KIZ KARDEŞLER

Behice Boran, Anneannem ve Ben

Küçüklüğüm anneannemle geçti, ondan çok şey öğrendim.

‘80 darbesi öncesi ya da sonrası? Emin değilim ama henüz okula gitmiyordum, dayım Dev-Genç davasından aranıyordu. Anneannemin evi Yılmaz Güney’in ‘Umut’ filmindeki baraka evler gibiydi. Askerler, bu barakayı aramaya geliyorlardı, yatak yorgan bırakmıyor her yeri dağıtıyorlardı. Onun arkasında saklanarak askerlere baktığım anı hatırlıyorum. Onlar gittikten sonra etrafı toplar, arkalarından söylenirdi anneannem. Dayımın yakalandığını öğrendikten sonra bu defa genç abiler gelmeye başladı, anneanneme hediye ve erzak getirir halini hatırını sorarlardı.

Anneannem beni yanına alır avukata, hapishane ziyaretlerine gider, çarşıda görüşmeler yapardı. ‘91 affı ile (12 Nisan, Terörle Mücadele Kanunu'nun geçici 4. maddesi uyarınca öngörülen şartla salıverme) dayım hapisten çıkana kadar bu böyle devam etti. Anneannemin fakirlik ve yaşlılığın getirdiği hastalıklar ile mücadelesi hiç bitmedi. Ta ki vefat edene kadar... Onun direnci, problem çözme becerisi, sert ve meydan okur tavrı beni çok etkilerdi. Her zaman özgüvenliydi ve hiç şikâyet ettiğini duymadım. Günyüzü görmemenin değişik biçimini yaşadı anneannem ama hep güçlü ve boyun eğmeyen duruşu ile hatırlarım onu.

Son zamanlarda anneannem aklıma daha sık geliyor. Nedeni ise Behice Boran okurken fark ettiğim benzerlikler ve kesişim noktaları.

Behice Boran, Uğur Mumcu ile yaptığı bir röportajda şöyle söylüyor: “Ülkede ilkokulu bile okumayan milyonlarca çocuk, genç vardı, okuma yazma bile öğrenemeden göçüp gidiyorlardı. Benim elde ettiğim öğrenim bana verilmiş bir olanaktı, bir şanstı. Borçluydum onlara karşı. Bu durumun düzelmesi için çalışmak boynumun borcuydu. Onun için ilk aklıma gelen, pedagoji öğrenimi yapmak oldu. Eğitimle toplum cehaletten kurtulacak, gelişip, çağdaş uygarlığa ulaşacaktı.” O dönem Anneannem, ilkokulu bile okuyamayan milyonlarca çocuktan biriydi. Behice Boran, 1910 yılında doğmuş Anneannem ise 1932… Ayrı kuşak, ayrı sosyal sınıf, ayrı bilinç ama aynı sınıf mücadelesinin parçası iki kadın, Anneannem ve Behice Boran…

Behice Boran’ın beni etkileyen en önemli olayı ise 1979 yasaklı 1 Mayıs’ta kalabalık bir grup ile sokağa çıkması oldu. DİSK ve diğer sendikacıları gözaltına alan sıkıyönetim, sokağa çıkma yasağı ilan ediyor. TİP ve ‘Genç Öncü’,  Merter’de DİSK Genel Merkezi’nden Taksim’e yürüyüş yapma kararıyla sokağa çıkıyor ve TİP Genel Başkanı Behice Boran şu konuşmayı yapıyor:

“Önce 1 Mayıs yasaklandı. Sonra sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Aklın alamayacağı bir  terör havası estirilmek isteniyor. Niçin ? İşçi ve emekçilerin, silahsız ve saldırısız yapmaya hazırlandığı ve geçmişte yaptığı kutlama törenlerini önlemek için. Hükümetin sıkıyönetim aracılığı ile yürüttüğü anti demokratik baskı politikasını, anayasanın emanet edildiği yurttaşlardan biri olarak  protesto ediyorum. Bu protestomu dile getirmek için sokağa çıkıyorum!…”

69 yaşındaki Behice Boran, konuşmasının ardından Merter’den Taksim’e doğru arkasındaki kalabalık ile birlikte yürüyüşe geçiyor. Ancak polis müdahalesi de ardından geliyor.

Ert4555-1

Ert4556

Ert4557

Ert4558

Sokağa çıkanların üzerine dipçiklerle saldırılıyor. Behice Boran, Parti yöneticileri ve bir grup kalabalık ile gözaltına alınıp Davutpaşa Cezaevinde 21 gün tutuluyor.

