gz7JK34jCmtPtax5jrzb3JDDJcLzCCtkqtF2vkcY

Aslında iyilik gerekçenizse, tüm diğer sebepler dışarıda kalıyor. Önce kendimizden başlamak gerek, içimizde özümsemediğiniz hiçbir şey dışarıya doğru yansımaz. Gerçek zenginlik parayla satın alınamayacak kadar değerli olandır. Eğer öyleyse bu elimizdeki en değerli şey değil midir?

Yapılan iyiliklerin zayıflık olarak görülmesi tarih olmuşken, herkes ettiğini bulacak cümlesi fazlaca revaçta değil mi bu aralar?

Güç, kendi içimizde!

Esas soru onu nasıl büyütebileceğimiz. Çürük bir meyveye toprak bile kayıtsız kalmazken içimizdeki vicdana ekilen iyilik bazılarında neden meyve vermez bilir misiniz? Çünkü onu yansıtacak kadar güçlü bir iradeye sahip değillerdir. Aynaya bakacak kadar cesur ama kalbine bakamayacak kadar zayıf! Başkalarını sevecek kadar etkin ama kendini sevemeyecek kadar pasif! Öfkeyi büyütecek kadar zengin ama iyiliği saramayacak kadar fakirdir bazıları. Oysa insanların çevrelediği bir hayatta insanı diğer insanlardan ayıran tek şeydir iyilik. Ve sadece gücünü buradan aldığın sürece güzelleşir dünya. Yani “İyilik bir güçtür zayıflık değil.” İntihar eden bir adamın bıraktığı notta “Sokaklarda akşama kadar yürüdüm, eğer bir kişi bile bana gülümseseydi, intihar etmeyecektim” cümlesine takılıyor düşüncelerim. Şuan hatırlamadığım bir yerlerde okumuştum. Bir insanın yaşamına son vermesini engellemek bakın nasıl bedava ve nasıl tanrısal bir güç!

 

Tabi ülkemizde durduk yere bir insana gülümsemekte bu zamanda iyi cesaret ama çok değerli değil mi?

Genellikle iyiliğin gücünü hafife alırız. Hiçbir şeyin yokken tek sahip olduğun güç içindeki iyilikten başka bir şey değildir oysa. Altı üstü altı harf ve üç kelime..! Söylerken bir çırpıda, yaşanırken ise bir ömürde hiçbir yere sığmıyordu. Karşılıklıysa yaralarını sarıyor değilse de dokunduğun her yerde iz bırakıyordu. Neyse, yinede büyümek şöyle dursun, içimizdeki güzellikleri büyütmek değil mi asıl güzel olan şey, her şeye ve herkese rağmen inadına yaşamalı, inadına sevmeli inadına iyi olmalı insan. Kötülükten beslenenlerin arttığı bu dünyada içimizdeki en güçlü yanımızı biraz daha güçlü kılmak için özümsemek gerek hayatın anlamını…!

İyi, kötüye yenilirken; öldürmek yaşamaya galip gelmişken biz nerede duracaktık. Zayıfsanız kötü yanınız, güçlü iseniz iyi yanınız dökülecekti kaldırım taşlarına ve biz o yolda yürürken paçalarımıza yapışan hangisi olacaktı?

Hangisi daha çok döküldüyse!

Ve öyle bir an gelir ki içinde öfkeler kızgınlıklar olduğu halde senden beklenenin tam aksini davranmak gerekir bazen. İşte tamda o an senin sınavındır. Naif ve aynı zamanda güçlü insanların silahıdır iyilik, kullanmak gerek geçmek için. Bazen tek bir atış hakkınız olabilir, yeter ki gücünüzü doğru kullanın. Yinede çıkmaza düşerseniz şayet şunu değerli cümleyi hatırlayın;

“Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.”