Çukurova Üniversitesi Balcalı kampüsü Adananın ve bölgenin son 50 yılında çok önemli yere sahiptir. Benim 1984 yılında tıp fakültesini kazanmam ile başlayan tanışıklığım-aidiyetim kısa ayrılıklar dışında bugüne kadar sürmektedir. Balcalı hastanesi 1987 yılında açılmış ve o günden itibaren Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin en önemli tıbbi referans merkezi olmuştur. Kimilerinin olumsuz anıları olsa da binlerce kişinin dertlerine derman olan yerdir. Balcalı hastanesi sadece büyük bir hastane değildir. Şimdiye kadar binlerce hekim ve uzman hekim yetiştiren 50 yıllık bilim kurumudur. Zaten Tıp Fakültesi hastanelerinin asıl işlevi Hekim ve uzman hekim yetiştirmektir.
6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş’ta meydana gelen 2 büyük depremden sonra Balcalı Hastanesinin hafif hasarlı olduğu ve kullanımında sorun olmadığı belirtildi. 20 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen deprem sonrasında ise hastanemizin orta derece hasarlı olduğu acil olarak boşaltılması gerektiği belirtilerek hastaların başka hastanelere sevki yapılarak hastane boşaltıldı. Şimdi bu kurum depremden zarar görmesi nedeni ile kısmen çalışmaktadır.
Balcalı hastanesinin zarar görmesi, kapanması sadece orada çalışanları etkilemiyor. Balcalı hastanesi herhangi bir devlet hastanesi ya da özel hastane gibi düşünülemez. Geleceğin hekimleri ve uzman hekimleri hasta göremedikleri için iyi bir eğitim alamamaktadır. Yaklaşık 700 uzmanlık öğrencisi hekimin ve 2000 hekim adayı öğrencinin eğitiminin aksamasından söz ediyoruz. Burada tedavisi süren veya tedavi olması gereken binlerce hasta tedaviye ulaşamıyor. Hastanenin boşaltılmasından hemen sonra Yüreğir Devlet Hastanesinin Tıp fakültesinin kullanımına verileceği söylendi. Yerel yöneticilerin direnci ve oy kaygısında olan “kasaba” politikacılarının desteği ile bu gerçekleşmedi. Her hafta, gelecek hafta taşınacağız denilerek 4 aya yakın süre geçildi. Bu süreçte hastanenin güçlendirilmesi çalışmaları da yöneticiler tarafından mevzuat hazretlerine takıldığı gerekçesi ile yapılamadı. Şimdi kapasitesinin %10-20 si ile çalışan hastane ve burada eğitim görmeye çalışan hekim adayları var.
Ülkemizde alt yapısı ve öğretim üyesi yeterli olmadan çok sayıda Tıp Fakültesi açılarak ayrıca köklü tıp fakültelerine de kapasitesinin çok üzerinde öğrenci alınarak Tıp eğitimin kalitesi bozulduğu bilinmektedir. Tıp eğitiminin sorunlarını tartışmak ayrı bir yazının konusudur. Ancak Ülkemizdeki tıp eğitiminde bu bozulmaya ek olarak deprem nedeniyle zarar gören hastanelerde tıp eğitiminin aksaması da eklenmektedir. Bu yıl mezun olacak hekimlerin yaklaşık 2 yılı pandemi nedeni ile sınırlı hasta görerek, son dönemi de deprem nedeni ile yeterli pratik yapmadan geçmiş oldu. Bu hekimlerin gelecekte bizlerin muayenesini tedavisini veya ameliyatını yapacaklarını unutmamak gerekiyor.
Tıp eğitimindeki ana sorunların dışında Balcalı hastanesi özelinde, sorunun çözümü için, ilk olarak yerel siyasetçilerin ve yöneticilerin sorunun ciddiyetini anlamaları gerekmektedir. Madem Yüreğir devlet hastanesinin tıp fakültesine verilmesi istemiyorlar o zaman Balcalı hastanesine çok kısa sürede prefabrik poliklinik ve yataklı servislerin yapılması, ayrıca Balcalı hastanesinin güçlendirilmesi çalışmalarının bir an önce başlaması için destek olmaları gerekmektedir. Bunlar yapılmazsa, bu süreç uzarsa yetişen hekim kalitesi düşer, hastalar nitelikli sağlık hizmetine ulaşmak için özel hastanelere daha çok para ödemek zorunda kalır. Üniversitenin hoca kadrosu özel hastanelere geçer, eğitim kalitesi daha çok bozulur. Ama bunların sorun olduğunu görüp, çözüm bulacak siyasetçiler ve yöneticiler lazım.