Sıcak bir mevsimin, sıcak bir kucağın, sıcak bir belediye anlayışının bize kazandırdığı Jakaranda Festivali…
Havalar ne kadar sıcak olursa olsun, çokça çiçek açan gösterişli ve çok güzel bir ağaçtır Jakaranda.
Jakaranda ağacı aynı adım gibi mayısta çiçek açıyor ve bakıldığında da insanın içini ısıtarak bizlere farklı bir huzur veriyor. En güzeli de renginin mor oluşu.
Sizlerde bilirsiniz ki MOR renk, bilinci genişletir, sizi dingin kılar, bu nedenden dolayı filozoflar tarafından çokça tercih edilen bir renktir. Ruhsal aydınlanma için mor renk oldukça önemli. Adananın değişen yüzü içinde böyle renkli festivallere ihtiyacımız var kanımca. O yüzden ilk duyduğum andan itibaren heyecanla takip ettiğim "Jakaranda Kültür ve Sanat Festivali"nin harika bir görsel şölenle tam bir fes havasında geçmesini umut ediyorum.
Yerelde düzenlenen bu festivaller Adananın üzerine yapışan adliye imajını yok etmek için birebir fırsat sunuyor bence. Harika kentimizin tanıtımına katkıda bulunmak, insanların bir araya gelerek sosyalleşmesi, toplumsal yarar sağlaması, uzun zamandır sıkıntı çeken esnaflarımıza ekonomik açıdan destek katması, bu sürecin içerisinde yer alan insanlara yeni bir iş kapısı sunuyor olması yüzümüzü güldürecek gibi görünüyor. Ve aynı zamanda kentin imajının olumlu yönde güçlendirilmesine, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınmasına artı sağlayacak birden çok farklılığı bir araya getirmesi festivalleri de vazgeçilmez kılıyor. Bu tarz etkinlikler hem bireysel, hem toplumsal kimliğin bir parçası olmakla beraber, insanlar arasında kopmak üzere olan bağları güçlendiren eylemlerdir.
Bu daralan ekonomiye can katacağı gibi bize ve gençlerimize de nefes olacaktır.
Her festival, birbirini tanımayan insanlar arasında bile, sessiz bir bağın kurulmasına ortam yaratır. Festivallerde yapılan etkinliklerde, kurulan stantlarda, ya da yürüyüş sırasında insanlar, birlikte sevinir, yardımlaşır, iyiliği paylaşır ve birbirlerini tanıyıp yeni fırsat kapıları yaratır. Festivallerin ve kutlamaların yarattığı duygusal enerjiyle insanlar kendilerini daha güçlü ve daha mutlu hissederler. Hem yaşadığımız kentin, hem ülkemizin bu tarz etkinliklere inanılmaz ihtiyacı var.
Festivallerde görev alan sanatçılar, söylenen şarkı ve ezgiler, yapılan danslar ve sokaklarda süslenen fener alayları, yemekler, daha bir sürü unsurun bir araya gelinerek bir dayanışma oluşturması muhteşem bir şey değil mi sizce?
Bizleri ayrıştıran savaş ve kavgadan çok, bizleri birleştiren bu tarz sanat ve kültür etkinlikleri daha çok olmalı hayatımızda. Gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız toplumsal bir anlayış çerçevesinde yol almalıyız bu güzel sokaklarda.
Haydi Adana, bu tarz güzellikler senin de hakkın.
Hem çevrenin güzelleştirilmesinde hem de peyzaj mimarlığında çokça kullanılan Jakaranda ağacının gerçek nedeni görsel güzelliğinden gelmesi ve iklimimizde yetişiyor olması, tamda bu bakımdan bizimde gözlerimizi aydınlatan, içimizi ısıtan bu görsel renklere ve etkinliklere ihtiyacımız olduğunu düşünüyor, emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.
