ÖDEME TAAHHÜDÜNÜ İPTAL
I. GENEL OLARAK
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu, kanun koyucu tarafından İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 340'ta hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeye göre, borçlunun hacizden önce veya hacizden sonra borcunu taksitlendirerek ödeyeceğine dair yazılı taahhüt imzaladığı halde ödemeyen ve ödememek için hukuka aykırı yollara başvuran kişiler hakkında hapis cezasına hükmedilebilir.
Hapis cezası istisnai bir durum oluşturmaktadır. Şöyle ki:
Anayasa'nın 38/8. Maddesindeki "Hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" hükmüne aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Fakat Anayasa Mahkemesi bu konuda "itiraz konusu kuralda düzenlenen yaptırım Anayasa'nın 38. Maddesinin sekizinci fıkrasında sözü edilen doğrudan sözleşme yükümlüğünün yerine getirilememesi olmayıp, kanunla getirilen ve kamu otoritesince yürütülen cebri icranın etkinliğini sağlama amacını taşımaktadır." şeklinde konuya açıklık getirmiştir. Bu kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
II. SUÇUN UNSURLARI
A. Suçun Maddi Unsurları
1. Fail ve Mağdur
Suçun faili, taahhüt tutanağı ile borcu üstlenen kişilerdir. Suçun mağduru ise kesinleşmiş icra takibindeki takip alacaklısıdır. Burada dikkat edilecek bir konu da Tüzel kişilerin yetkili temsilcilikleri de bu suçu işleyebilir.
2. Eylem
Suçun eylem kısmı, taahhüt vererek borcu üstlenen borçlunun, vermiş olduğu taahhütteki taksiti veya taksitleri ödemesi gereken sürelerde ödememesiyle ortaya çıkar.
3. Ödeme Taahhütlerini İptal Suçunun Koşulları
a. Geçerli ve kesinleşmiş bir icra takibinin mevcut olması gerekir.
İcra kefili olan sanığa İCRA EMRİ TEBLİP EDİLMEDEN TAAHHÜT ALINMIŞSA SUÇ OLUŞMAZ.
Sanık taahhüt tarihinde evli ise EŞİNİN KEFALET İŞLEMİ ÖNCESİNDE İCRA KEFİLLİĞİ SIRASINDA YAZILI RIZASININ ALINMASI GEREKİR.
b. Taahhüt yetkili icra müdürü veya yetkili memurun önünde yapılmalı, tutanakta bunlardan birinin imzası bulunmalıdır. Ayrıca taahhüt hakkında borçlunun da imzasının bulunması zorunludur
c. Borcun taksitle ödeneceğine yönelik bir borç ödeme taahhüdünde bulunulması gerekir.
d. Ödeme taahhüdünde borcun asıl ve fer'ilerinin, taksit sayısı ve miktarı ile tarihlerinin açıkça gösterilmesi ve tutanağın birlikte imzalanması gerekir.
Ödenecek meblağın tartışmaya yer olmayacak şekilde sarih ve ödenecek meblağın şarta bağlı olmaması gerekmektedir. Borç miktarı ve işleyecek olan ferilerin (faiz gibi) de ayrıca hesaplanıp, eklenecek değerlerin de taahhütte ayrıca belirtilmesi gerekir. Çünkü taahhüdü iptal suçunun oluşması sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. İşleyecek ferilerin açıkça belirtilmemesi veya ödenecek meblağın rakamsal değerinin yazılmaması gibi hususlar taahhüdün geçerliliğini olumsuz anlamda yorumlanacak şekilde değerlendirilir.
e. Borçlu borcunu elinde olmayan sebeplerden dolayı ödeyemeyecek durumda olmaması gerekir.
Bu durumlar açık bir şekilde sayılmamıştır fakat birkaç örnek vermek gerekirse: Borcunu ödemeyi engelleyecek seviyede hastalık, yangın, su baskını, deprem gibi afetler gibi olağanüstü durumlarda borçlu borcunu ödeyemezse, borçlunun taahhüdünü ihlalinden bahsedilemeyeceği gibi ödememeden dolayı suç da oluşmayacaktır. Anayasa borçlunun ödeme güçlüğü durumunda olmasını da korumuştur. Kısaca bu suçtan dolayı ceza verilebilmesi kast ve ödeme güçlüğü göz önüne alınarak verilecektir.
f. Taahhüdün icra dairesinde yapılması gerekir.
B. Suçun Manevi Unsuru
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Suçun faili taahhütle borcu üstlendiğini bilip, buna rağmen borcu ödemeyi ihmal etmesi gerekir. Yapıp yapmama suçudur, bu yüzden tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi saikin de önemi yoktur.
III. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
A. Teşebbüs
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu, ödeme yapılmadığı anda tamamlanan bir suç olduğundan dolayı teşebbüse elverişli değildir.
B. İştirak
İştirak bakımından, eğer taahhüdün birden çok kişinin birlikte borçlu sıfatıyla imzalaması gibi bir durum söz konusu ise borç ödenmediği takdirde iştirak hükümleri uygulanabilecektir.
C. İçtima
Suçun cezası hapis cezası veya adli para cezası olmadığı için bu suçlar hakkında uygulanan içtima hükümleri ödeme taahhüdünü ihlal suçunda uygulanmaz.
IV. MUHAKEME VE ZAMANAŞIMI
Suçun muhakemesinin yapılabilmesi için borcun alacaklısı veya alacaklıları tarafından şikayet şartı aranmaktadır. Şikayet hakkıysa taksitin ödenmediğinin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her durumda en geç eylemin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılması gerekir. Ödenmeyen taksit için, ödenmediği tarihten itibaren bir yıl geçtikten sonra şikayet hakkı düşer.
İcra ve İflas Kanunu'nda ödeme taahhüdünün iptali suçu için dava zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Yalnızca ceza zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Buna göre icra mahkemesinin uygulanacak ceza hakkında vereceği karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez.
V. YAPTIRIM
Ödeme taahhüdünün iptali suçunun cezası "üç aya kadar tazyik hapsi"dir. Yükümlülük yerine getirilebilene kadar en çok üç ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması yönünde hüküm kurulmalıdır.
Sanığın cezalandırılabilmesi için takibin brüt asgari ücretinin üzerindeki para alacağına ilişkin olması gerekir. Alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde İİY'de öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz (İİY m. 354/son). Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, buradaki alacak miktarından anlaşılması gereken, "takibe konuların asıl alacak miktarı"dır. Faiz, masraf ve vekalet ücreti gibi kısımlar bu kapsamda değildir.
Hapsin uygulanmaya başlamasından sonra borçlunun, borcunun tamamını veya icra veznesine yatırması zorunlu olan asgari kısmı öderse salıverilir. Ödemeleri tekrar kesmesi durumunda tekrar tazyik hapsi cezası verilebilecektir. Dikkat edilmesi gereken husus ödenmeyen bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.
Ödeme taahhüdünü iptal suçunun cezası "tazyik hapsi" olduğu için bu suçta seçenek yaptırımlara çevirme, hapis cezasının ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hükümleri uygulanamaz. Zira bu hükümler ancak yaptırımı hapis ve adli para cezası olan suçlarda uygulanabilir.
Borcun ödenmesi için yapılan taahhüt, amacıyla bir uzlaştırmayı içerdiği için ayrıca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.