Neler oluyor...

Hani bazı sloganlar eskir, bazı kavramların içi boşaltılır ya... Ama bir de eskimeyen sloganlar vardır.


Mesela:
"Susma sustukça sıra sana gelecek..." 
Tam da bugün yaşadığımız bu. Fikret Başkaya ve diger muhalif duyarlı aydınlara üniversite kapıları kapatılınca sözüm ona muhalif yazarlar, çizerler, "aydınlar", siyasetçiler sustular.
Barış akademisyenleri açlığa mahkum edince sustular.
Milletvekilleri belediye başkanları tutuklanınca sustular.
Sanatçılar yazarlar şairler gözaltına alınınca, tutuklanınca sustular.
Sergiler, belgeseller, oyunlar yasaklanınca  sustular.
Derneklerimiz, dergilerimiz, gazetelerimiz kapatılınca sustular.
Tehdit edildigimizde, ırkçıların milliyetçilerin ve şeriatçıların saldırısına uğradığımızda sustular.
Istisnalar dışında yazarlar, şairler, sanatçılar, siyasetçiler sustu.
Biz yazarken, çizerken, yürürken  bizden ürktüler uzak durdular.

Şimdi...


Hâlâ lay lay lom mu yazacak, çizecek bu susanlar.
Yine mi susup suç ortağı  olacaklar.

Adil Okay