Mahkemede Hâkim kendisine:

“-Merter neresi, Taksim neresi, uzun yol, siz yaşlısınız, nasıl gideceksiniz?” diye sorunca kendisi de:

“-Dinlene dinlene” cevabını veriyor.

Zamanın ruhu ile birlikte 69 yaşındaki bir kadının gücü!

‘80 darbesinde Behice Boran, darbe yönetimi tarafından ev hapsinde tutulurken bizim baraka altüst ediliyor, ben küçük bir çocuk olarak bunlara şahit oluyorum. Sonrasında ise partili dostlarının ısrarı ile Behice Boran, yurt dışına çıkmak zorunda kalıyor. O sırada bizim barakada dayımın akıbeti belirsiz...

Mahkeme kararı ile vatandaşlıktan çıkarılan Behice Boran, yurtdışında da mücadelesini sürdürüyor. TKP ve TİP’in birleşmesini tarihsel ve toplumsal bir zorunluluk olarak görüyor ve ömrünün son zamanlarını bu konuya ayırıyor.

Behice Boran 1987’de vefat ettiğinde ben okul sıralarında çevremdeki olayları anlamaya çalışan bir çocuktum. Anneannem ise mahkeme ve hapishane kapılarında… Gerici kuşatma altındaki işçi lojmanlarında dini kadın toplantılarına annemin zoru ile katılıyorum. Sonra 93 Temmuz geliyor Madımak hep hafızamda... Okumak için maddi ve manevi bir mücadele verdim. O yıllarda medya ile bize dayatılan Banu Alkan, Hülya Avşar, Seda Sayan vb kadın figürleri vardı. Oysa Halet Çambel, Türkan Saylan, Sevgi Soysal, Serpil Çelenk Güvenç, Behice Boran’lar da vardı onları hiç öğretmediler. Daha erken yaşlarda tanışabilecek iken üniversite yıllarımda kendi kendime el yordamı ile buluştum her biri ile. Benden sonraki kuşaklar toplumsal çürüme ve sosyal medya ile birlikte kimlere, nelere maruz kalıyor? Yetişemiyorum bile

Artık anneannemin avukat, mahkeme ve hapishane kapılarında beklediği, Behice Boran’ın darbe yönetimleri ile boğuştuğu, ‘Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’nda: “Jandarma biz sosyalistiz, dostuz yalnız biz sana/Kurtuluşun bizimledir, elini uzatsana” türküsünü söylediği yaştayım. Bu iki kadın ve diğer tüm mücadeleci kadınların farklı zamanlarda farklı biçimlerde hayatıma etkileri oldu. Behice Boran, Anneannem ve Ben, mitolojik, zamansız bir evrende 3 kız kardeş gibiyiz. Görünmez bağlarla birbirimize bağlıyız. Yokuş aşağı giden düzen içinde insanca yaşam mücadelesine onlarla birlikte omuz veriyorum kendimce.

Onların kendi dönemleri içinde aldıkları tavır şimdi bana ışık tutuyor.

Boyun eğmeyen, zamansız tüm kız kardeşlere selam olsun…

8 Mart Emekçi Kadınlar Gününe…

https://www.ilerihaber.org/icerik/baslik-84825.html

https://www.tustav.org/gorsel-isitsel/1-mayis-1979-tip-yuruyusu-fotograflari/

https://behiceboran.net/kitaplar/

https://behiceboran.net/

https://www.youtube.com/watch?v=8B77HTLTnHc&t=4372s

(Behice Boran - Son Nefesine Kadar)

https://www.youtube.com/watch?v=G4ZNoA92USM&t=504s

(Akıntıya Karşı Behice Boran: Tek Başına Bir Koro)

https://www.youtube.com/watch?v=nEo_XHWrR2g

(BEHİCE BORAN, ŞİLİ İLE DAYANIŞMA GECESİNDE KONUŞUYOR)

https://www.youtube.com/watch?v=FH0Vednps-o&t=312s

(ARŞİV ODASI: Behice Boran, 1983 - BBC TÜRKÇE)

https://www.youtube.com/watch?v=e5ITs2IgXHw

(rahmi saltuk - jandarma)

Sevgi Soysal, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, İletişim Yayınları, 2012, İstanbul

Behice Boran, Savunma, Sosyalist Yayınlar, 1993, İstanbul

Uğur Mumcu, Bir Uzun Yürüyüş, um:ag Vakfı Yayınları, 2021, Ankara