Yine kafamın karıştığı zamanlar..., Bazen bir fotoğraf karesine bile sığdıramazsın kendini! Küçüc&uu...
Yine kafamın karıştığı zamanlar...,
Bazen bir fotoğraf karesine bile sığdıramazsın kendini!
Küçücük kalbime bu kadar acıyı sığdırmaya çalışmış olan ben, kırıyorum açıkta kalan yerlerimi ve doldurup bir çuvala, beni üzenlerin üzerine bocalıyorum baştan aşağıya...
Kimse alınmıyor üzerine ne tuhaf! Ve benden kalanlar dağılıyor ortalık yere, lütfen bastığınız yerlere biraz dikkat edin, her yerimde ayak izleriniz!
Benden bir şey beklemeyi bırakın artık, birinin kahramanı olacak sihirli değneklerim yok, dileklerinizi yerine getirecek sihirli bir lambamda!
Dedim ya külkedisi de değilim, beni Sinderellaya çevirecek bir prensimde yok!
Ya da camdan bir ayakkabım merdivenden koşarken düşürdüğüm...
Hiç bir özel gücüm yok çok sevebilmek dışında, o da işe yaramıyor zaten, çakılıp kalıyorum taş beton duvarlara.
Sakarım zaten daha başka ne beklerim ki kendimden.
Ahh bu beklentiler içinde kaybolan mutluluğum, hangi telaşlı hallerimle düşürdüm yerlere hatırlamıyorum.
Sol tarafımda koca bir boşlukla her akşam kapatıyoruz perdeyi!
Siz kaç gün kalpsiz dayanabilirdiniz merak ediyorum.
Acılarıma bile merhem süremeyen ellerim çok yorgun, anılara doldurup tüm gençliğimi bir çöp yığının yanına bırakıyorum.
O yüzden tutamam ellerinizden, bakamam gözlerinize!
Birinin prensesi olmak için fazla yaşlıyım ben.
Hadi artık dağılın, azıcık huzur bana yeter...
Gülay Morgül