Boşanma davalarında merak edilen konulardan birisi de hangi eşin daha kusurlu olduğudur. Kusur neden önemlidir ve davayı nasıl etkiler?
Boşanma davasında kusur; nafakayı, maddi ve manevi tazminatı ve hatta boşanmanın gerçekleşip gerçeklemeyeceğini belirleyen en önemli unsurdur.
Medeni Kanuna göre boşanma davası iki şekilde açılabilir: Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası. Anlaşmalı boşanma davası, her iki tarafın boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşarak evlilik birliğini sona erdirdiği dava türüdür.
Çekişmeli boşanma davası ise, taraflar arasında boşanmada hangi tarafın kusurlu olduğu, maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet, ev eşyalarının paylaşımı gibi konularda belli bir çekişmenin yaşandığı bir dava türüdür.
Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebepleri genel ve özel sebepler olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel sebep halk arasında “şiddetli geçimsizlik” olarak bilinen evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Sınırsız sayıda kanunda tek tek sayılmayan nedenler genel boşanma nedenleri olarak kabul edilir.
Çekişmeli boşanma davasında öne sürülen kanunda sınırlı sayıda sayılmış olan özel boşanma sebeplerine dayanan boşanma davaları şunlardır:
- Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası (TMK m. 161) ,
- Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış nedenleri ile boşanma davası (TMK m. 162),
- Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme sebepleri ile boşanma davası (TMK m. 163),
- Terk Sebebiyle boşanma davası (TMK m. 164),
- Akıl Hastalığı sebebiyle boşanma davası (TMK m. 165)
Genel boşanma sebebi ile özel boşanma sebeplerini ayıran husus ise genel boşanma sebebinde karşı tarafın kusurunun, özel boşanma sebebinde ise iddia edilen boşanma sebebinin ispatlanması gerekmektedir. Genel boşanma sebepleri varsa boşanma kararı verilebilmesi için hem davacı hem de davalı birbirinin kusurunu ispatlamak zorundadır.
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Kanun maddesinde madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiştir. Dolayısıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanınmıştır. Davada öne sürülen olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir.
Genel sebebe dayanılarak açılan davada davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin tek taraflı irade ile boşanma davası açması sistemimize aykırıdır. Davacı daha fazla kusurlu ise ve davalı boşanma davasına itiraz etmiş ise (boşanmak istememişse) hakim, boşanma davasını red eder.
Boşanma davasında kusur sayılan hallere örnek olarak, duygusal şiddet, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, sosyal şiddet verilebilir.
Boşanma davasında eşlerin kusurları, evlilik birliği içerisindeki tutum ve davranışları esas alınarak tespit edilir. Hakim kusur araştırmasıyla eşlerin “kusursuz, az kusurlu, eşit kusurlu, ağır kusurlu veya tam kusurlu eş” şeklinde kusurlu hallerini tespit edilmesini sağlar ve kusur sonucuna göre hüküm kurar. Eşlerin tespit edilen kusur durumları dava sonucunda hükmedilecek olan tazminat ve nafaka gibi kararları da doğrudan etkiler.
YARGITAY KARARLARI DOĞRULTUSUNDA BOŞANMAYA İLİŞKİN OLARAK, TARAF OLAN KADININ KUSURLU SAYILAN HALLERİ
· Aile Ekonomik Yönden Zor Bir Dönem Geçirirken Lüks Sayılabilecek Harcamalar Yapma
· Yeterli Para Kazanamadığını Söyleyerek Erkeği Aşağılayıp Hor Görmesi
· Kadının Ev İşlerini Yapmaması
· Güven Sarsıcı Davranışta Bulunan Kadın
· Kadının Sadakat Yükümlülüğüne Aykırı Davranması
· Kadının Eşine Toplum İçerisinde Hakaret Etmesi
· Kadının Zina Eylemi
Gibi sayılan ve sayamadığımız birçok durum Yargıtay içtihatlarında kusur olarak belirtilmiştir.
YARGITAY KARARLARI DOĞRULTUSUNDA BOŞANMAYA İLİŞKİN OLARAK, TARAF OLAN ERKEĞİN KUSURLU SAYILAN HALLERİ
· Bağımsız Konut Sağlamamak
· Aşırı Borçlanma
· Erkeğin Birlik Görevlerinin Yerine Getirmemesi Ve Eşine Ekonomik Şiddet Uygulaması
· Sürekli Alkol Almak
· Eşin Hastalığı İle İlgilenmemek
· Erkeğin Kumar Oynaması
· Evlilik Dışı Çocuğu Olmak
Gibi sayılan ve sayamadığımız birçok durum Yargıtay içtihatlarında kusur olarak belirtilmiştir.