En son ne zaman konumuz buydu bilmiyorum ama hep bu olmalı değil mi?

En son ne zaman konumuz buydu bilmiyorum ama hep bu olmalı değil mi?

morgül

Kısacık olan hayatımızda uzun uzadıya devam eden aşk…

Dünyaya gelme amacımızı yitirdiğimiz hatta hala gerçek nedenini bulamadığımız yolları yürürken biraz sevmek en güzel şey olsa gerek. Kulaklarınızın hızlanan kalp atışlarının tınısını duymasından daha güzel ne olabilir ki hele birde aşk için çarpıyorsa. Yorgun düştüğünüz bir anda sizi kucaklayan sarmalayan, yaralarınıza iyi gelen birinin olması kadar güzel bir şey olmasa gerek. Sıcak kollarda dinlenmek soğuk bir mezarda uyumaktan çokça iyi değil mi? Kimsenin sağ çıkamadığı bu dünyadan azıcık mutlu ayrılmak diye bir şey var! Ve onu arayıp bulmalı insan. Israrla, her şeye rağmen…

Çünkü sonrası kara bir duvar bizi neyin beklediğini bilmediğimiz!

Hayatta en değerli varlık kendinizden başkası değilken biraz içinizdeki seni şımartmaya ne dersiniz?

Biraz akışına bırakmak, belki çokça sarılmak, az biraz uçuk kaçık yaşamak. Hani bazı filmlerde mutlu sona sevindiğimiz anlar vardır ya işte zaman o zaman bence! Kendi mutlu sonumuzu oluşturmak için geç değil. Hala nefes almayı başarabiliyorsak, hala kafesler içinde korunan bir kalp varsa, hala sevebilmek için birkaç yüz insan kaldıysa kalk ayağa durma.

Şimdi yürüyüp gitmezsen ne zaman koşacaksın mutluluğa. Bir adım atmak her şeyi geride bırakmaya sebepken hadi miladımız olsun bugün.

Gülümseyin doğan güneşe, bunca soğuktan kırıldığımız karakıştan sonra güneşin size göz kırpmasına müsaade ederek sarıp sarmalayın baharı. Anılar biriktirin aklınıza gelince tebessüm edeceğiniz. Biraz gülümseme bile serotonin seviyesini yukarı doğru çekerken içten bir kahkaha, sıcacık bir gülüş bizi şaha kaldırmaz mı?

O yüzden şunu fısıldayın kulağınıza; “Sevgili kendim, buraya kadar gelebildiysen bu bir başarıdır, ödülün ise kalan ömrünü dünden daha iyi geçirmek.”

Hadi artık kolları sıvayıp, hayatınızda geride kalan her şeyi unutup heybenize dünya için küçük, kendiniz için büyük bir aşkı koyup, yüzünüze de koca bir tebessümü kondurup geleceğe doğru yol alın. Hiçbir şey için geç değil, ne zaman yakalarsan hayatı o zaman yaşamaya başlarsın. Küçük bir ana bir ömür sığdırılan hikayelerle büyüdük biz, eminim üstesinden geliriz her şeyin…

O yüzden düşünmek için fazla geç bir zaman, sen yaşamak için geç kalma harekete geç yeter. Hani diyor ya bir yazar, bütün uzun yollar bir adımla başlar…

Sende sadece başla, gerisini zaman halleder…