuk davalarında çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı konusunda, gerçeğin aksi yönünde yemin etmesidir.

Yalan yere yemin suçunun hukuksal konusunu, adaletin gereksiz gerçekleşeceğine olan inanç ve ispat araçlarının kötüye kullanılmamasındaki kamu menfaati oluşturmaktadır.

Bu suç, hukuk davalarında taraflara yasaya uygun olarak ve sübut aracı oluşturmak üzere yöneltilen yeminin, yalan yere icrasını cezalandırmaktadır.

Yalan yere yemin suçunun hareket ögesini yalan yere yemin etmek oluşturmaktadır. Bu suç, tek hareketli bir suçtur. Zira bu suçun oluşması için tek bir hareket yeterlidir. Yemin, tarafın davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kendisinden kaynaklanan olguların gerçekliği konusunda, mahkeme huzurunda namus, şeref ve kutsal sayılan bütün inanç ve değerleri tanık göstererek yaptığı sözlü açıklamadır.

Suçun oluşması, teklifin yasal biçim ve koşullara uygun olması ve yemin önerilmesinin yasal olarak mümkün olması gerekir.

Davaya taraf olmayan kişilerin ettiği yemin bu suçu oluşturmaz.

Yemin, tarafa teklif olunur ve tarafça yerine getirilir.

Taraflardan biri, davayı bir avukat aracılığıyla takip ediyorsa yine taraf yemin için davet edilir.

Taraflardan biri, ergin olmayan veya kısıtlı bir kimse ise onun adına yapılmış bir işleme ilişkin olgunun ispatı için yemin, yasal temsilci tarafından yerine getirilir.

Ergin olmayan veya kısıtlı kimselere bizzat dava hakkı tanınan durumlarda, yemin bu kişilerce yerine getirilir. Taraflardan biri tüzel kişi ise onun adına yapılmış bir işleme ilişkin olgunun ispatı, yemin, tüzel kişiyi temsile yetkili kişi veya organ tarafından yerine getirilir.

Aşağıdaki hususlar, yemine konu olamaz.

*Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği olgular

*Bir işlemin geçerliliği için yasa gereği her iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülmediği durumlar

*Yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak olgular

Mahkemenin hukuken yokluğu veya yemin edilen organın yemin verme konusunda mutlak yetkisiz olduğu durumlarda suç oluşmaz.


Yalan yere yemin suçu, kasten işlenebilen bir suçtur.

Suç tarafların yemini yapmasıyla tamamlanır; ayrıca yargıcın bu yemine dayanarak karar vermiş olması gerekmez.

Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi durumunda bir cezasızlık nedeni olarak sayılmıştır.
 

Dava hakkında hüküm verilmeden yalan yere yeminden dönülmesi durumunda, fail hakkında cezaya hükmolunamaz.

Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi durumu ise cezanın yarı oranında azaltılmasını gerektiren bir nedendir.