Türk Tabipleri Birliği başkanı Prof Dr Şebnem K. Fincancı, yurt dışında bulunduğu sırada bir TV kanalının sorularına yanıt verdi. Bir Adli Tıp uzmanı bilim insanı kimliği ile düşüncelerini açıkladı. O andan sonra ülkenin en önemli sorunu bu gibi iktidar destekli sosyal medya ve medya aracılığı ile linç başlatıldı. Her linç sonrası olduğu gibi bunun sonucunda “bağımsız yargı” tarafından tutuklu yargılanmasına karar verildi. Bu kabus senaryosu son yıllarda hep aynı şekilde gelişiyor.
Bizim gibi ülkelerde insan haklarını savunmak zordur. İktidarı elinde bulunduranlar ve onların güçleri insan haklarını her ihlal ettiklerinde karşılarında insan hakları savunucularını bulurlar ve saldırıya geçerler. İnsan haklarını savunanları ya terörist ya da marjinal insanlar olarak gösterip ötekileştirmeye çalışırlar. İnsan hakları savunucuları bunu bilmelerine rağmen herkesin insan olmasından kaynaklanan haklarını savunmaya devam ederler, bu yüzden zordur.
Şebnem hocayı Adli tıp ihtisasıma başladığımdan beri yaklaşık 27 yıldır tanıyorum. Bizim Adli tıp camiası çok geniş sayılmaz herkes birbirini iyi kötü tanır(Son yıllarda gençlerin sayısı çok arttığı için bu yazdıklarım bizim kuşak için geçerli). Hocayı tanıyan hiçbir adli tıp uzmanı, Hocanın bu açıklamaları sonrası bu terör propagandasıdır ya da evinde kitap bulundu, mermi bulundu terör örgütü üyesidir demez. Bizim camia onu yılmaz insan hakları savunucu olarak bilir.
Medyada Şebnem hoca ve onun üzerinden TTB ne karşı öylesine bir linç başlatıldı ki sanırsınız TTB terör örgütüdür. Ne yazık ki bu linçe katılan bir çok “meslektaşımız” bulunmaktadır. Meslektaşımızı tırnak içinde yazdım çünkü en temel insan hakkı olan düşünceyi açıklama özgürlüğünden haberi olmayan, yaşam hakkının kutsallığını bilmeyen birinin iyi hekim olma şansı yoktur. Bunlar ettikleri yeminin anlamını bilmekten bile uzak kişilerdir. Böyle hekimler az sayıda da değildir. 21 yüzyılda bile işkence bulgularını yazmayan rapor etmeyen, ben terörist tedavi etmem diyen, bayrak ezan diyen ama hastasını tedavi etmeyen doktorlar vardır. Bunlardan iyi hekim olmaz.
İktidarın ele geçiremediği meslek örgütlerinden olan TTB, TMMOB, TBB gibi meslek örgütlerine olan düşmanlığı bitmemekte elinden gelen kötülüğü yapmaya çalışmaktadır. Ancak bu saldırılara rağmen meslek örgütleri ülkenin sorunları ile ilgili görüş belirtmeye devam etmektedir ve edecektir. Ülkede ki bunca yolsuzluk ve hukuksuzluk iktidar tarafından sorun edilmemekte ancak meslek örgütlerini kapatma yada işlevsiz bırakma çabaları sürmektedir.
Şebnem hocanın tutuklanması topluma ne olursa olsun iktidara karşı konuşmayın, görüş belirtmeyin hatırlatmasıdır. Bakın TTB başkanı bir profesörü konuştu diye tutukluyoruz size neler yapmayız mesajıdır. Şebnem hoca hapisten çıkar insan hakları mücadelesine kaldığı yerden devam eder ancak bu linçe katılanlar insan olmaya kaldıkları yerden devam edebilirler mi bilemiyorum.